Bu kış her zamankinden daha zor geçecek. Bu zorluklar bırakınız bir maaşla geçinmek zorunda olanları iki maaş alanları da geçimde zorlayacak duruma geldi.
Son günlerde birbiri ardına gelen zamlar halkın belini bükecek. Bu zorluklar yeni yeni belirlemeye başladı. Doğal gazla evlerini ısıtan bir emekli komşunuz yarım ay kullandığı doğal gaz faturası 300 lira olarak gelmiş. Geçen yılki faturadan %30 fazla olduğunu söylüyor. Buna ayda 150 liralık elektrik faturasını da ekleyin. Bu sadece yakıt için. Bu arada kömür kullananların masrafı da bundan farklı değil. Kömürün tonu 400 liraya yaklaşmış. Bunun yanında bir de iki yüz liraya yaklaşan tüp fiyatlarıyla yakacak olarak kömür kullanan vatandaşların yakıt giderlerinin de doğalgaz dan farkı yok. Bu sadece yakıt gideri. Evlerin masrafı bununla bitmiyor. Pazara çıktığınızda yiyecek, temizlik ürünleri ve diğer zorunlu ev giderleri her hafta zamlanıyor. Market görevlileri satılan ürünlere sürekli yeni fiyatlarını yazma telaşında.
Telefon parası, su parası, bir de sigara tiryakisi iseniz, az da olsa tekel ürünleri kullandığınızda buna yol ücretlerini de ekleyin. asgari ücret sınırını çok aşmış olursunuz. Bu arada ekmeğe zam gündemde.
10 liranın altında meyve yok. Bazı yiyeceklerin fiyatlarına baktığınızda "Acaba yanlış mı gördüm" diye hayret ediyorsunuz. Onun için bu kış gerçekten çok zor geçeceği benziyor. Bu zorluk kışın soğuğunun ötesinde kış günlerinin geçim zorluğundan geliyor.
Bu zorlukların yeni yeni başlamadı toplumun moralini de altüst ediyor. Sokaklarda neşeli, gülen insanlara rastlamak zor. Artık toplumu rahmetli Kemal Sunal'ın defalarca izlenen komedi filmleri ve onların taklidi salon filmleri de toplumun yüzünü güldürmüyor. Toplumda gittikçe artan aile kavgalarının bazen cinayetle son bulan kavgalarını büyük bölümü, eşlerin ayrılmalarına neden olan kavgalar geçim sıkıntısından kaynaklanıyor.
----------------------
YAPILSA ÇOK YARARLI OLUR
Toplum arasında gezip halkın ortak sorunlarını belirlemeye basın mensuplarının en önemli görev olacağı inancındayım. Bu alışkanlık bana Edirne Televizyonunda görevde olduğum zamandan kalma bir anlayış. O zaman da arkadaşlarımızla mahalleleri dolaşıp. sorunları tespit ediyorduk. Bu çalışmalarımız sonucunda mahalli idarelerin sorunlarının çözümüne de katkı yapıyorduk. Daha sonra mahalle muhtarlarını televizyonda açık oturuma davet ederek görüntülü olarak topluma duyururduk.Canlı olarak yapılan programa vatandaşlarımız da telefon ederek katılır muhtarlara soru yöneltirdi. Aradan uzun süre geçmesine rağmen o programların o zaman ne kadar yararlı olduğu söyleniyor. Sorunları yerinde belirlemek çok yararlı oluyor. Aslında belediyemizce görevlendirilen elemanların sıradan vatandaşlar gibi mahalleleri dolaşıp eksiklikleri görebilir. Örnek vermek gerekirse yol kenarında kalan altyapı atıklarını. Su arızaları sonucu kazılan yerlerin çevresini, bazı yolların araçların geçemeyecek durumda olduğunu, çöplerin araçlara düzenli atılıp atılmadığını bazılarının çöplerini konteynırlara atma yerine çevresine bıraktıklarını, bazı elektrik direklerinin salkım saçak yapılan bağlantılarla çevresine tehlike saçtığımı, minibüslerde binerek halkın belediyeden şikayetlerini, pazarlara giden vatandaşların pazardaki tartı aletlerinin göstergesinin halkın göreceği şekilde koyup koymadığını ve bunun gibi eksikliklerin belediyeye mal edilenleri görebilir.
Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın bu talebimi bir inceleme sonucu ve halkın istekleri doğrultusunda yaptığımı hatırlatırım. Önemsiz gibi görülse de bu işler, eksiklerin giderilmesi halkın belediyeye güveninin artmasına neden olacaktır.
Gürkan başkan seçildiği ilk yıllarda bu tür denetimlerde duyarlı olduğunu biliyorum.
