Ülkemiz bu günlerde öyle bir dönemden geçiyor ki; Bugün iktidarı ile muhalefeti ile  halkın karşısına çıkacak  durumda değil.

Örneğin, iktidar kanadı  seçim öncesinde halka  ne güzel vaatlerde bulunmuştu .Seçim bitti, onların hangisi gerçekleşti? Bugün söylenenin tam aksi bir politika izleniyor.   Başarısızlıklarına  kılıf hazırlama çabasındalar.

”Kasap et derdinde, koyun can derdinde”.Millet geçim sıkıntısından siyasilerin  bir türlü gerçekleşmeyen sözlerine   artık kanmıyor. Siyasi partiler güvenlerini kaybediyor. İnsanları en önemli sorunu bugün için  geçim derdi, herkes kışı nasıl çıkaracağı telaşında. Onun dışındaki konular, siyasilerin atıp tutması,  halkı hiç ilgilendirmiyor.

---------

TELEVİZYONLARIN SİYASİ HABERLERİ İZLENMİYOR

 Televizyonlarda siyasilerin  haberleri  en az izlenen programı durumuna geldi.

Halkın siyasilere duyduğu güven her geçen gün azalıyor.

Bir de muhalefet kanadına bakalım. Seçim öncesi  kesin başarılı olacakmış gibi halka umut dağıttılar,  pembe tablo çizdiler, sonuç ortada.

Mahalli seçimlerde de  iktidar partilerinin tüm imkanlarını kullanarak, seçimi kazanabileceği konusunda kesin  kanaat var. Buna karşın  muhalefet partileri bundan önceki seçimlerde iktidarı değiştirmek vaadi ile meydanlarda halkı  güven aşılayıp kandırdılar.

Seçim sonrası da sanki hiçbir şey olmamış gibi başarısızlıklarını birbirinin üzerine atıyorlar. Halka büyük umut veren altılı grup seçimin ardından birbiri ile hasım haline geldi.

Şimdi de  bazıları  eski  defterleri karıştırıp birbirine çamur atmakla meşgul. Mahalli seçime 6 ay kalmış, muhalefet seçimlerde ne yapacağından, nasıl bir yol izleyeceğinden bihaber.

Biri tek başıma seçime katıldığımda başarılı olacağım hayaline kapılmış.

 Bir diğeri, Ana Muhalefet ise parti içindeki depremi az hasarla atlatma yerine daha içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Muhalefetin diğer küçük ortaklar ise sessizce, gelişmeleri izleyip haybeden kazandıkları milletvekilleri ile  emeksiz  başarının tadını çıkarıyor.

Onların bugüne kadar ülke sorunları konusunda görüşlerini hiç  duymadık.

Yarın  siyaset sahnesinde hangi cenah güçlü ise o tarafa yönelmeyeceklerini kim garanti edebilir?

Böyle belirsizliklerle dolu bir ortamda siyasi partiler halkın karşısına çıkıp neler söyleyecek?

İktidarı ile muhalefeti ile halka güven vermeyen siyasi tablo halkın büyük kesiminin güvenini  yok etti. İktidar güçlü medyası, devlet imkanları ile  halkı yönlendirip  gelecek için  yine vaatlerde  bulunma telaşında. Bu koşullarda  gerçekleşmeyecek vaatlerle halkı tekrar kandırmaları çok zor. Fakat, seçimlerde en önemli  faktör bugüne kadar iktidar kanadının halka sunduğu sayıları her geçen gün artan karşılıksız yardım alan kitleleri. Bu mahalli seçimde de yardım kadrosunun sonucu belirlemede önemli rol alacağı kuşkusuz.

Göbek bağı ile yönetime bağlı olan bu kitleler kaldığı sürece muhalefetin seçimi kazanması çok zor. Bu kesim için siyasetten çok çıkar ön planda oluyor.  Kuşkusuz muhtaç olanlar devletten yardım almalı. Bu ihtiyacın ötesinde siyasi ikbal için yapılıyor görüşü yaygın olunca halkın iradesini sandıkta görmek mümkün olmayacak.

Bu konuda kimse hayal görmesin seçimde bütün kozlar  şu anda iktidarın elinde. Onları yerinde kullandığı zaman seçimi  kazanacağı muhakkak.

Bu arada siyasette her ihtimali de göz önünde bulundurmak gerekir.

 “Kozlar benim elimde” deyip bundan önceki mahalli seçimlerde olduğu gibi iktidar partisi  yine taktik hatası yapıp halkı karsında alırsa bu başarısızlık bir kez daha tekrarlanır.

Bunda, belediye başkanlarının halka güven verip vermediği de ön planda olacak.

Mahalli seçimlerde de bu başarının  seçimi etkileyen çok önemli bir faktör olduğu akıldan çıkarılmamalı.            

------------------

FIKRA

SORSANA

Öğretmen dalgın bakışlarla şöyle bir sınıfı süzdü. Sonra birden seslendi.

-“Hey en arkadaki delikanlı sen,kalk eğildiğin yerden..Ezber olarak anlat ev ödevini.”

-“Ben mi bilmiyorum ki.”

-“İnanılacak şey değil.Peki ne yaptın dün akşam sen.?”

-“Hiç arkadaşlarla  bir meyhaneye gidip bir kadeh içki içtim. Sonra da kahvede tavla oynadık.

  -“Ne, utanmadan bir de bunu söylüyorsun. Peki ne diye geldin buraya?”

-Ben mi, bozuk olan kaloriferleri tamir etmek için geldim..Ben kaloriferciyim”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.