Vize’de Kültür-Sanat Festivali. Bu gün ikinci gününde. Satranç yarışması yapılıyormuş. Katılanlar ve dereceye girenleri ya da girecekleri kutluyoruz, şimdiden. Yeşil Vize’ye yakışan güzel bir etkinlik. Başka etkinlikler de vardır mutlaka. Daha önceleri iki kez gitmiştim. Kitap imzalamak için. Hemen hemen 2-3 kitap satabilmiştim: IHLAMUR SAKİN KENT VİZE kitabımdan bile bir tane satabilmiştim. Ama Vize Belediyesi iki kitabımdan da yüzer tane satın almıştı. Yani ancak gidiş-dönüş yol parası olmuştu.
Yine de özellikle gece güzel etkinlikler ve şarkıcılar yer almış.
Gençliğimizde hemen hemen aynı tarihlerde panayır kurulurdu(Hayvan ve Emtia). Bizi o yaşlarda salıncak ve çadır tiyatrosu ilgilendirirdi. Gece çadır tiyatrosuna gider, eğlenirdik. Özellikle bayanların söylediği “Biz çamlıcanın üç gülüyüz” şarkısın bayanlardan dinlerdik. Tiyatroya gitmeden önce..Köfteciye arkadaşlarla uğrar, biraz demlenirdik.
“Bülbül aşıkmış büle/Gül naz eder bülbüle… Zeki Müren’in bestesi gece gündüz, yüksek sesle çalar, bütün panayır dinlerdi.
Yine, biz İlkokuldayken Vize’de Halk Eğitim Merkezi vardı. Sinemayı ilk orda görmüştüm. Okulca gidilmişti. Öyle anımsıyorum. Futbol ayakkabılarını, boks eldivenlerini de ilk yine o binada görmüştüm. Bunların gerekli olanları futbol maçlarında kullanılırdı.
Binanın yan tarafına voleybol sahası yapılmıştı. O zaman gençleri akşamüstüleri toplaşır voleybol maçı yaparlardı. Ve yine o binada bir yerli oyun izlediğimi anımsıyorum.
Saat daha on üç olmadı. Bekliyorum çünkü o zaman başlayacak çarkıfelek. Vakit geçirmek için iyi bir izlence. Üç-beş gün önce bir katılımcıya araba çıktı. Uzun zamandır böyle bir şey olmamıştı. Zaten ilkmiş, sunucu söylemişti. Arabaya ulaşmak aslında çok zor. Çünkü bir çok seçenek var. Çok uzun süren bir program. Böyle yarışmaları fobi oluşturmamak için bence önemli ve gerekli.
Kızımın yeni çıkan kitapları için yazdığım yazı berfin bahar da çıktı. Sevindim.
“YİNE İKİ KİTAP..
(kızımdan)
“Kış Kampı Macerası- 2-Kumbaram Şiir Dolu”
Kızımın ne denli üretken olduğunun kanıtı bunlar. Övünmek değil gerçek.
Ne mutlu Anne-babasına yakınlarını ve arkadaşları ve tanıyanlara…
HALAY
Gül esintili şakayık güzeline
Kent sarısının en yüklü hamilesi
Duygularımı yıkayıp astım gök ipime
Son yağmur sızısında
Erguvanken nisanım
Haberin var mı Saros
Güz rengine yuvalanmış havai turlar
Hani annemin
Papara kokusunda yıkanan elleri
Hani babamın
Hitler bıyıklarında koşturan
Az önce bizim/Leydiler
Rumeli türküleriyle el ele
Halay çektiler
(N.Tezcan)
