Bu günlerde  gündemin  siyasete odaklaştığı bir zamanda göz ardı edilen hayat pahalılığı hız kesmeden devam ediyor.

Özellikle marketlerde pazarlarda görevli olan elemanlar gün boyu fiyat etiketlerini değiştirme peşine düşüyor.

Bir marketten peynir alan bir vatandaşı dediği gibi. İki gün önce 90 lira olan 600 gramlık kutularda satılan peynir çok değil iki gün donra 12o liraya yükseldiğini görünce hayrete düşmüş.”Elimde 90 liram vardı o fiyattan alacağımı sandım fiyatı yükselince alamadım. Bir gün merek edip bazı ürünlerin fiyatlarını telefonda görüntüledim.Bir hafta sonra gittiğimde çoğunun fiyatının yükseldiğini gördüm.Bu işin sonu nereye varacak.”diye yakındı.

------------------

PİYASAYI DENETLEYECEK BİR BKURUM YOK MU?

Böyle her satıcı  sattığı ürünün fiyatını kafasına göre belirlerse bunu sonu nereye varacak.Fiyatları denetleyecek bir kurumun olması gerekmez mi?

“saldım çayıra ,mevlam kayıra” usulüyle piyasa olur mu?

Her ne hikmetse etkilensin etkilenmesin  halkın tüketeceği ürünlerde  zam  yapmak  bugün gelenek haline geldi.Zammın nedeni sorulduğunda ise cevap hazır” Her şeye zam geldi ben de zam yapmak zorunda kaldım” Ne yazık ki bu başıbozuk piyasa ortamında esnaflarımızın bir çoğu sattıkları ürünlerde zam üzerine zam yaparak halkın geçim derdine daha da zora sokuyor .

Sanki pahalılığın sorumlusu halkımız gibi bunun   faturası  sonunda halka çıkarılıyor.Bu piyasa denetimsizliği herkesin kendine göre fiyat uygulaması daha nereye kadar gidecek.

Bugünlerde siyasiler halkın arasında propaganda peşindeler.

Bir de halka çarşı pazarın durumunu sorsunlar.Toplumun sıkıntılarını gündeme getirsinler.Bugün için diyebilirim ki özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın en önemli sorunu hayat pahalılığıdır.

Halkımız maddi  imkanları olmadığı için pazardan ihtiyacı olan ürünleri almadan evine dönmek zorunda  kalıyor.

Kasapların vitrinlerine ise bakmakla yetiniyor. Kilosu 500 liraya yaklaşan kıymayı geçim zorluğu çeken emekliler nasıl alacak.

Ülkenin ekonomik durumu için pembe tablo  görüntüsü vermeye çalışan tozu kurular  pazarlarda halkın çektiği sıkıntıyı gündemlerine alsınlar.   

----------------------

KISSADA HİSSE

KUVVET İLACI

Köylünün biri doktora giderek karısının tedaviye ihtiyacı olduğunu söyler:

“Eşinizin rahatsızlığı nedir” diye sorar doktor.

“Doktor bey bizim kadın sabah dörtte kalktı, inekleri sağdı,inekleri sağdıktan sonra çocukların kahvaltısını hazırladı. Ondan sonra çamaşırları yıkadı.

Hepsini bahçeye serdi. Evi ahırı bir güzel süpürdü temizledi.Daha sonra yemek pişirdi yayık yaydı,bu arada bahçede çalıştı.

Okuldan gelen çocukları yıkadı.Bize akşam yemeğini hazırladı. Soframızı kurdu, yemek yedikten  sonra bulaşıkları yıkadı,bana kahve yaptı.Daha sonra her ne olduysa  saat ona doğru “ben  çok yoruldum” diye söylenerek yattı.

Düşündüm de eşimin her halde bir kuvvet ilacına ihtiyacı var.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.