Seçimlerde başarıyı artırmanın iki yolu bulunuyor. Bu yol seçime yönelik etkin birer iç denetim ve kurumsal risk yönetimi sistemi oluşturmaktan geçiyor. Hatta bu sistemlerin birlikte uygulanmasının seçim başarısına olan etkileri, oy oranı bazında ortalama % 5-7 yi buluyor. 
    Şimdi bu konuda halkımıza ve partilerimize biraz geniş bilgiler verelim: 
    Esasen siyasi partileri şirketler gibi görmek mümkün. Tıpkı şirketler gibi misyonları, vizyonları, stratejik alanları, proğramları var. Şirketler nasıl gelir ve kar elde etmeyi  hedefliyor ise, siyasi partiler de oy ve milletvekilliği kazanmaya çalışıyorlar. Yerel seçimlerde Belediye kazanmaya çalışıyor. Nasıl ki şirketker Pazar payını artırıp, lider olmayı amaçlıyorlar, siyasi partiler de seçimlerden en çok oyu alıp, iktidar olmak istiyorlar. Şirketler de, siyasi partiler ve insanlar iyi yönetiliyor.  Her ikisinde takım çalışması var. Hem şirketler, hem de siyasi partiler, kazanmak için etkili iletişim ve pazarlama araçlarından faydalanmalılar. Sundukları vaatleri/hizmetleri dünyadaki hızlı değişim ile uyumlu kılmak için  ARGE yapmalılar. Her iki organizasyon da  performans yönetimi yaparak, performanslarını takip etmeli ve iyileştirmeliler.
    Şirketlerin de siyasi partilerin de hem stratejik hem de operasyonel boyutta faaliyetleri bulunuyor. Kullandıkları kaynaklar (para, insan, bilgi teknolojisi ) ‘ne benzer. Dış gelişmelerden her ikisi de çok etkilenir. Dış çevrelerini iyi izlemeleri şarttır. Her iki organizasyon da güçlü ve zayıf yanlarını, fırsat ve tehditlerini iyi bilmeli, stratejilerini buradan oluşturmalıdır. Farklı kulvarlarda olsa da siyasi partiler ile şirketler birbirlerine çok benzerler. Şirketlerde işe yarayan bu sistemler, siyasi partilerin başarısını da artıracaktır. Peki nasıl?
    Bir siyasi parti, seçimlere kadar bünyesinde etkin bir iç denetim ve kurumsal risk yönetimi sistemi oluşturmak ister ise ne yapmalı? İşe nereden başlamalı?
    Bu konuda iki aşamalı bir çalışma yapılması gerekiyor.
    Öncelikle işe bir iç denetim çalışması ile başlanır.  Siyasi partinin tüm yönetim ve organizasyon sistemi, süreçleri, kaynakları, varlıkları, mevcut kurumsal kültürü, bilgi sistemleri, raporlama işikileri ve verimliliği analiz edilir. Bu noktada bir siyasi partinin oluşturması gereken kurumsal mekanizmaların işlevselliğine de bakılır. Amaç siyasi partinin genel olarak fotoğrafının çekilmesi ve sorunlu alanların tespitidir. Bu çalışma sonrasında, siyasi partinin tüm unsurları ile karşı karşıya olduğu riskler, çözemediği sorunlar, verimsizlikler ve hatalar belirlenip, bunlara yönelik öneriler geliştirilmiş olur.
    Bu aşama yaklaşık 1 ay sürer. 1. Ayın sonunda hızlı, maliyet etkin ve ayağı yere basan gerçekçi çözümler üretilir ve uygulanmaya başlanır. Burada kısa vadeli olarak açıkları kapatmak, seçim başarısına yönelik riskleri ortadan kaldırmak ve seçime kadar başarıyı artıracak önlemleri almak hedeflenir.
    İç denetim çalışması, dışarıdan bağımsız bir gözle konulara bakabilecek yetkin danışmanlar ve içeride partiyi iyi tanıyan siyasetçi ve uzmanlarca ortaklaşa bir ekip çalışması ile gerçekleştirilir. Bilgi gizliliği ve hassas konulara karşı, danışmanlar ile oldukça ciddi bilgi gizliliği sözleşmeleri yapılır. Zaten bu tür bir çalışmayı yürütebilecek siyasi parti süreçleri konusunda tecrübeli danışman sayısı oldukça azdır. Bunlar da uluslararası şirketlerdir.
