Ülkemizde bugüne kadar siyasilerimiz  taraftarlarına  kendilerini kabul ettirebilmeleri  için çoğu kez propagandaları sırasındaki  üsluplarında  halkı  tahrik edici, toplumu kutuplaştırıcı üslup kullanmayı sürdürüyor.

Böyle,  halk arasında yadırganan üslubu kullanarak akılları sıra bu  tavırlarıyla  toplumu yanlarına çekeceklerini doğru siyaset yaptıklarını sanıyorlar.

Toplum arasında bu tür kutuplaşmaya yol açacak söylemlerin halk arasında ilgi görmediğini, sokak ağzı ile yapılan politikalardan halkın  artık bıkıp usandığını bu yönde siyaset yapmayı sürdürenleri  önce o siyaseti destekleyenlerin uyarmaları gerekir.

Bizim toplumumuz sabırlı ve hoşgörülü bir toplumdur, her zaman siyasilerin propaganda amaçlı oyununa alet olmaz.

Tabii toplumun sabrının da bir sınırı vardır.Siyasilerin bu sert kırıcı üslubunu örnek alacak kişilerin bu tavırlarını sonsuza dek   devam edeceğini  onlara yarar sağlayacağını kim garanti edebilir.? Bu toplumu kutuplaştıran  söylemler   sonucu halk arasında yaşanacak gerginliğin,huzursuzluğun  sorumlusu siyasilerimiz onlara destek olanlar  da olmayacak mı?

İmam -cemaat örneğinde olduğu gibi, toplum önderlerinin konuşmalarında  üsluplarına çok dikkat etmeleri ,toplum içinde kutuplaşma yaratacak söylemlerden kaçınmaları gerekir.

Bu tür halkı  tahrik edici sözlerle siyasette başarı kazanılamayacağını geçmiş yıllardaki örneklere bakarak anlamak mümkündür.

Toplum arasında dostluğu pekiştirmekle yükümlü olan siyasilerimize ilk olarak o partilerde siyaset yapan arkadaşları ve taraftarları siyasilere  söylemlerini değiştirmeleri konusunda uyarıda bulunmalı , bunu çıkar yol olduğunu söylemeli.

---------------------

DAHA ÖNCEKİ SİYASİLER ÖRNEK ALINMALI

Ülkemizde daha önceki dönemlerde de siyasiler arasında  da gerginlik yaşanıyordu.

Onların hiç birinde bugünkü siyasilerin kullandığı  siyasi üslup olmazdı.

Konuşmaları toplum sorunlarını tahrik edici sözleri yerine  çözüme yönelik   sözleriyle sorunlarını daha kolay çözüme kavuşturuyorlardı

Bugünkü siyasilerimiz konuşmaları ile  ülke sorunlarının çözülmesinden öte  daha uzlaşılmaz,  daha da çözülemez  hale geliyor.

 Siyasilerin bu tür tahriklerinin topluna neye mal olduğunu geçmiş yıllardaki örnekleriyle  gördük.

 Siyasi kavgalar nedeniyle toplum akraba ve komşularıyla konuşamaz, görüşemez duruma geldi.Bu alanda kavgalarla bazen cinayetlerle sonuçlanan olaylar oldu.Çağdaş bir ülkede bu tür olayların yaşanmaması gerektiğini herkes kabullenmeli.Keskin sirkenin küpüne zararı olduğunu unutmayalım.  Türkçemizde  meramını anlatmak, politika yapmak için çok sayıda  onur kırıcı olmayan söz olmasına rağmen sokakta dahi konuşulması uygun olmayan sözlerle politika yapmak ,yüz yıla yakın demokrasi deneyimi olan bir toplumun temsilcilerine yakışmıyor.

Bu itham edici çirkinlikte sözler nedeniyle toplum medyada haberleri izlemez duruma geldi.

Çocuklar televizyonların haber saatlerinde siyasilerin birbiri ile dalaşını gördüğünde büyüklerine “ Bu insanlar neden kavga ediyor?” diye soruyor.

  Bunlar hepimiz ,özellikle temsilcilerimiz açısından utanılması gereken görüntülerdir.Onlar bu üslupları ile  bugün zarar görmeyebilir, onların çok sayıda  imkanları vardır . Bunun sonucunda faturayı her zaman olduğu gibi yine halkımız öder.

O nedenle halkın sağ duyulu  davranması, siyasilerin tahriklerine kapılmaması halk arasında gerginlik yaratarak politika yapmak isteyenlere ders olmalı.Tabii ders almasını biliyorlarsa.

--------------

FIKRA

DOĞRU YA..

Adam yeni bir mağaza açmış.Vitrine şöyle bir afiş asmıştı.

“Beş mevsimin yenilikleri”

Arkadaşlarından biri bu afişi görerek sordu.

”Yahu bu beşinci mevsim de nereden çıktı.”

 “Çok basit dostum.ilkbahar yaz sonbahar kış.. Bunun dışında bir mevsim daha var.”

” Neymiş o mevsim.”

“Ne olacak işlerin ölü mevsimi”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.