Ünlü heykeltıraş İlhan Koman ilimizde yetişe uluslararası üne sahip bir sanatçıdır.Bu konuda sayısız eserleri ve ödülleri var.
1921 yılında Edirne’de doğan Koman’ın babası Fuat Bey ,annesi ise Leman hanımdır.İlhan Koman ilk ve orta öğrenimini Edirne’de tamamladı.
1941 yılında İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi resim bölümünden mezun oldu.
Avrupa eğitim bursu alarak Paris’e gitti 1951 yılında yurda dönerek Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünde asistan oldu. Daha sonra 1959 yılında İsveç’e gidip orada yerleşti.
1967 yılında İsveç Güzel Sanatlar Yüksek Okulunda öğretim elemanı oldu.
Sanatçımızın ülkemizdeki yapıtları şöyle :
Anıt Kabir büyük rölyeflerinden doğu kanadı,Akbank Ak Deniz Heykeli,İstanbul Divan Oteli önündeki Çağdaş Heykel..
Bunun tanında sanatçımızın aldığı çok sayıda ödülü var
Koman’ın adına yapılan Eski Camı arkasındaki harabe haline gelmiş anıtının önündeki yazıda sanatçı hakkında bu yazılar var.
Sanatçı adına yapılan Eseri ve yanındaki kitabe silinmiş eseri şimdi harabe haline gelmiş durumda. Çevresi çöplük haline gelmiş. Edirne’nin adını duyuran,uluslararası bir üne sahip sanatçımız adına yapılan bir eser böyle mi olmalıydı?
Sözde sanatseverler bun görmüyorlar mı? Sanat adına ahkam kesenler bir gün burayı görüp burasını değerli insanın şanına yakışır bir görüntü kazanmasını sağlamaları gerekmez mi?
-----------------------
UYARILAR İLGİLİ YERLERE İLETİLMELİ
Ben dahil bütün basın mensubu arkadaşlarım, gerek resim gerekse özel kurumlarda gördükleri eksiklikleri basın kuruluşlarında belirtiyor ,gerekli uyarıları yapıyor..Bunlar yanlış da olabilir ilgili kurum ve kuruluşlar bunu inceleyip gereğini yapmaları gerekmez mi?.Eğer bu uyarılar eksik ve yanlışsa ilgili basın kurumuna bildirilmeli.yapılması gereken bu olmalıdır.Buna siyasi partilerimiz sendikalar ve diğer resmi kuruluşlarımız da dahildir.Özellikle belediye görevlileri bu konuda duyarlı olmalı.yapılan eleştiriler toplum yararına yapılıyorsa gereği yerine getirilmeli.
Ne yazık ki, özellikle belediye ve sendikalarda bu konuda özen gösterildiğini görmüyoruz.Bunun için yerel basın her gün görevli kişilerce incelenmeli. Kendi kuruluşları ile ilgili haber ve uyarılar olduğunda “nasıl olsa unutulur” diye sumen altı yapılmamalı. Bu durumda önemsenmeyen o sorunlar daha sonraları artarak devam eder ve o kuruma toplumun güveni sarsılır. Belediyede görevli olanlar sendika ve diğer meslek kuruluşlarındaki yetkililer bu tür haberlere özen göstermeli..Yerel basın diye önemsiz görmemeli.Şu unutulmamalı ki, ülke genelinde birçok sorun yerel basının uyarıları sonucu çözüme kavuşmuştur.
Başı sıkıştığında yerel basını baş tacı yapanlar bu duyarlılıklarını her zaman göstermeli zorundadır..Basın mensubu arkadaşlarımız da böyle ilgisizlikle karşılaştıklarında sorunu tekrar gündeme getirmeyi ihmal etmemeli.Ben kendi payıma bu yolu seçiyorum..Mahalle halkının talebi olan, belediyenin ilgili birimince dikkate alınmayan bir sorunun bir daha gündeme getirip çözüme kavuşuncaya kadar mücadele etmeyi yararlı görüyorum.
---------------------
FIKRA
Karadenizli bir vatandaş kara yollarında işe girdi. Kendisine bir teneke boya ile bir fırça verilip yolun orta şeridini boyamasını istediler. Karadenizli baya teknesini yolun başına koyup hevesle işe başladı.
İlk gün sekiz yüz metre boyadı.İkinci gün dört yüz metre, sonraki günlerde boyadığı alan gittikçe düştü. Sonunda boyanan yerler yüz metreye kadar düştü.
İşle ilgili mühendisin bu durum dikkatini çekti
Boya işini yapan Karadenizliye:
“İşe çok iyi başlamıştın.Birden tembelleştin.
İş verimin neden her gün azalıyor?” diye sordu.
Boya yapan ,işçi:
“ Ben hiç tembelleşir miyim.Her geçen gün yolun kenarına koyduğum boya tenekesinden uzaklaşıyorum” diye kendini savunmuş
