Ülkemizde sendikalar, işçi haklarının korunması ve sosyal adaletin sağlanması açısından çok önemli bir rol üstlenmektedir. İşçilerin ekonomik, sosyal ve mesleki haklarını savunmanın yanı sıra, toplumsal barışın sağlanmasında da önemli bir aktör konumundadır.
Ancak son yıllarda, sendikaların ve sendika temsilcilerinin görevlerini yeterli oranda yerine getirememesi, işçi sınıfının hak arama mücadelesinde ciddi bir boşluğa yol açmıştır. Sendikaların bu duruma gelmesinin temel sebepleri nelerdir ve sonuçları neler olabilir?
-------------------
SENDİKA AĞALIĞI VAR
Sendikaların temel görevleri işçilerin haklarını yasalar kapsamında sonuna kadar savunmak, çalışma şartlarını iyileştirmek ve sosyal güvenlik haklarını güvence altına almak yer alır. Sendika temsilcileri son yıllarda bu asli görevlerini unutarak kendi yüksek maaşlarını ve koltuklarını kaybetmeme telaşına düştüler. Bakıyoruz uzun yıllar koltuklarını koruyan sendika üst yöneticileri var. O koltukları babasının mirası gibi koruyorlar. Seçimleri geldiğinde kendisine yakın delegelerle saltanatlarına devam ediyorlar. Ülkemizde bir anlamda sendika ağalığı hüküm sürüyor.
------------------
İŞÇİLER BİLİNÇLENMELİ
İşçiler kendi haklarını savunma konusunda bilinçlenmeleri hakların verilme değil alınabileceği bilincinde olmaları gerekir. Bu alanda Sosyal Politika Geliştirme: İşçi sağlığı ve güvenliği, işsizlik ile mücadele gibi sosyal politikaların sağlanmasına destek verilmeli.
Son yıllarda sendikaların ve temsilcilerinin görevlerini gerektiği gibi yapamamasının birçok nedeni bulunmaktadır:
Kayıt Dışı Ekonomi: Kayıt dışı istihdam, sendikalaşma oranlarınının eskiye oranla %10’lara inmesi, sendikalar arasında yetki uyuşmazlığı sendikaların gücünü azaltmaktadır. Bazı sendikaların siyasi partilerle olan bağlantıları, bağımsızlıklarını kaybetmelerine ve tarafsız bir şekilde işçi haklarını savunmalarını engellemelerine neden olmaktadır.
Ülkemizde sendikaların ve temsilcilerinin rolü, gerçek bir işçi sınıfı mücadelesinin temeli olmalıdır. Kayıt dışı istihdamla mücadele edilmesi, sendika içindeki birliğin sağlanması ve bağımsız bir yapının oluşturulması, işçi haklarının savunulması adına büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde, hem işçiler hem de toplum olarak bizler, alacağımız haklardan ve sosyal adaletten mahrum kalma riskiyle karşı karşıyayız. Sendikaların yeniden yapılandırılması ve güçlendirilmesi, sadece işçi sınıfının değil, tüm toplumun yararına olacaktır.
