Tezcan’nın şiirin aşkı için yola çıkanların  ekranlarda yerinim olmayacağı  ya da ekranlara  sığmayacağı  görüşü  kendisinin de katılacağı  elbette  çok doğru bir düşünce değildi. Çünkü ekranlarda yer alan ya da ekranlara sığan çok büyük şairler   ve  çok değerli aşk şiirleri var. Peki nedir bu dizelerin önemi? Bu kısa şiir zaten bir düşünce şiiri değil,  bir haykırış, emeğinin karşılığının  olmamasının  değerinin bilinmemesini içeren bir öfke,  bir baş kaldırış…  Kime?  Çok az emekle  kolayca ünlenmişlere, şarkı sözü yazarları  şair diye öne sürenlere, onlara arka çıkıp da   gerçek şiirle uğraşanlara sırtını dönenlere…  Damla Dergisinin bir sayısı tümüyle  “Taşra sanatçılarının  sorunlarına ayrılmiştı.<<<<<<<bu sayıda taşra şair ve  yazarlarının  birer karşı çıkma,  ve başkaldırı   özelliği taşıyan yazılarının  ana   düşüncesi,  Tezcan’ın şiirinde  özetini   buluyordu.  Şiirdeki açık  seçik   belirgin olan  “aşkın şiiri/şiirin aşkı”  ve  “ne yerimiz olacak/  ne  sığacağız”  karşıtlıklarından  yararlanılması da  şiiri  ezberlememi  sağ-layan  etkenler   arasında  olabilir.
Necdet   Tezcan arkadaşım  çok üretken biri  hemen her  gün yazı  yazıyor, şiir   yazıyor ulaşabildiği her dergiye  gazeteye ürün gönderiyor.,  duyabildiği her  yarışmaya,  şiirlerini sunabileceği  her toplantıya  katılıyor.  Ulaştığı  dergi  ve gazetelerin çoğu  bu ürünleri   yayımlıyor,  yarışmalarda  ödüller alıyor.  Bir taşra sanatçılığının  ötesine geçiyor.  Sanırım artık  “Ne ekranlarda bir yerimiz olacak/ne sığacağız ekranlara”  dizelerindeki çok keskin, çok sert başkaldırı  ve eleştiri dozu  biraz   yumuşamıştır.  “aşkın şiiri için değil”  yargısını da  kızgınlık  ve kırgınlıkla  söylediğini   biliyorum.  Yoksa aşk şiiri yazmak  aşağılanacak bir şey değildir  elbette.  Aşk insani hatta insan için çok etkin bir öğe ise  şiiri de olmuştur.  Olacaktır.
Tezcan’ın ezberimdeki dize,öğretmenlikle ilgili. Öğretmeni betimlerken  onun önemli bir özelliği  olarak  “Atatürk’ün  aklı dolaşır aklımda” deniliyor.   Dize aynen böyle miydi? bilmiyorum.  Ama anlam olarak  buydu. Bu dize neden aklımda  kaldı diye   düşünmeme gerek yok.  Beni   tanıyanlar  Atatürkçü düşünce için ne denli   uğraş  verdiğimi  vermekte olduğumu bilir.Bu dizede anlatılan   öğretmen, olmasını çok istediğimiz   öğretmen tipidir.         
Süreyya ERYAŞAR

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.