    Bu çalışma, siyasi partilerin oy oranlarını % 1-2 oranında artıracak bir çalışma olarak nitelendiriliyor. Bu çalışma sonrasında, daha organize, kontrollü ve hızlı tepkiler veren bir yönetim ve organizasyon yapısı için gerekli önlemler alınmış olur.
    İkinci aşama, kurumsal risk yönetimi sisteminin oluşturulmasıdır. Bu daha uzun soluklu ve daha ciddi çaba gerektiren bir sistemdir.
    Kurumsal risk yönetimi sistemi, bir siyasi partinin iç ortamının analizi, iyileştirilmesi, stratejik yönetim sisteminin oluşturulması, stratejik riskleriniğn belirlenmesi ve yönetilmesi, iş süreçleri ve organizasyon yapısının tanımlanması, süreçlere yönelik risklerinin belirlenmesi ve önlem alınması ve her iki kademede yöneticiler ve örgütler tarafından  etkin şekilde izlenmesi için geliştirilecek bir sistemdir.
    Biraz saha teknik olmayan bir dil ile anlatılacak olursa, kurumsal risk yönetimi sistemi;
    Siyasi partinin, tüm örgütünün, ortak bir vizyon ve misyon çerçevesinde, geniş katılım ile belirlenmiş olan amaç ve hedefleri gerçekleştirmesine yönelik disiplinli bir sistematik çerçevesinde, faaliyet göstermesidir. Bu noktada amaç ve hedef belirleme, bu amaç ve hedeflere yönelik riskleri belirleme ve yönetme,  parti süreçlerini (faaliyetler) ve örgütün çalışmalarının amaç ve hedefler ile uyumunu etkin olarak izleme ve iyileştirme çalışmaları yürütülür.
    Kurumsal risk yönetimi, ortak bir metodoloji ve anlayış birliği sağlayarak, tüm parti örgütünün stratejik amaç ve hedefleri ile kendi alanlarındaki amaç ve hedefleri eşgüdüm içinde hızlı ve verimli yürütmelerini sağlar. İnsanları motive eder. Seçim sürecinde, eksiklerin ve hataların ortadan kalkmasını, önlemlerin çok önceden alınmasını sağlar.
    Kurumsal risk yönetimi sistemi proaktif bir seçim ve siyasal parti yönetimi sağlar. Kurumsal risk yönetim sistemi, yazılım çözümleri ile yönetilir ve izlenir. Kurumsal risk yönetimi sistemi oluşturan ve 2019 Belediye seçimlerine bu sistem ile girecek bir siyasi partinin oy oranlarını ortalama % 5-7 arasında artırması beklenir.
    Her iki sistemin de maliyeti oldukça düşüktür. Maliyet-kazanç oranı çok yüksektir.  Uygulanmaları kolaydır. Profesyonel  bir destek ile kısa sürede sonuç almak mümkün hale gelir.
    Bu konuların siyasi parti gündemlerine alınması ve bu çalışmalara başlanması, seçim sürecinde vatandaşlar ile paylaşılır ise, oldukça önemli bir etki sağlar. Zira kurumsal yönetimin en önemli iki unsuru etkili iç denetim ve kurumsal risk yönetimidir. Halkımızın giderek daha fazla şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik, sorumluluk ve heyecan verici projeler istediği bu dönemde, çağın en önemli iki kurumsal yönetim aracının, siyasi parti tarafından benimsendiği ve uygulandığının duyurulması, seçmen tercihlerinde önemli etki yapar. Özellikle uluslararası kuruluşlar, dış ülkelerin iktidarları, iş dünyası, sivil toplum örgütleri, finans piyasaları, medya ve akademik dünyada bu tür bir adım atılması büyük ses getirecektir. Bu da iç denetim ve kurumsal risk yönetimi sistemleri oluşturmanın diğer bir dolaylı faydası olacaktır.   

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.