Kumsalı çok geniş ve rüzgara karşı da gayet korunaklı olan ve Kuzey Ege’de yer alan Saros Körfezi, Edirne’nin geleceğinin ‘’Turizm Cenneti’’ olarak nitelendiriliyor.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki konumuyla ve Meriç Deltası ile eşsiz doğal bir peyzaja sahip kıyı alanında, 20-25 civarında ikinci konut bulunuyor.  Bu alanda ikinci konutların oluşturduğu kirlilik dışında,  bir doğa kirliliği de görülmüyor. Saros Körfezi Sahillerini görmek üzere en çok turist, İstanbul’dan geliyor. Kıyı alanı dalış, sörf, yelkencilik ve yüzme, amatör balıkçılık gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yapabilecek kapasiteye sahip. Ancak, konaklama tesisleri ve kıyı alanlarında yeme-içme ve rekreasyon alanları yetersiz kalıyor.

Saros sahillerinin bir diğer önemli tatil merkezi olarak  Tuz Gölü gösteriliyor. Erikli sahilinin hemen arka alanında yer alan Tuz Gölü, birçok kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Öte yandan Meriç Nehri’nin  Ege Denizine döküldüğü yerde oluşan Meriç Deltası, Saros Körfezi’nin korunmuş sulak alanı. Doğal peyzajı ve barındırdığı biyolojik çeşitlilik ile doğal bir çekim merkezi olarak gösteriyor. Özel ilgi turistleri (kuş gözlemcileri, amatör balıkçılar, fotoğrafçılar, doğa yürüyüşçüleri, bisikletçiler) tarafından da ziyaret ediliyor. Yalnız bu alanda kontrol ve gözlem istasyonu yetersizliği bulunuyor.

Alanda Gala Gölü ve Milli PARK  Alanı Doğal Peyzajı ile, çekimi çok yüksek ve bugüne kadar korunmuş bir sulak alan olarak nitelendiriliyor. Özel İlgi turistlerince  (kuş gözlemciliği, amatör balıkçılık, kano, doğa yürüyüşleri, bisiklet turları) nedeniyle de ziyaretler artıyor.  Bölgedeki turizm aktivitelerinin ekosisteme zarar vermeden sürdürülebilirlik çerçevesinde yürütülmesi gerekiyor.

Bölgede bulunan çam ormanları Türkiye’nin sayılı oksijen zengini alanlarından birisi olarak sağlık turizmi potansiyeli yaratıyor.

Saros Körfezindeki kumsal alanlar ise, Türkiye’nin 27 Km. uzunluğundaki en önemli sahilleri arasında gösteriliyor. Kumsal alanın bitki örtüsü ve  Saros Körfezi’ndeki balık türleri bu kıyı alanına özgüdür. Kıyı ve spor turizmi  (özellikle dalma ve amatör balıkçılık) için sürekli gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin  ilgisini topluyor. Kıyı şeridindeki ikinci konutların dağınık yapılanması ve bu konutlardan kaynaklanan kirlilik; bölgenin temel sorunları arasında yer alıyor.

Enez İlçemizin en önemli kültürel kaynakları arasında yer alan Antik Kent ise, M. Ö. 7000 yıllarında kurulmuş, Enez’e gelen tüm ziyaretçilerin gezdiği çift limanlı  kent kalıntısı eşsiz doğa manzarasıyla bütünleşiyor.

Arkeolojik turizm ile doğa turizmi birleştirilmesi potansiyelinin yüksek olduğu bu antik kentte, henüz arkeolojik kazısı yapılmamış çok sayıda alanlar var. Diğer taraftan bu Antik Kenti çevreleyen kale içindeki kazıda; ortaya çıkan yedi kat yerleşim ve şarap mahzenleri ile ziyaretçilerin büyük ilgisini çekiyor. Bu arada Antik Kale’nin  çevre düzenlemesine ve restorasyona ihtiyacı var.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.