Yazılarıma ara vereceğimi ve Kırkpınar sonrasında başlayacağımı son yazımın sonunda belirtirken, bu kadar uzun süre yazmadan ayrı kalmayı becerebilecek miyim? Diye kendime sormadım değil inanın.
Nitekim de başaramadım işte.
Aslında güncel konular o kadar çok ki; okurlarımı bu konular ile ilgili yorumlarım ile bilgilendirmemek olmaz elbette ve bu gün yeniden klavyenin başına oturdum yine.
Öncelikle Valimiz Ekrem Canalp’ın birçok kesine karşı gösterdiği hatırşinas davranışın tezahürü olan Kahvaltı davetinden söz etmek gerekir.
Çünkü Kırkpınar sonrasını beklersem yazımın konusu bayatlar ve okurlarım da “bayram değil seyran değil” diyebilirler.
Daha gelmeden bende bıraktığı izlenimleri, geldikten sonraki ilk tavır ve davranışlarını konu alan bir köşe yazısı yazarak Valimizin Edirne için bir şans olduğunu belirtmiştim.
Gerçekten de yanılmamışım ve rahmetli Valimiz Fahri Yücel’e olan fiziki benzerliğinin yanı sıra bilgi beceri, hırs, heyecan ve yararlı olabilme arzusu ile tüm vatandaşların takdirini ve beğenisini kazandı.
Tabiî ki sık sık gerçekleştirdiği ilçe ve köy gezilerinde tespit ettiği eksiklik ve aksaklıkların halli konusunda elinde olan imkânlar ile sorunları çözmeye çalışıyor ama bazen onun boyutlarını aşan konulardan doğan gecikmeleri fazla büyütmemek gerekir.
Vali de bir Üst yönetici ve Devlet Memurudur.
Tüm Bakanlıklar adına yani Hükümet adına işleri takip eder, yapılması gerekenleri İl Özel idaresi marifeti ile halleder büyük yatırımlar konularındaki talepleri ve ihtiyaçları da Bakanlıklara bildirir.
Ödenek ve talimat geldiği zaman da uygulamaya koyarak sorunu ortadan kaldırır.
Yani gecikmeleri Valiye mal etmek doğru değildir.
Önemli olan ilgilenip sorunları iletiyor mu?
Onun yapması gereken de bu zaten ve Valimizde bunu başarılı bir şekilde sürdürüyor.
Yani Vali; “Köprülerin onarımlarına Mart ayında başlayacağız” dediği için ; “hala köprüler bu halde bekliyor” demenin doğru olmadığını anlatmak istiyorum.
Ankara ne zaman ödenek gönderirse veya ihale ederse iş başlar.
Vali iyi niyetle yaptığı başvurunun o tarihte olabileceğini var sayarak böyle bir tarih vermişte olabilir ve doğaldır da.
Valimizin çalışmalarına İktidar partisinin yetkililerinin yardımcı olması gerekir.
Ödenek çıkartılmasında, Bakanlıklar ile tesis edilecek diyaloglarda buna ihtiyaç vardır.
Gelelim Valimizin Halk ile olan yakın temasına.
Bir bakıyoruz,Vali konağı bahçesinde Huzur evi sakinleri,bir bakıyoruz Emekli kadınlar,bir bakıyoruz pazarcı esnafı,bir bakıyoruz yetiştirme yurdu öğrencileri ve en son bir bakıyoruz biz gazeteciler kendimizi Vali Konağı bahçesindeki kahvaltıda buluyoruz..
Gazeteciler olarak topluca ilk kez oluyor böyle bir davet.
Birçoğumuz çeşitli zamanlarda münferit olarak kahvaltıda öğlen akşam yemekleri de yemişizdir Valilerimiz ile.
Vali Ekrem Canalp her şeyden önce mutlu huzurlu bir birliktelik yaşayan eş örneği.
Eşini hiçbir zaman yanından ayırmıyor ve el ele göz göze yürüyüp konuşmayı prensip haline getirmiş.
Mutlu insan başarılıdır zaten.
“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır” sözü boşuna söylenmemiş.
Mükemmel bir ev sahipliği örneği sergileyen Canalp ailesine şahsım ve kahvaltıya katılmış olan en yaşlı gazeteci olarak arkadaşlarım adına en içten ve riyasız teşekkürlerimi sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum.
Sağ olun var olun Sayın Valim. Mübarek günlerin çoktan sona erdiğini de hatırlatmak isterim.
