Halkımız bize soruyor; Tarihi köprüler onarıma alınacaktı, ne oldu?
Eylül ayı başlarında hem Sn. Valimiz Günay Özdemir ve hem de AK Parti İl Başkanı Sn. İlyas Akmeşe tarihi köprüler için onarım kararı alındığını ve onarımın eylül sonu ile ekim ayı başlarında başlayacağını, söylemişlerdi.
Verilen tarih doğruydu. Çünkü Karaağaç Yolu üzerindeki düğün salonlarında ve gazinolarda düğün sezonu devam ediyordu.
Şimdilerde, yani Ekim ayının ikinci haftasına girdiğimiz şu günlerde düğün sezonu fiilen kapanmıştır.
O halde Sn. yetkililerimizin verdikleri sözleri doğrultusunda Tarihi Meriç ve Tunca köprülerinde onarımın başlaması gerekmektedir.
Onarıma başlamak için atlanan her gün ve hatta her saat; tarihi köprülerin ömründen yılları çalacak bir tahribata yol açmaktadır. Köprülerin üzerinde oluşan derin çukurlara araba tekerlerinin her girişinde büyük sarsıntılar yaşanmaktadır.
Umarım, Halkımızın da ilgi ve merakla beklediği onarım için zaman gelmiştir.
Hazır söz köprülerden açılmışken şunu da söylemek isterim: Tarihi köprülerimizin altında taşkınlardan arta kalan ağaç dalları ve kütükleri birikmiştir.
Bu birikintiler niçin aylardır orada tutuluyor? Bunları almak, temizlemek o kadar mı zor bir iştir.
Tunca Nehri’nin altında ise yağlı bir çamur tabakası oluşmuş ve etrafa kötü kokular neşretmektedir. Pet şişe ve poşet atıkları ise, müthiş bir görüntü kirliliği oluşturmaktadır.
Meriç Köprüsünün Karaağaç tarafındaki ucunda hantal görünümlü iki taş yığını, tarihi köprünün ve muhteşem Edirne şehrinin görünümüne, gözlenmesine, izlenmesine engel olmaktadır.
Bunların kaldırılması o kadar mı zordur.
Geçenlerde yaygın medyada da yer alan Meriç Köprüsü üzerindeki sprey boya ve yazılar, halen yerinde durmaktadır.
Bu kirlilik niçin temizlenmiyor?
Tarihi köprülerin sahibi, Karayolları mıdır yoksa Vakıflar Genel Müdürlüğü müdür?
Her kimler ise; yazdığımız doğrultuda sorumluluklarını yerine getirmelidirler.
Yazdıklarımızın takipçisi olacağız.
