Kamu ve özel kurumlarca yapılan hizmetlerden toplumun tamamı yararlanıyorsa bu hizmetlere  herkes   ortak  destek  verilmeli.

Özellikle kamu yararına olan  hizmetlerde siyasi çıkarlar  “ ben yaptım “ anlayışı olmamalı.

Ne yazık ki, son yıllarda ülkemizde yapılan ortak  hizmetlerin  her alanında siyasi çıkarlar ön plana çıkmaya başladı.

Getirilen bir hizmetten toplumun tamamının  yararlanacağı bilindiği halde  onu eğip büküp bu hizmeti bir partinin  veya grubun  siyasi hizmeti gibi görmek  ancak demokrasiyi içine sindiremeyen  toplumlara  uyan bir davranıştır.

Ülkemizde,fikirlerin  içinde doğrular olduğu gibi  yanlışları da taşıdığı anlayışını benimseyemedik Toplum yararına olan hizmetlerin bir siyasi partiye  mal edilemeyeceğini   özellikle siyasilerimize  benimsettiremedik.Bu konun öncülüğünü  her zaman  politikacılarımız yapıyor.Halkın tamamı için  yapılan  hizmetlerde bu geçerli olmamalı .

Halkımız ise paylaşmayı kendi hakkının yerini ve sınırını biliyor. Karşıt haklara da saygılı oluyor.

Genellikle siyasilerimiz arasında geçerli olan birinin  ak dediğine diğeri kara demekle topluma kendini destekleyen kitlelere yaranmak haklı göstermek  istiyor.Bu iktidar olduğu kadar muhalefet için de geçerli bir anlayış.

Ülkemizde  maalesef hakları paylaşma yerine siyaset  kutuplaşma  üzerinde odaklanıyor.

 Böyle olduğu zaman ortak karar almak siyah ile beyaz karışımı  ara renklere ulaşmak, haklara saygılı olmak  pek mümkün olmuyor.Demokrasisi gelişmiş ülkelerde  hiç bir siyasi grup haksız oldukları alanlarda da  kendi görüşünde ısrarcı olmuyor .

Farklı görüşe sahip olan, halk  temsilcileri kendi görüşünün de kabul edilmesini ister ve bunun mücadelesini  verir.

Bu anlayış  parklarda açan çeşitli renklerdeki  çiçekler   misali  o ülkelerde    farklı siyasi kadroların oluşmasını,seslerini duyurmasını  sağlar.Bunlardan hangi siyasi parti  üstünlüğü sağlarsa sağlasın  kendi karşıtı olan partilerin görüşlerini de dikkate almak zorundadır.Bunu  yok saydığı  zaman  o ülkede demokrasinin uygulanması zora girer.

Demokrasisi  gelişmiş  ülkelerde  yeri geldiğinde  toplum yararına olacak  konularda karşıt görüşte olan  siyasilerle  anlaşarak sorunlara çözüm getirilmiştir.

Bizde olduğu gibi çoğu zaman mutlak karşı durma anlayışı demokratik bir yaklaşım değildir.

Eğer dediğim dedik anlayışı her ananda kullanılır karşı görüşler yok sayılırsa  bu zamanlar ülkede kutuplaşma fikrinin yaygınlaşmasını,  bunun halk arasında da yayılarak toplum arasında   birbirine güvensizlik ortamını yaratır.Ya ben ya sen anlayışı  onun dışında görüşlerin yok sayılması  zamanla  toplum arasında sorunları derinleşmesine neden olur.

Biz  ülkemizde  geçmiş yıllarda bunun acılarını defalarca gördük.Bu bazen ideolojik  bazen daha başka nedenlerle halkımızın arasında husumetin,güvensizliğin  yaygınlaşmasına neden oldu.

Daha önceki yıllarda “Vatan Cephesi”  uygulaması görüntüsü ile, onun ardından  dini ve başka sebeplerle halk arasında  kutuplaşmanın yaygın hale gelmesinde siyasiler  çoğu kez başrol oynamıştır.

Sonunda fatura  yine halkımıza havale edildi.Bu kutuplaşma neden gösterilip demokratik haklar kısıtlandı.

Ülkemize getirilen büyük oranda  demokratik hakların kazanımını sağlayan 1961 Anayasası daha sonra “Bu  hakları kapsayan  demokratik  haklar  topluma  bol,fazla geliyor” gerekçesiyle birbiri ardına yok edildi.

-----------------

FIKRA

BİR KEDİ EDER

Öğretmen matematik dersinde öğrencilere sormuş.

-“Bir kedi ,bir kedi daha kaç kedi eder.?”

Öğrenciler hep bir ağızdan:

-“İki kedi eder öğretmenim.”

-“Peki bir solucan,

bir kuş,bir kedi kaç hayvan eder.?”

Öğrenciler:

-“Bir kedi eder öğretmenim.”

Öğretmen:

-“Nasıl bir kedi ediyor.?”

Öğrenciler:

-“Eee, öyle öğretmenim.Kuş solucanı yer,kedi de kuşu yiyince bir kedi  kalmış olur.” 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.