Halkımızın asırlar öncesine varan komşusu ,eşi dostu ile dostluğunun süregelmesi belki sadece bizim toplumumuza has güzel bir gelenektir.

Bu konuda söylenen özlü sözlerimiz de vardır “Komşu komşunun külüne muhtaçtır” ve benzeri dostluğu çağrıştıran sözler toplumumuzun dayanışması için söylenmiş önemli sözlerdir.

Bu dayanışma geleneği toplumumuz arasındaki birlik beraberlik bağımsız bir şekilde varlığımızın güvencesi olmuştur.Kurtuluş Savaşında tüm ülkelerin topraklarımızı paylaşma hesabı yaptığı ,yurdun dört bir yanının işgal edildiği bir zamanda.halkın uzun süre devam eden savaşlarda yok olduğu olumsuz koşullarda bakıyorsunuz ülkemiz önderleri tüm dünyayı hayrete düşürecek birlik ve dayanışma gücünü bir kez daha gösteriyor.

Böyle olumsuz koşullardan bugün içinde huzur içinde yaşadığımız ülkemizin temellerini atmıştır.Onun için toplum arasındaki köklü bağların,dayanışmanın ne kadar önemli olduğu tüm dünyaya kanıtlanmıştır.

Bu özelliğimiz örnek alan ülkeler bağımsızlıklarının kazanımında bunu ne denli önemli olduğunu anlamışlardır.Bir ülkenin birlik ve dirliğine zarar vermek isteyenler ,önce halk arasındaki dayanışma ve birliğini sağlayan unsurlara el atarlar.

Halk arasındaki dayanışmayı nifak sokarak yok etmek isterler.Geçmiş yıllara baktığımızda bunu örneklerini görürüz.Bu taktikle “yıkılmaz” denilen güçlü devletler bir süre sonra tarihten yok olmuştur.

Ülkemiz için de böyle entrikalar uygulanmak,halkımız arasındaki birlik ve dirlik bozulmak istense de bu konudaki girişimler başarılı olamamıştır.Halkımızın birliği entrikaların,ülkede kaos yaratmak isteyenlerin arzuların yok etmiştir.Ülkemizdeki bütün sıkıntılar sabırla özveri aşılır.Önemli olan halkımız arasındaki birliği zedelemek isteyenlere fırsat tanınmamak.Bizim en büyük gıdamız halkımız arasındaki birlik ve dayanışmadır.Bunu göz ardı edemeyiz.

Günümüzde de halk arasına nifak sokma meraklıları eskiden olduğu gibi vardır.Halkımızın her zaman bu nifak meraklılarına karşı uyanık olması, halk arasındaki birlik ve beraberliğin bozulmasına kesinlikle izin vermemesi gerekir.

----------

FIKRA

SEBEBİ NEYMİŞ

Bir akıl hastanesi doktoru hastaların durumunu ölçmek için türlü çareler deniyor. Günün birinde bir grup akıl hastasını boş bir banyo teknesinin başına getirir:

Akıl hastalarına:

“haydi hepiniz suya atlayın”

Akıl hastalarından biri hariç tamamı boş teknenin içine atlar. Doktor arkadaşlarına uymayan tek akıl hastasını tebrik etti.

-“Aferin oğlum sen iyileşmişsiz..”

Fakat koca adam “ ben yüzme bilmiyorum ”diye ağlamaya başlamaz mı…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.