Ülkemizde siyasi partilerin üst yöneticilerinin üslupları birbirine suçlayıcı sözleri hakarete varan boyuta ulaşıyor. Daha önceleri İktidar partisi ile Ana Muhalefet partisi arasında yaşanan söz düellosuna şimdi de MHP ile İYİ parti de katıldı.
Bu ağır sözlerden birbirini kıyasıya hakaret sınırlarına dayanan suçlamaların halk üzerindeki etkilerini hesap eden yok. Bunları duyan o partilerin destekçileri “ Genel başkanlarımız bu sözleri söyleyebiliyor suç teşkil etmiyor, o halde ben de aynı üslupla karşımdaki partileri suçlayabilirim” anlayışıyla hareket etmezler mi? Bu imam cemaat benzetmesinde olduğu gibi sonuç vermez mi?
Bunlar ülke barışı açısından çok sakıncalı olabilecek gelişmeler. TV Haber saati geldiğinde insanlarımız televizyon başına geçtiklerinde siyasilerin asık yüzleri ve birbirine hakaret eden sözleriyle karşılaşıyor.
Bizim toplumumuz böyle konuşmalardan etkilenir gaza gelir. Bunun sonuçları daha sonraları hepimize çıkar.
Zira halk, liderleri ne söylüyorsa onun doğru olduğunu kabul eder, Söylenenleri kendi mantığına göre yorumlama gereğini duymaz.
Hal böyle olunca böyle gergin ortamda siyasilerin sokak ağzı il yaptıkları konuşmalarla ülke içinde huzursuzluk daha da artabilir. Buna bir de medyanın çanak tutup konuşmaları yanlı olarak abartılı şekilde halka yansıtmasıyla işin boyutu daha da artar. Sıradan insanlar birbirine hasım haline gelir.
Ülkemizin barışa muhtaç olduğu bir dönemde, siyasilerin bu acımasız hakaret içiren konuşmalarına son vermeleri gerekmez mi?
Olağanüstü hal yasaları ile idare edilen bir ülkede tüm demokratik kuruluşların sessizliğini koruduğu “ aman ortaya çıkmayayım beni de suçlarlar” diye tırstıkları bir zamanda, siyasi parti yöneticilerinin bu çirkin üsluplarına dur diyebilecek kimse olmadığına göre bu yakışıksız üsluba kim dur diyecek?
YAZBOZ TAHTASINA DÖNDÜ
Ülkemizde eğitim son yallarda yapılan değişikliklerle adeta yaz boz tahtasına döndü. Bugüne kadar gelen milli Eğitim Bakanları kendilerine uygun milli eğitim politikası belirlemiş. Devlet ihale kanunun ardından en çok değişime uğrayan yasanın Milli Eğitim Yasası olduğu biliniyor.
Bu kadar değişime uğrayan bir yasa ile yetişen öğrencilerden nasıl başarı beklenebilir.
Bakıyorsunuz bir sistem uygulanmaya konuluyor, ona göre kitap ve dergiler basılıyor. Ardından bir bakıyorsunuz bakan değişmiş veya bakanın görüşü değişmiş.
Eski programa göre hazırlanan dokümanların tamamı çöpe gidiyor oradan yararlanan öğrencilerin de emekleri heba oluyor Bu sefer yeni başta bir yöntemlerle program oluşturuluyor.
Ülkemizde bir süre önce tanıtılan eğitim programının tanıtılmasından kısa bir süre geçti. Bu kez sınav süresi ve sorulacak sorular konusunda değişime gidildi. Bunlar daha önceleri düşünülerek yapılamaz mıydı?
Şimdi açıklanan sınav sisteminin bir süre sonra tekrar değişime uğramayacağını kim garanti edebilir.
Bu koşullarda sınava girecek öğrenciler sınava nasıl güvenle bakabilir. Medeni ülkelerde uzun vadeli hazırlanan milli eğitim programları bizde sıradan bir yasa gibi yılda birkaç kez değişime uğruyor. Adeta milli eğitim yasaları yazboz tahtasına dönüyor. Bu geleceğimizin güvencesi olacak çocuklarımızın istikbali ile oynama onları belirsizliğe sürükleme olmuyor mu?
BU İNSANLARA YAZIK DEĞİL Mİ?
Edirne merkez Carrefour yanında bir minibüs durağı var.Burası aynı zamanda köylere gidecek minibüslerin ve Havsa’ya gidecek ulaşım araçlarının yolcu aldığı bir durak. Bu duraktan her gün yüzlerce yolcu araç bekliyor.
Ne yazık ki bu durakta yolcuların altına sığınabilecekleri üstü kapalı bir yer yok. Yağmurlu havalarda set üzerine oturup minibüs beklemek zorunda kalıyorlar. Bu yolcular arasında yaşlı insanlar çocuklar dahi var.
Sığınacakları bir yer olmadığı için açık havada yağmur, soğuk altında araçlarının gelmesini bekliyor. Belki yeri uygun olmayabilir buraya hiç olmazsa üstlerine gelecek yağışı önleyebilecek bir yer yapılamaz mı? Buradaki yolcular soğuk altında saatlerce araba beklediklerini yağışlı ve soğuk havalarda da beklemek zorunda kaldıklarını, kendilerine altına sığınabilecekleri bir kabin yapılması talebinde bulundular. Biz de buradan yetkililere iletiyoruz, karar onların ….
ÖZLÜ SÖZ
Öğüt dünyanın en pahalı hazineleri kadar kıymetli olduğu halde, ekseriya çok ucuza satılır
HAZRETİ ALİ
