Halkımızda kısa mesafe de olsa kendi aracı ile gitme alışkanlığı var.Edirne’deki trafik yoğunluğu Edirne merkezde trafiğin daha  da kilitlenmesine, neden oluyor. Yeterli olmayan yol kenarlarındaki otopark alanlarından  turistlerin yararlanması  yerine  yerli araçlarla  kapatılıyor .
Bunun sonucunda şehrimize gelen turistler araçlarını  park etmek için köşe bucak araçlarına  park yeri aramak zorunda kalıyor. Akaryakıt fiyatlarına yapılan aşırı zam sonrası  ilimizdeki araç sahiplerinin zorunlu olmadıkça kendi araçlarıyla şehir merkezine gelme yerine toplu taşıma araçlarından yararlanmalarının  ne  mahsuru olabilir? Bazı araç sahibi vatandaşları yürüyüş mesafesindeki yerlere dahi kendi araçlarıyla gitmeleri,   araçlarına park edecek yer aramaları  aslında  kendileri için  de zahmetli oluyor.
Başka illerde ve Avrupa’da olduğu gibi kısa mesafelere yürüyerek gitmenin sağlık açısından da faydası var.Her ne hikmetse halkımızın  araba sevdası keseye zararı dokunsa da,   kendi aracı ile seyahatten  vazgeçilmiyor.
Otoparklar dışında sokak aralarına  park edilen araçlara zarar gelmesi araç sahipleri için de  dikkate alınması gereken bir durum.
Halkımızın şehir merkezinde trafiğe rahatlık getirilmesi için gerek olmadıkça toplu ulaşım araçlarından  yararlanmaları teşvik edilmeli.Uygun olan yerlere bisiklet yolları yapılmalı.ilimizde her geçen yıl artan araç trafik yoğunluğunun çözümlenmemesi durumunda  ilimizde trafik içinden çıkılmaz hale gelecek.Bir turizm kenti olma iddiasında olan  Edirne için trafik sorunu en önemli sorunların başında geliyor.Aracına park yeri bulamayan turistlerin komşu  illere yöneldiği yolunda iddialar var.
Kentimiz ekonomisi için çok önemli bir gelir kalemi olan turizmle ilgili sorunların çözümü ön plana alınmalı..Bu sorunların yanında  turistler için tuvalet sorunu da  henüz  çözümlenmiş değil.Kentimizin giriş yollarında kentimizi tanıtıcı,turistleri Edirne’ye yönlendirecek  ışıklı  levhalar asılmalı.Avrupa’ya açılan kapı konumunda olan Edirne’de bu hizmetler yeterli değil.Başka illere giden  meslek kuruluş temsilcilerimiz  Edirne’yi tanıtıcı  dokümanları  yanlarında bulundurmalı, kentimizin reklamını yapmalı  Kısaca Edirne turizminin gelişmesi için  tüm halkımız seferber olmalı.Ancak o zaman  ilimizin turizm geliri artar.Ülkemizde en çok tarihi esere sahip olan  bir  ilde turizm  gelirlerimiz beklenen seviyede değil.   
------------------------------------------------------------------------------  
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
ÜLKEMİZDE KOOPERATİFÇİLİĞİN TARİHİ ESKİ
Ülkemizde kooperatifçilik 1863 yılında Mithat Paşanın önderlik etmesiyle  “ Memleket Sandıkları” adı altında başladı. Mithat Paşa’nın Tuna Vakiliği sırasında  ve tarım alanında başlayan kooperatifçilik, yine onun  çabasıyla  1867 yılında  çıkarılan “Memleket Sandıkları” tüzüğü ile Bütün Osmanlı ülkesine yayıldı. Osmanlı Devletinde o zaman  köylülerin borçları nedeniyle  topraklarını yitirdiğini gören Mithat Paşa, yoksul köylüyü bu açmazdan kurtarmak,ürünlerini en iyi koşullarda pazarlamak  ucuz üretim araçlarını sağlamak, üretim işini artırmak ve benzeri kolaylıklar için kooperatifçiliğe önem verdi.
Memleket Sandıkları ülkede kooperatifçiliğin çekirdeği sayılır. Ülkemizde kooperatif terimi ilk kez 1913 yılında Aydın’da kurulan kooperatif olan “ Aydın İncir Kooperatifleri Anonim Şirketi” ile başladı. Bu kuruluş gerçek bir kooperatif niteliğindeydi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.