İl Genel Meclisi toplantısında gündem dışı söz alan MHP grup sözcüsü Ahmet Durmaz, özelleştirme konularına değinerek; “ Bilindiği gibi 2001 yılı ve 2017 yılından sonrası hızlı bir şekilde fabrikalarımız satıldı. Bazı kurumlarımız tamamen devletten yabancı kuruluşlara geçti. Şimdi bu konuda kısa bilgiler vermek istiyorum. Öncelikli olarak tütün konusunu ele almak istiyorum.Buradan bazı dersler çıkarmak gerekir. Bilindiği gibi tütün kırsalda yetişen, birçok çiftçimizin aile işletmesi olarak görev aldığı bir konuydu.Bunlar kuru üzüm gibi ihraç kalemlerimizi oluşturuyordu. Tekel’in özelleştirilmesi sonucunda tütün ekimi de tasfiye edildi” dedi
"TÜTÜN PİYASASINI YABANCI TEKELLER ELİNE GEÇİRDİ"
2002 yılında 405 bin 882 olan tütün üretici sayısı 2015 yılında %86,2 azalarak 56 bin üreticiye gerilediğini belirten durmaz, “ Tütün üretimi ise aynı yıllarda 159 bin 521 tondan %61 azalarak, 62 bin dona düşürüldü. 2015 yılında 53 bin 857 ton tütün 383 milyon dolara yurt dışına satıldı. Buna karşılık özellikle İthalat Fonlarının sıfırlandığı zamanda ( Bilindiği gibi o zamanda özelleştirme sırasında bir uygulama vardı ithal edilen tütünün %5’i oranında ithalat fonu uygulanıyordu) Bunları değişik türlerde sıfırlayıp çoğu kalitesiz tütünden 92,266 ton tütün ithal edilmiş ve 529 milyon dolar para ödenmiştir. 2008 yılından sonra Ülkede sigara fabrikalarının özelleştirilmesinin ardından sigara pazarını ele geçiren 5 firma o zamanki parayla 5 milyar şimdi ise 20 milyar lira buna kaçak sigara hariç 20 milyar liralık Pazar payının %95’ine bu firmalar elini geçirmiştir”
"YERLİ SİGARALARI GÖRMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Şu anda yerli sigaralar olan samsun, maltepe sigaralarını görmek mümkün olmadığını belirten Ahmet Durmaz, “ Raflarda yabancı sigaralar yer alıyor. Satılan tekel fabrikaları çalıştırılmadı onların yerine ya AVM ya da konut yapılmıştır. 2018 yılından sonra kırsal kesimden şehre göç eden çiftçilerin çoğu bu kesimden gelen çiftçiler oluşturmuştur. 2008-2009 yıllarında göç edenleri çoğu tütün işçileridir” dedi
"ŞEKER PANCARI STRATEJİK BİR ÜRÜNÜDÜR"
Konuşmasında daha sonra şeker pancarı konusuna değinen Durmaz, “ bilindiği gibi şeker pancarı stratejik bir üründür. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Bugün Almanya 5 milyon ton şeker üretiyor. Fransa 4 milyon, Türkiye ise 2 milyon 250 bin ton şeker planlaması yapmış. Bunun 2 milyon 330 bin tonu ile kendine yetecek düzeyde şeker üretimi yapmaktadır. Dünyada şeker ya şeker kamışından ya da pancardan elde edilmektedir. Dünyada şekerin %70’i şeker kamışından %30’u ise şeker pancarından elde ediliyor. Şeker kamışından elde edilen şekerin fiyatı 135 ile 150 dolar arasında ve pancara göre daha ucuzdur. Buna rağmen Avrupa ülkeleri hiçbir zaman ucuz diye kendi çiftçisini mahrum ederek şeker kamışı şekeri almıyor. şeker pancarı üretimine devam ediyor. Bizde de pancar ekimi devam etmektedir 2011 yılında 171 bin 752 çiftçimiz 2 milyon 938 bin dekarda pancar ekip 16 milyon 126 bin ton pancar elde etmiştir. 2016 yılında 105 bin 105 bin 500 çiftçiye geriledi. Buna karşın dekar artmıştır 220 bin dekardan 19 milyon 600 bin ton pancar üretilmiştir. Bu arada pancar verimi de artmış oldu. 2002 yıllarında pancar üretici sayısı 500 bin olarak görülüyordu . Fakat ÇKS olmadığı için tüm aile bu alanda çalışıyordu. ÇKS ( çiftçi kayıt) sistemine geçildiğinde bu 200 bine düştü. Ülkede Şeker Şirketine ait 25 adet özel şirkete ait 8 adet olmak üzere 33 tane şeker fabrikası bulunmaktadır.2016-2017 pazarlama yılında şeker ihtiyacı miktarı iki milyon 650 bin ton bunun %10’u kota olan 265 bin tonu nişasta bazlı şeker kalan 2 milyon 385 tonu ise pancar şekeri olarak planlanmıştır.Burada bir şey dikkati çekiyor.Bunun bir milyon 312 bin tonu 25 fabrika ile şeker şirketine kota olarak verilmiş.bir milyon 73 bin tonu ise 8 özel şirkete verilmiştir. Burada özel şirketin performansı görülüyor” şeklinde konuştu
"PANCAR HAVA KİRLYİLİĞİNİ ÖNLER"
Şeker pancarı tarımının hayvancılık sektörü, taşımacılık, etilalkol sanayini destekleyen stratejik bir tarım ürün olduğunu belirten Durmaz”. Bu ayrıca hava kirliliğine karşı atmosfere oksijen sağlayan bir üründür. Bir dekar şeker pancarı üç dekar ormanın verdiği azotu havaya veriyor. Son zamanlarda 14 fabrikanın özelleştirilmesi 2007 yılından bu yana gündemdedir. Fabrikaların özelleştirmenin gündeme gelmesinden bu yana hiçbir iyileştirme yapılmadı. Teknoloji eskidi. Burada en kötü senaryo bu özelleştirmenin nişasta bazlı şeker lobisinin raporlarına göre belirlendiği yönündedir. Cargil ve diğer şirketler bunda etkili oldu. Özelleştirme idaresinin söylediği konu şu; Fabrikayı satın alanlar 5 yıl daha üretim yapacak deniyor. Peki bundan sonra şeker üretiminin akıbeti ne olacak.Bu konuda kimse bir şey söylemiyor. İlahi özelleştirilmek isteniyorsa ( ben özelleştirmeye karşı değilim)” dedi
"FABRİKALAR ÇİFTÇİ KURULUŞLARINA VERİLMELİ"
Özelleştirmenin de bir şekli olması gerektiği eni belirten Durmaz, “ Fabrikalar pancar üretici kooperatiflerine veya çiftçi birliklerine pazarlama kolaylığı sağlayarak, onlara verilebilir. Redwin Onlar fabrikaları rehabilite ederek daha iyi çalıştırabilirler. Fabrikalar yabancılara satılmamalıdır. Yerli sermayeye özelleşen 8 fabrika düzenli bir şekilde üretimlerine devam ediyor. Bilindiği gibi TORKU diye bir Konya şeker firması var. Bu fabrika çalışanları çok memnunlar bir eksiklik görülmüyor. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi böyle giderse tütün piyasasında olduğu gibi beş altı yılın sonunda ülkede şeker piyasası da çökebilir” değerlendirmesinde bulundu.