Seçimin yaklaşması milletvekili sıralamasının belli olmasıyla ülkede günden bu alanda odaklandı. Bu arada piyasanın adeta freni patlayan bir araca dönmesi gündem dışı kaldı.
Halkımız , özellikle yiyecek satılan yerlere baktıkça gözlerine inanamıyor.Bugüne kadar en ucuz yiyecek ürünü kabul edilen soğanın kilosu otuz liraya yaklaşmış. Diğer yiyecek ürünlerinde de durum öyle.Pazarlarda halk sadece evinin ihtiyacı olan ürünlere bakmakla yetiniyor.Özellikle dar gelirlileri durumu daha da içler acısı.Pazar atıklarında yiyecek arayan kimseleri gördükçe insanın yüreği sızlıyor.Bir yiyecek cenneti olan, bu alanda bir süre öncesine kadar örnek gösterilen ülkemizde bugün yiyeceklerin büyük bölümü Kanada ve başka ülkelerde geliyor.İhtiyacımız olan bu ürünler kendi topraklarımızda yetişiyordu.Kendi ihtiyacımızdan öte ihracat da yapıyorduk.Ne oldu da tüm tarım ürünlerinde başka ülkelere muhtaç hale geldik.Bunu sorgulanması gerekir.Siyasete soyunanlara halkımız bu yönde ne yapacaklarını,bu önemli sorununa ne gibi çözüm getireceklerini sormalı.
Bugün için halkın en büyük sorunu geçim sorunudur .Toplum siyasilerin birbiri ile didişmesi ile ilgilenmiyor.Nasıl yaşamını devam ettireceği çabasında.
Anlaşılan bu dönemde siyasilerin işi çok zor olacak. Daha önceki yıllarda olduğu gibi siyasilerin halkı gerçekleşmeyen vaatlerle kandırıp peşinden gitmesini sağlaması çok güç.Bu bir aylık seçim döneminde millet vekili adayları halkın çözümlenmeyen bu sorunları ile karşılaşacak.
Bu konuda halkı inandıracak cevap veremeyenlerin halktan oy alması çok zor.Geçim sıkıntısı halkın siyasetçilere olan bağlarını da zedeledi.
Bakıyorum, düne kadar bir partiye destek veren vatandaşlar,geçim sıkıntısı nedeniyle karşı olduğu partilere oy verecek duruma geldi.Geçim zorlukları toplum arasında barış ve güveni de sarsıyor.Aile kavgaları,boşanmalar artıyor. Öğrenciler yeterli gıdayı alamıyor.Bu durum gelecek neslin sağlıksız yetişmesine neden olabilir.
Ata’mız “sağlam kafa sağlam vücutta bulunur ”diye boşuna dememiş.Bir eli yağda bir eli balda olanlar halkın bu önemli sorununa vakit geçmeden el atmalı.Yoksa halkın sıkıntısı onları da koltuklarında eder.
---------------
FIKRA
ADANALI İLE KARSLI
Adanalı ile Karslı iki arkadaş memleketlerinin ne kadar soğuk ve sıcak olduklarını anlatıyorlardı.
Karslı:
- "Bizim oralar öyle soğuk olur öyle soğuk olur ki, kışın inekleri sağabilmek için altlarına mangal koyup onları önce ısıtmak zorunda kalırız."
Adanalı, buna cevaben şöyle dedi:
- "Sorma arkadaş, bizim Adana'da da öyle sıcaklar olur ki, tavuklar haşlanmış yumurta yumurtlamasın diye buz yuttururlar."