Kış ayları her zaman sıkıntılı geçer. Özellikle dar gelirli olanlar bu aylar geldiğinde kışı nasıl geçireceğini kara kara düşünür. Bir de bu günlerde ana tüketim ürünlerine zam söylentilerinin gerçekleşmesi halinde işleri daha da zora girecek. İnsanların yaşam hakkı en doğal hakkıdır.
Onu sağlamada, dara düştüğü zaman toplumda, ailelerde sorunlar başlar. Ülke yöneticilerinin de en önemli görevi halka rahat yaşayabileceği ortamı hazırlamak.
Halktan sağlanan gelir daha ziyade
halkın geçimini kolaylaştırma amacıyla kullanılmalı. Halkın temel ihtiyacı ürünler denetim altına alınmalı.
Bu imkanlar kaynaklar başka amaçlarla kullanılıp halkın ihtiyaçları yok sayılırsa o zaman toplumda şikayetler artar.
Bu konuda devletin toplum katmanlarına ayırdığı kaynaklar vardır. Bu kaynaklar yasalarla belirlenmiştir.
Örneğin gayri safi milli hasıla (GSMH) nın yüzde birinin tarıma destek için kullanılması yasa güvencesi altındadır. Bugüne kadar bu kaynak tarım için kullanılmayıp başka alanlara aktarılmıştır. Hal böyle olunca tarımda gelişme nasıl sağlanacak, bu alanda olan insanlar mağdur edilmiş olmuyor mu.?
Tarım kesiminin sesini duyurma zorunda olan üst yöneticiler tarımın sorunlarını yeterince shiplenmediği sadece koltuklarını derdine düştüğü bir ülkede tarım nasıl gelişecek.
Nitekim bu ihmal, daha önceleri dünyada Tarımdan a kendi kendine yeterli ürün sağlayan yedi ülkeden biri olan ülkemizi bugün en çok tarım ürünü ithal eden bir ülke haline getirmiştir.
Bunun sebebi tarım kesiminde çalışanlar olamaz. Çiftçilerimiz girdi fiyatlarına gelen yüzde yüze varan zamlar sonucu tarlasını ekemez hale geldi. Etkilenmeyen tarla miktarı iki Trakya büyüklüğüne ulaştı. Üreticiler tarlasından geçinemediği için toprağından kopuyor. Tarım gibi stratejik ürünlerin yetiştiği alan böyle ihmal edilir mi?
Edilirse bugün olduğu gibi kendi üreticilerimizden esirgenen paralar başka ülkelerin çiftçilerin gider. O ülkeler de istediği fiyattan sattığı malı almak zorunda kalırız.
Ülkemizde tarıma verilen desteğin on katı ithal edilen ürünlere veriliyor.
Tarım ve hayvancılığın merkezi olan olan köylülerin nüfusu gittikçe azalıyor. Köyler boşalırsa ülke ne hale gelir?
Avrupa'da tarımla uğraşan kesimi köyünde kalması için her türlü destek sağlanırken bizde tamamen aksi oluyor.
-----
FIKRA
İLİM, MAL, ŞEREF
İlim mal ve şeref arkadaş olmuş gidiyorlardı
Yolun sonuna varınca ilim dedi ki,
Ben şu üniversiteye gidiyorum, beklerseniz geri dönerim.
Mal da dedi ki:
Ben de şu köşke gidiyorum, beklerseniz dönerim.
Söz şerefe gelmişti. O da şöyle dedi:
- Ben size benzemem, bir gidersem bir daha geri dönmem
