Edirne çevresinden üç nehir geçiyor. Uzun yol kastederek Saros körfezinde denize akıp gidiyor.
Bu arada Trakya’nın sınırları içinde doğan daha sonra Meriç nehri ile birleşen Ergene nehrimiz var. Bir zamanlar her türde tatlı su balığının barındığı, insanların içinde yüzdüğü Ergene Nehri ihmal ve sanayi atıkları ile kirlenmesi sonucu bugün 3. Derecede kirli bir nehir haline dönüştü.
Zamanın siyasilerinin İstanbul sanayi kuruluşlarını bölgemize taşınmasına kolaylık sağlaması sonucu berrak suyu olan Ergene bugün mikrop yuvasına dönüştü. Nehrin içinde bugün kurbağalar dahi barınamıyor. Kirli atıklar sonucu yıllardır simsiyah akmaya devam ediyor. Ergene kirliliği buna sebep olanların adeta yüz karasıdır.
--------------
NEHRİN ARITILMASI UNUTULDU
Ergenenin arıtılması için bugüne kadar ne sözler verildi. Bir yıl içinde suyun içilecek hale geleceği söylendi. Bunlar zamanla unutulup gitti.
Ergene Yıldız dağlarından doğup 283 kilometre sonrası Meriç nehri ile birleşiyor. Evsel ve sanayi atıklarının nehre karışması sonucu Trakya’ya hayat veren Mısır’ın Nil Nehri konumunda olan Ergene’de geçtiğimiz Şubat ayında yapılan çevresel ve endüstriyel analiz sonucu nehrin 3. derecede kirli olduğu belirlendi.
Geçen yıl Haziran ayında yapılan analizde kimyasal ve oksijen ihtiyacı azot ve fosfor oranı açısından 2. Derecede kirli olan Ergenenin bu yıl kirliliğinin 3. Dereceye yükseldiği görüldü.
Ne yazık ki bölgemizin en önemli su kaynağı olan Ergene nehri kirliğinin önlenmesi konusunda özellikle siyasilerimiz yeterli çaba harcamıyor.
Ergene simsiyah görüntüsü ile akıp gidiyor. Su debisi de her geçen yıl azalıyor. Bir süre sonra bölgemizdeki adı var kendi olmayan dereler durumuna gelirse şaşmamak gerek…..
