Ekranlarda prim yapan diziler, oyunlar var.

Bunlardan biri de SURVİVOR’dı. Bir süre önce dırdırla zırzırla sonlandı. Bizim Acun (arkadaş) biraz daha ününü ve cebini yukarılara, doruklara tırmandırdı. Dünyanın en pahalı arabasıymış kullandığı…Verdiği vergi de öyle sıradan değil. Kazandığında gözümüz yok elbet. Ancak bu astronomik rakamları hak ediyor mu? Bunun üzerinde durulabilir.

Bir kere kopya bir oyun. Adı bile yabancı. Olduğu gibi aktarılmış. Buna diyeceğim fazla bir şey yok. Çünkü kopyayı severiz millet olarak. “Armut piş, ağzıma düş!” Bizim mayamızda var sanki. Hazırlop kimin işine gelmez ki, zaten. Olsa da yesek. Hatta yatağımıza kadar gelse daha iyi olur. Çalışmadan üretmeden yaşamak çabası içimize işlemiş. Millet çalışsın, biz yiyelim. Bundan daha iyisi olamaz ki…

Katılan oyuncular çene yarıştırmaktan başka ne yaptı?. Oynanan oyunlar çocukça değil mi?. Saklambaç, kaydırak… filan da oynaya bilirlerdi. Üstelik yeniden yaşarlardı çocukluklarını.

Çok uzaklarda tam masraf kapısı bir ada. Ve bir grup nasıl ve nereden seçildiği belli olmayan bir grup. Kadınlı erkekli. Bu

İşin Türkçesi: ZOR KOŞULLARDA!.. olamaz mıydı? Olsaydı fiyakası mı düşerdi ? Adı öyle olunma daha uygar, daha çok Avrupalı mı oluyoruz yani?

Bu nedenle ben, bu yarışmanın adını değiştirdim. Ama gizemini koruyarak. Benim önerim şu SURVIRVIR.

Vır vır dan başka ne kaldı zaten. Akşam final oynandı örneğin. Ve tam dört saat vır vır da vırvır. Yok şu şunu demiş, yok bu bunu demiş. Konsey toplantıları ayrı bir renkti. Ayol on kişiyle konsey mi olurmuş.

Ve tamamen tüketime yönelik etkinlikler. Orası yan gelip yatma yeri değil elbet. Orası saçma sapan etkinlikler cennetini andırıyor. Siz de gidin oralara cennet özleminiz bir nebze olsun gider. Çünkü bazıları, cennette cehennemde bu dünyada derler. Onlar için şükür duası yerinde olur mu bilemiyorum. doğrusu.

Bunları toplayıp,tarlada kabak ya da gündöndü teklettirmek daha yararlı bence . hiç olmazsa biraz da olsa üretime katkıları olurdu. İnşaatlarda çalışmaları da önerilebilir.

Aylarca kaldıkları o adada bir baş soğan diken bile olmadı. Bir kitap okuyanı görmedim. Şiir, müzik… onlara da rastlamadım. Varsa çene, yoksa çene yarışına karışan kıskançlıklar, Dedikodu mu? Pekiyi denecek boyutlarda.

Şuna da aklım ermiyor. İkramiye olarak bu denli büyük bir meblağ. Bizim gibiler bir ömür çalışsa kazanamazlar bu parayı. Zaten Acun’un oyunları büyük paralar kazanma ilginçliğiyle yol alıyor. Bu en azından ömür boyu çalışıp dar gelirlilikten kurtulamayan emekçilere hakaret sayılır. Büyük paralar ve dünya çapında ünlülere düşkün bir sunucu bizim Acun.. “Kelime Oyunu” diye bir başka düzenleme var. Bedava. Ya da ayda bir bir miktar para. Ama buna rağmen reyting alıyor, yaşıyor ve izleniyor.Hele bu yıl şu Korona-Virüs yüzünden belki de reyting oldukça yüksekmiş. E daha ilginç programlar yoksa, vakit geçirmek için başka çözüm kalmaz. Dahası var; katılanlar ünleniyor. Başka kapılar da açılıyor bazılarına. Süresi ve olanaksızlıkları da oldukça etkili görünmekte. Bu yıl uzun süren etkinlik. Cemal Can adlı yarışmanın bitimiyle sonuçlandı, İstanbul da yapılan programda ve halk oylamasıyla.C.Can’ın şampiyon olması çok kişiyi mutlu etti sanıyorum…

Sahi orda halay çekildiğini bile görmedim.

Ortada bir şeyler döndü ama, yağmursuzdu bulutlar. Bir damla bile düşmedi. Helal olsun emeği geçenlere! Emeksizce köşeyi dönenlere!...Bravo.

UMUT

Bir Güver uçuyor

Açılan her kitabın satırlarından

Bir şiir kanat çırpıyor

Ardından güvercinin

Bir dürüstlük dizeleşiyor

Peşinden şiirlerin

Çocukların

Sokakta yediği

Bir dilim ekmekte

İnceldikçe incelir umut

N.T

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.