“Arap baharı” olur da neden “şubat baharı” olmasın diye geçti aklımdan.
Aslında uzayıp giden kanlı “Arap baharı” canlı canlı ve istenmeyen boyutlarda uzayıp gidiyor.
Dünya bölündü bu yanıltıcı bahar yüzünden.
Bir sürü de terör örgütü üretti bu uyduruk bahar ve Ortadoğu Projesi. Bu örgütlerden bazıları kafa kesen türden. Bunları duyup ekranlarda görünce insanlığımdan utanıyorum. “Allahın verdiği canı yine Allah alır” deyişini anımsamadan edemiyorum.
Gündöndü kafası değil ha; insan kafası. Sanki “Urun ol namerdin kellesin!” zamanlarında yaşıyoruz.
Bizim başımızın belası terör ise dağdan kentlere inp adamakıllı konuşlanmış da haberimiz yok. Otun küsur yıldır can almayı sürdürmekte. Kırk bin canımızı yitirdik bu yüzden
“Şubat baharı da ne, nerden çıktı demeyin. Şöyle dışarı bir göz e yeniden ve atın ağaçların çiçeklendiğini göreceksiniz. Sıcaklık birden yirmileri aşınca onlar da buna ayak uyduruverdi. Aldanırlar diye kuşkuları da çağrıştırıyor.
O.Veli :”Bu güzel havalar beni mahvetti…” derken sanırım böyle bir çarpıklığı dillendirmek istemişti. Ancak erken de geçte gelse bahar bahardır. Erken çünkü daha Cüce Şubat’ın ortalarındayız. Önümüzde kazma kürek yaktıran mart var. Havalar yanıltsa, ağaçlar aldansa bile biz kendimize iyi bakalım diyorum. Böyle değişken havalar bizi de etkiler, kendimizi korumazsak..
----------------------------
Ben böyle kendimi ekran karşısında kendimi avuturken Ekranda kırmızı çerçeve içinde bir alt yazı:
“ANKARA’DA BÜYÜK PATLAMA”
Saat henüz dokuz bile yoktu. Caniler yine iş başı yapmış, bu kez başkentin göbeğinde haince bombalarla saldırarak canlara kıymışlardı. Yer ve zamanlama uygun olmasa bile, oralara sızıp uzaktan kumandayla askeri otobüslere saldırmışlardı. Durum öncekiler gibi yine korkunçtu. Ankara bir kez daha kana bulanmıştı.
Olanı biteni duyunca “Eyvah! Bir kere daha yandık” diye mırıldanmıştık. Zamanla 28 şehit 61 yaralımız olduğu duyuruldu. Katliam değil de neydi bu? Bir insan katil, sapık… bile olsa bu denli acımasız olabilir mi?
Birden acı ve hüzün rüzgarına dönüverdi ülkemiz. İlk değildi olay son olur inşallah!..
Ortadoğu bataklığı gündeme girdiğinden beri çektiğimiz acılar yenilir yutulur türden olmadı hiç.
Bu güzel ülkemize ve verdiğimiz canlara yazık değil mi? Dış politikanın yanlışlığından bunlar diyenler var. O zaman yeni bir çekidüzen gerekmez mi?
Bir kez daha ülkemizin başı sağ olsun.Canlarını yitirenlere ne desn boş.Yakınlarına baş sağlığı diliyorum.
Gel de şimdi; bağıra bağıra şu şarkıyı söyleme:
“Bu ne acı bu ne keder/Sus kalbim sus artık yeter…”
