Malum kentimiz Bulgar akınına uğruyor.
Neredeyse her gün Edirne’de ‘Bulgar Vatandaşların Alışveriş Çılgınlığı’ başlığıyla, televizyonlarda.
Başta kentte ticaretle uğraşanlar bu işten memnun, dolaylı yoldan kazanılan bu para kent ekonomisine de can veriyor.
Bulgar Halkı, Edirne’ye pasaport göstererek girebiliyorlardı.
Şimdiler de durum daha da iyi, kimlik gösterip doğru alışverişe.
Bizler de vizesiz veya kimlikle geçiş beklentimizi biraz askıya aldık. Ancak vizen pasaportun dahi olsa komşu ülkeye ‘yaya’ olarak geçemiyorsun.
Yetkili makamların sebepleri var. Corana Pandemisi döneminde yasaklanmıştı, ancak pandemi bitmesine karşın hala aynı yasağı sürdürüyorlar.
Bir dönem hatırlanacak olursa Edirne Eski Valilerinden Nusret Miroğlu da gümrük sahasından yaya geçişlerini yasaklamış, daha sonra gelen baskılar üzerine tekrar yasak kalkmıştı.
Dr. Mehmet Müezzinoğlu’nın adı verilen köprü tamamlandı ancak Kapıkule ve Pazarkule bağlantı yollarında halen bir gelişme yok.
Kapıkule’ye giden yollar düzensiz, karanlık.
Kapıkule’ye ve çevresine yapılacak olan yatırım Edirne’nin değil ülkemizin yüz akı olacaktır.
Bu sorunların devlet eliyle hızlıca çözüleceği inancındayım.
