Halkın genelinin yararlanacağı toplu hizmetlerde yöneticilerce senden- benden farklılığı yapılmamalı.

Bu hizmetlerden  her zaman halkın geneli yararlanıyor, bu hizmetlerden fayda veya zarar görüyor

Demokrasinin vazgeçilmez kurallarından biri de topluma fark gözetmeksizin hizmet etme  kuralı  oluşturuyor. Bu hizmetlerin sağlıklı,eksiksiz yapılmasını sağlamak da  halkımızın temsilcilerine,kurum ve kuruluş yöneticilerine, özellikle en geniş kesimin temsilcisi olan sendikalarımıza,siyasilerimize  düşmektedir.

Günümüzde bu görevi gerektiği gibi yapan bir sendikanın, kurum yöneticisinin, siyasilerin olduğunu söyleyebilir miyiz?

Son aylarda her alanda yapılan zamların yanında halkın geniş kesimini ilgilendiren akaryakıta daha büyük oranında zam yapıldı.

Bunu uygulayan,  işleme koyan devletimizi temsil edenlerdir.Onları kullanan  ve akaryakıt zamlarından olumsuz  etkilenen ise halkımıza oluyor.

Bakıyoruz, akaryakıt zamlarından etkilenen kesimler, bu zammın sorumlusu halkmış gibi toplumu zora sokacak kararlar alıyor.

Devletin yaptığı zamların sıkıntısını her zaman halkımız çekiyor.

Özellikle ulaşımda bu topluma büyük bir külfet getiriyor.Günlük ihtiyaçlarını karşılamada zorlanan dar gelirlilerin üzerine bir de ulaşımda yaşadığı zorluklar eklendi.

Şehir içinde bir yerden bir yere gitmek, ulaşım araçları ile seyahat  etmek  halka önemli bir gider kalemi  oluşturuyor.Vergi üzerine vergi alınan akaryakıttaki fiyat artışının sorumluluğu topluma yüklenmemeli.

Başka demokratik ülkeler bunu halka yük olmayacak şekilde çözümlemiş.

Bizde ise sanki sebebi halkmış gibi topluma mal ediliyor.

-----------------

TOPLUM TEMSİLCİLERİ NE GÜNE DURUYOR

Halkın sırtına yüklenen zamlara dikkat çekecek,bunu yanlış olduğunu yasal sınırlar içinde duyuracak .siyasilerimiz, derneklerimiz ve sendikalarımız var.

Bakıyoruz, onların bu günlerde sesi soluğu duyulmuyor.

Bazılar ise  sadece  yapılan zamları kınamakla  bildik demeçleri vermekle  yetiniyor.

Böyle durumlarda topluma ve temsilcilerine  sağlanan yasal hakları var.

Başka ülkeler bunu yasal çerçevede hakkıyla uyguluyor.

Oralarda, zamlardan mağdur olanların bunun  gerçek nedenini araştırılıyor,seslerini duyurabiliyor.

Bizde ise böyle bir  ortam gündemde  olmasına rağmen  bakıyoruz bu sorun  çoğu zaman mahalli idarelere ve halka mal edilmek isteniyor .

Hayat pahalılığının ,akaryakıt zamlarının sorumlusu mahalli idareler ve toplum değildir,onlar sorunun mağduru durumundadır .

Bu şartlardan mağdur olan herkes ilk olarak seslerini  bu zamları yapanlara  karşı duyurmaları gerektiği halde  oralara seslerini duyurmadan çekinenler,suçu başkalarına havale ederek çözme çabasındalar.

Toplumun bir kesimi ve medyanın bazıları bunu toplumdan gizleme çabasında.Ülkemizde  günlük hayatında bu zamlardan etkilenenler  zamların gerçek nedeninin izlenen yanlış politika ve onun uygulayıcıları olduğu  inancındalar.

Hal böyle iken, bakıyoruz toplumun hakkını korumakla yükümlü olanlar  yine sus pus:Siyasiler ise birbiri ile dalaşmaktan böyle  toplumun ana sorunlarına eğilmeye ,gerekli çabayı göstermede yeterli değil.

Bu zamların faturası her zaman olduğu gibi yine halka çıkıyor. Halkın da bunu iyi değerlendirip kendilerini savunmakla görevli olanlara gereken uyarıyı yapmalar  gerekiyor.

Oralardan da bir ses çıkmayınca  ülkemizde  ana tüketim ürünlerine zam üzerine zam görüyor.Bu ilgisizlik vurdum duymazlık  daha ne kadar sürecek….

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.