Rahmetli arkadaşım Beyazıt Sansı Selimiye Meydanı ile ilgili bir köşe yazısında Selimiye Meydanı ve Yemiş Kapanı Hanından bahsederken şöyle bir cümle kullanmıştı;" Vakıflar Genel Müdürü burasının akıbeti için; “Üst akıl ve üst irade karar verecek."
Şimdi bakıyorum da bir taraftan Belediye,diğer taraftan Bakanlık bu alan için hummalı bir çalışma başlattılar ve umuyorum ki;arzulanan ve beklenen sonuç mutlaka alınacaktır.
Demek ki;üst akıl karar vermiş ve düzenleme startı verilmiş.
Aslında çoktan verilmeliydi.
On bin Turist hedefi için caba harcayan Turizm kenti şehirler Sultanı Edirne'mizin tanıtımında yüz yıllardır en önemli görevi üslenmiş bu büyük abidenin etrafının on yıla yakın bir süre mezbelelik halinde durması bırakın Edirne de yaşayan insanları,burayı gezmeye gelen yerli yabancı herkesi derinden üzmekte idi.
Dilerim "sen yaptın ben yaptım" kavgasını bırakarak bu çalışmalar devam ettirilir de tez zamanda semeresini gösterir ve bu şaheserin etrafı olması gereken şekle kavuşur.
Çünkü Edirne'mizin en merkezi yerinde,gelen giden herkesin gözü önündeki bu muhteşem alan Selimiye Meydanı’dır.
"Muhteşem Selimiye Camiinin yakın çevresinde ve de en güzel gözlenebildiği yerlerden birisi olan bu meydan kendi halinde işlevini sürdürürken; birileri ne akıl ettiyse burasını kazmaya başladılar" diye yazmıştı Beyazıt Hocam.
Bu alanın bu şekilde durmasına gönlü razı olmuyordu Edirne sevdalısı arkadaşımın.
Çünkü en çok turist çeken 3.il olmamıza sevinirken, yerli yabancı turistlere gösterdiğimiz bu manzara,Tarihi Şehir Edirne’ye hiç de yakışmıyordu.
"Ama olması ve bunun yapılması gerekirdi ve Selimiye Meydanı için karar verecek olan “üst akıl ve üst irade”en ufak bir gecikmeye dahi meydan vermeden düzenlemeyi hızlı bir şekilde sürdürmelidir" tezini savunmuştum.
Çünkü şu anda yazarını hatırlayamıyorum ama okuduğum bir makalede şöyle diyordu;"Yerin üstünde bir Edirne,altında birkaç Edirne var"
Zaten onun için Edirne'nin neresine bir kazma vursanız mutlaka tarihi kalıntılarla karşılaşıyorsunuz.
Ne olduysa oldu buradaki çalışmalar başladığı andan itibaren Belediye Başkanı ile Ak Parti Milletvekili Dr. Fatma arasında yaşanan atışmalara mensup oldukları Partilerin İl Başkanları da katılınca herkesin memnuniyet duyduğu olumlu ilişkiler bir anda siyasi düelloya dönüştü.
Hiçte gereği yokken aslında.
Belediye Başkanı Recep Gürkan'ın zeki ve tekeden süt çıkarmayı beceren bir siyasi yapıya sahip olduğunu birçok kez yazmış ve söylemişimdir.
7 Yıllık Belediye Başkanlığı döneminde gözle görülür bir muhalefet yaşamayışında bu beceri ve hasletin önemi büyüktür.
Hele hele Hamdi Sedefçinin yaşadıklarının onda birini yaşamadı.
İlişkileri bozan da bana göre kraldan çok kralcılar.
Ama bazen etrafındakilerin hatalarına boş boğazlıklarına engel olunamıyor demek ki.
Daha önceki köşe yazılarımda bu dostane ilişkilerden duyduğum memnuniyeti ifade etmiş ve Belediye
Başkanımızın Milletvekilimize tam yedi kez konuşmalarında teşekkür ettiğini belirtmiştim.
İnşallah çok yakında sağlığıma kavuşarak ETV de yıllardır sürdürdüğüm Yerel Gündem Programına yeniden başlarsam bu tür konuları sık sık masaya yatırma imkanı da bulmuş olacağız.
Bu kadim şehre hizmet etmenin kutsiyetini herkesin bilmesi ve ona göre hareket etmesi gerekir..
Edirne'ye hizmet aslında bir anlamda ibadettir de.
92 yıl başkentlik yapmış,nice Padişahlar hükümdarlar,bilginler,alimler görmüş bu mabetler şehri şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da unutulmamalı ve gereken ilgiyi görmelidir.
Çünkü Edirne siyasi çekişmelere malzeme yapılacak bir şehir değildir.
