Turizm konuşmak değil, yatırımdır!

    Demirkıran devamla; “Turizm; insanların özellikle uzun süreli tatilleri esnasında bilgi ve görgülerini artırmak, çeşitli doğa ve tarihî eserlere karşı olan meraklarını gidermek, çeşitli ülke ve şehirlerdeki toplumların kültürel özelliklerini, geleneklerini incelemek, önemli tarihî-arkeoloji sahalarını öğrenmek ve dinlenmek amacı ile yaptıkları seyahatleri kapsamaktadır.  Günümüzde bir sektör haline gelen turizm konusu ciddi bir şekilde ele alınması gereken konulardan biridir” dedi.
    Binlerce yıllık tarihi ile birçok medeniyetlere mekân olmuş, en son 6 asır Osmanlı kültür ve tarihi ile bezenmiş serhat şehri Edirne'deki tarihi eserlerin pek çoğu tarumar edilmiş olmasına karşın hala dünyada tarihi eser bakımından en zengin iller arasında bulunan Edirne'nin turizmden çok daha fazla pay alması gerektiğine işaret eden Ali Demirkıran, “yılda 3 milyon turist ağırladığımız Edirne'mizin turizmden payı elbette bu olmamalı. Ama her şeyin bir bedeli var!  Bunu 10 milyona çıkarmak için bir şeyler yapmak lazım. Merkezi yönetimiyle, yerel Trbet yönetimiyle Edirne'nin hakkı ne kadar verildi? Bir Belediye için olmazsa olmaz görevlerden temizlik, park sorunu, yol, kaldırım, alt yapı, tarihi eserlerin çevresindeki imarı koruma konularında ne yapıldı ki, 10 milyon turist ağırlanacak?” sorusunu yöneltti. 
    Edirne'nin bir bakıma Asya ile Avrupa'nın kesiştiği noktada, iki Avrupa ülkesine sınır, Türkiye nüfusunun yaklaşık dörtte birinin yaşadığı bölgeye  230 Km. mesafede olması turizm bakımından ayrı bir avantaj olduğuna dikkat çeken Demirkıran, “Edirne'ye 10 milyon turist gelmesini bekleyenler önce Belediyecilik konusunda üzerlerine düşeni gerçek manada yapmalı, sonra da 10 milyon turiste cevap verecek yatırımlar yapmalı. Yabancı veya yerli turist, gittiği ülkede/şehirde hangi amaçla gitmiş olursa olsun para harcayacaktır. Memnun olursa tekrar gelir ve birçoklarının da gelmesini teşvik eder. Şunu unutmayalım ki, turizm konuşmak değil, yatırımdır” vurgusunu yaptı.