Son yıllarda, sağlık sistemimizdeki büyük değişimlerin en çok etkilediği kesimlerden biri, haline geldi yaşlı emeklilerimiz. Ekonomik zorlukların ve sosyal güvencesizliğin giderek arttığı bir ortamda, doktorların hastalarıyla olan ilişkisi ve ilaç yazma pratiği, yaşlılarımız için büyük bir problemin kaynağı haline geldi.
------------
DEVLETİN KARŞILAMADIĞI İLAÇLAR YAZILIYOR
Ne yazık ki, kimi doktorlar, hastalarını yeterince muayene etmeden ya da durumu tam olarak değerlendirmeden, devletin karşılamadığı ilaçları yazma yoluna gidebiliyor. Bu durum, yaşlı emeklilerden ekonomik durumu yeterli olmayanlar üzerindeki maddi yükü daha da artırarak, sağlık hizmetlerine ulaşımda ciddi sıkıntılar yaratıyor. Yaşlılık, birçok sağlık sorununu beraberinde getirirken, bu dönemde sağlık hizmetlerine erişim de gittikçe daha da zorlaşıp hayati bir önem kazanıyor.
--------------
MUAYENE İÇİN YETERLİ ZAMAN AYRILMIYOR
Ancak hastalarına yeterince zaman ayırmayan ya da belirsiz bir teşhisle ilaç yazan hekimler, yaşlı bireyleri beklenmedik mali sıkıntılara sokabiliyor.
Yazılan ilaçlar, çoğu zaman sağlık sigortası kapsamının dışında kalıyor ve bu da emeklilerin cebinden büyük paraların çıkmasına sebep oluyor. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçen emekliler, bu ekstra yüklerle karşı karşıya kaldıklarında, sağlık
hizmetlerine ulaşma imkanları iyice azalıyor. Ancak burada yalnızca doktorların suçlanması, meseleyi yüzeysel bir şekilde ele almak olur.
-------------
SAĞLIK SİSTEMİNDE SORUNLAR VAR
Sağlık sistemindeki yapısal sorunlar, hekimlerin hastalar üzerindeki ekonomik baskılara neden oluyor.
Doktorlar, belki de çözüm yolu olarak gördükleri bu yazım yöntemleri ile, aslında hastalarının maddi yükünü artıran duruma girmektedirler. Bunun yanı sıra, yapılması gereken muayenelerin yeterince derinlemesine olmaması ve zaman ayrılmaması, sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürmekte ve hastaların ihtiyaçlarını doğru bir şekilde değerlendirememekte. Burada atılması gereken adımlar, hem doktorların eğitiminde hem de sağlık sisteminin genel işleyişinde yer almalıdır. Hekimlerin, hastalarının sağlıkları üzerinde hipokrat yeminlerini dikkate alarak daha bilinçli bir etki yapabilmeleri için daha sorumluluk içinde olmaları ve gereksiz ilaç yazımına karşı daha fazla sorumlu olmaları şarttır.
Ayrıca, sağlık sisteminin yaşlı bireylere yönelik daha kapsayıcı ve destekleyici bir yapı içinde yeniden ele alınması gerekiyor.
Devletin, yaşlıların sağlık hizmetlerine erişimini kolaylaştıracak, aynı zamanda mali yüklerini azaltacak politika ve uygulamalara ihtiyacı var. Sonuç olarak, yaşlı emeklilerin ilaç masrafları konusunda yaşadığı mağduriyet, sağlık sistemine dair eleştiri konusudur. Doktorların sorumluluğu, hastalarını sadece birkaç dakika ile sınırlı bir muayene sonrası potansiyel mali yüklerle bırakmamaktır. Bu durum, tüm sağlık sisteminin, özellikle yaşlı bireylerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak yeniden değerlendirilmesini şart koşmaktadır. Sağlığımızı ilgilendiren her kararın arkasında, bireyin ekonomik ve sosyal durumu da göz önünde bulundurularak, empati ile alınması gerekmektedir.
