Her fırsatta Edirne’nin turizm kenti olduğu söylenir durur !
Bu anlamda Edirne Valiliğinin ve Edirne Belediyesi’nin kentin STK’larının farklı çalışmaları, çabaları olduğunu görüyor tanık oluyoruz.
Edirne’de turizmi konuşmadan önce bazı konularda net olmamız gerekir.
Örneğin Edirne’nin Kapıkule yönünden Yıldırım Mahallesi üzerinden girişi halen karanlığa teslim olmuş durumda.
Diğer yönlerden girişler ise girişte bir kent algısı uyandırmıyor.
Birçok alanda yeterli ve yönlendirici sinyalizasyon yok.
Yeterli ve turistlerimiz rahat ettirebilecek, kendilerini güvende hissedebilecekleri nitelikli otoparklarımız yok.
Turizm hedefi koyduğumuzda diğer detaylar ne kadar önemli olsa da, bu kadim kent Edirne, önce kent olacak ve kent kimliğine bürünecek.
20 yıldır konuşulan alt yapı daha yeni yapılmaya başlandı.
Selimiye gibi bir değerimiz var önü maalesef halen kocaman bir çukur.
Köstebek yuvası gibi!
Gidip köylere çeşme, yol, tabela gibi birçok yatırım yapılıyor.
Tabi ki köylerimizin de kalkınması oradaki insanlarımızın refaha kavuşması gerek.
Ancak bunu yaparken yetkililerimiz kentlere sahip çıkmayı da ihmal etmemeli.
Son dönemde Edirne, özellikle esnafıyla, sivil toplum örgütleriyle ve yönetimiyle birlikte tüm hesaplarını sınır komşularımız Yunanistan ve Bulgaristan’dan gelen günübirlikçi turistler üzerinden yapmaya başladılar.
Edirne’de görev yapan yetkililer her fırsatta Edirne’deki otellerin dolululuk oranının yüzde 100 olduğunu, esnaf ve kent açısından her şeyin yolunda olduğu yönünde açıklamalar yapıyorlar.
Oysa ki bir otel yatırımcısı olarak ben ve tüm yatırımcılar biliyor ki, yoğun sezonlarda sadece Cuma ve Cumartesi günleri yüzde yüze yakın doluluk oranı yakalanabiliyor.
Haftanın diğer günlerini anlatmak bile istemiyorum.
Kültür ve Turizm Bakanlığının verilerine baktığımızda ise Edirne’de yıl ortalamasına göre Edirne’de otellerin aylık doluluk oranları yüzde 40 ortalamasını aşmıyor.
Gönül ister ki tüm otellerimiz yüzde yüz, yılın her ayı dolu olsun.
Ancak bunu sağlayabilmek adına kalıcı ve geleceği gören projelere ihtiyacımız var.
Yoksa yüzde yüz doluluk oranları sadece sözde kalacak, Edirne turizmi günübirlikçi sınır ticareti yapan insanların katkılarından öteye geçemeyecektir.
