Son yıllarda Türkiye’de siyasete ve siyasilere duyulan ilgi önemli ölçüde azalmış durumda. Her seçim dönemi öncesinde yaşanan meydan okumalar, tartışmalar ve kutuplaşmaların yarattığı siyasi iklim, pek çok vatandaşın siyasetle olan bağını zayıflatıyor. Peki, bu ilginin kaybolmasının ardında yatan nedenler neler?
Öncelikle, halkın siyasete, siyasilere olan inancının sarsılması  önemli bir etken. Siyasi partilerin ve siyasilerin vaatleri, genellikle  seçim dönemlerinde duyulan şatafatlı sözlerle dolu. Ancak, seçimden sonra bu vaatlerin çoğu unutuluyor ya da tam tersine, halkın beklentilerinin aksine gelişmeler yaşanıyor. İnsanlar, yıllardır süregelen bu durum karşısında hayal kırıklığı yaşamaya mahkûm oluyor. Bunun sonucunda, “ne fark eder ”birbirinden farkı yok” düşüncesi hâkim hale geliyor ve siyasetten uzaklaşma isteği doğuyor.
------------------------------------------------------------------------------
HALKIN SORUNLARI GÜNDEM OLMALI
Ayrıca, siyasi tartışmaların giderek daha sert ve kutuplaştırıcı hale gelmesi de halkın siyasetle olan ilişkisini zayıflatıyor. İnsanlar, duygusal ve sert bir dille ifade edilen tartışmalara maruz kalmaktan bıkarak, “ben bu tartışmaların bir parçası olmak istemiyorum” diyerek siyaseti dışlıyorsunuz. Sosyal medya aracılığıyla yayılan nefret söylemleri ve kutuplaşma, sosyal birlikteliği tehdit ediyor ve insanların siyasi katılımlarını azaltıyor.
Bir diğer  etken ise, siyasetin günlük yaşamdan giderek daha da uzaklaşması. Halkın temel sorunlarına dair çözümler sunmak yerine, siyasi figürler çoğu zaman popülist söylemlerle veya aşırı ideolojik yaklaşımlarla gündeme geliyor. Ekonomi, eğitim ve sağlık gibi vatandaşları doğrudan etkileyen konuların arka planda kalması, halkın siyasetten soğumasına neden oluyor. 
İnsanlar, kendi hayatlarına dokunacak ve çözümler üretecek bir siyasetin peşindeler; fakat günümüzde bunu bulmak giderek zorlaşıyor.
------------------------------------------------------------------------------
DEMOKRASİNİN GELİŞMESİ İÇİN GEREKLİ
Halkın siyasete olan ilgisinin azalması sadece bir kayıp değil; aynı zamanda demokrasi için ciddi bir tehdit. Siyasetin, bireyler için önemli bir alan olduğunu unutmamamız gerekiyor. Ancak bu ilgiyi yeniden kazanmak için, siyasilere büyük görevler düşüyor. 
Siyasi partilerin daha şeffaf ve halk odaklı politikalar benimsemesi, kavgadan uzak kalınması halkın güvenini tesis etmesine yardımcı olabilir. Bunun yanı sıra, katılımcı demokrasinin güçlendirilmesi yasalara güven duyulması ve bireylerin siyasi süreçlere dahil edilmesi, yeniden bir heyecan yaratabilir.
Sonuç olarak siyasete olan ilginin bu kadar azalması, sadece halkın  bir kesiminin sorunu değil; bu ülkenin geleceğiyle ilgili bir meseledir. Bu sorunun üstesinden gelmek için toplumun tüm kesimlerinin katkısı, bilinçlenmesi ve siyasetin gündemi değiştiren bir araç olması zarureti gündeme geliyor. Türkiye’nin daha demokratik, adil ve katılımcı bir siyasete ihtiyacı var. Bu yolda atılacak her adım, halkın yeniden siyasete yönelmesini sağlayabilir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.