Bugüne kadar bazı istisnalar olsa da devletimizi temsil eden yönetimler tarafından ülkede ihtiyaç duyulan yörelere hizmetler getiriliyor.
Geçmiş yıllara da baktığımızda ülkeyi yönetenlerin yurdun her yanında sayısız hizmetlerini kalıcı eserlerini görürüz.
Halk kendine yapılan hizmetlerin faydasını gördüğü zaman o hizmeti yapanları hiçbir zaman unutmaz,yapanları yapanın ismiyle hatırlar.Bu arada gereksiz yere , sadece siyasi amaçla yapılan hizmetlerin ülkeye verdiği zararı israfı da aklında tutar.Hizmetlerin yapılma aşamasında defalarca bunu politik amaçla kullanmak “Ben yaptım bu hizmet bana ait “ demek ne derece doğru.? Devletimize o imkan halkın desteği ile sağlanıyor.Dolaylı- dolaysız vergiler.daha sonra halka hizmet olarak geri dönüyor.Bu hizmetlerde herkesin emeği var.
Cumhuriyet kurulduğundan bu yana bakıyoruz, iktidara gelenler güçleri,imkanları oranında ülkemize sayısız hizmetler yapmış.Onlar her zaman şükranla anılıyor.
Cumhuriyetin kuruluş yıllarında harabe halinde olan ülkemiz çok şükür bugün çağdaş,medeni çevresinde örnek olan bir ülke haline dönüştü.Bu konuda eksiklerimiz olsa da Ortadoğu’nun en gelişmiş ülkesi bizim ülkemizdir.
Demokrasilerde devlet idaresini tıpkı bir bayrak yarışı gibi kabul eden, ülke yönetiminde söz sahibi olanların eseridir bu yapılan hizmetler.
Bugüne kadar ülkemize hizmet verenlerin büyük bölümü bu dünyadan göç edip gitti. Geride eserleri kaldı.Ölenler yaptıkları hizmetleriyle hatırlanıyor.
Bu hizmetlerden tüm halkımız ortaklaşa yararlanıyor.Bunları her fırsatta halkı kutuplaştırıp politik malzeme yapmaya ne gerek var.?.Halkımız kimin topluma hizmet verdiğini çok iyi takdir eder.Ne yazık ki son yıllarda yapılan devlet ve mahalli hizmetlerde “biz yaptık” anlayışı ön planda tutuluyor.Hizmetlerin devreye girişinde sadece yönetimde söz sahibi olanlar ön planda oluyor.Bu hizmetler aşamasında politikacıların rakiplerini suçlayan konuşmalarla,toplum arasında bloklaşma her alana yayılıyor.
Rakiplerini suçlayarak yapılan hizmetlerin açılış törenleri toplum işinde süregelen dostluk ve dayanışmayı ,birlik beraberliği zedeliyor.Yapılan hizmetler kimsenin babasının malı ile yapılmıyor Halk kendine yapılan hizmeti gördükten sonra kim yapıyorsa “Allah razı olsun” demesini bilir. Yapılan hizmet siyasi amaca yönlendirip sadece kendine mal etmek ne derece doğru.?
Halkın bir bölümünü kayırıp bazılarını dışlayan görüntülerle hizmeti sunmaya de gerek yok.
Bakıyoruz, mahalli irdeler de bu “ben yaptım” havasına kapılıyor.Her alana belediye başkalarının adını yazmayı marifet sayıyorlar.?
----------------
DAHYA ÖNCELEREİ FUTBOL SAHALARINDA RAKİP TAKIM TARAFTARLARIYLA MAÇ İZLENİRDİ
Ülkemizde bundan 10- 15 yıl öncesinde futbol sahalarımızda birbiri ile ezeli rakip olan futbol takımlarının taraftarları bir arada maçı izliyordu. Maç sonunda kim galip gelirse gelsin bir sorun çıkmadan stadı terk ediyordu.
Peki şimdi öyle mi?
Futbol maçlarında taraftarlar rakip takımın az sayıda taraftarına etmediği hakareti bırakmıyor.
Bazen futbol sahaları adeta dövüş alanına dönüyor.Sahalarda kullanılan galiz küfürlü sözcükler nedeniyle ülkemizde kadınlarımız, çocuklar futbol maçlarını seyretmeye gidemiyor.
Hani spor barış ve dostluğu getirecekti.? O bir yana her geçen gün spor sahaları centilmence futbol oynanan yerler olmaktan çıkıyor. Televizyonlardaki spor yorumcuları da sporda kutuplaşmaya çanak tutuyor.
Bu ülke insanı kutuplaşmanın toplumu ne duruma getirdiğini” benden senden ”anlayışı ile köylerde birbirinin kahvesine gidilmediğini yaş altmışı aşkın olanlar bilir.O zaman doruğa ulaşan cepheleşme daha sonraki yıllarda ne yazık ki toplumun her alana yayıldı.Artarak devam ediyor.
--------------------
FIKRA
NEDEN KANARYA GİBİ ÖTMÜYOR.
Babası İdris’e sormuş:
“İdris buraya cel”
İdris:
“Celiyrum babacığım”
Babası bir yandan ağaca bakıyormuş:
“Yarım satır ağacın tepesundaki kargayı düşünuyrum..”
İdris şaşkın:
“neden babacuğım.?”
Babası sormuş:
“Acaba karga da neden kanarya cici ötmiyi? o da kuş bu da kuş,değul mi.?
İdris gülmüş:
“Uyy Babacuğum kargaya da bedava ev, bedava yiyecek verseler kanaryadan daha güzel öter..”