KALEMLERİMİ O YIKINTILARDA YİTİRMİŞİM YİNE
Bu nedenle unutmuşum şiirce gülmeyi
Güller gülmeyi unutmuş çoktan
Laleler unutmaya boynu büküklerden
Şimdi yanımda kale gibi dik ve sert
Kuş yuvaları pek görünmez şimdilerde
Ben nereye bakıyorum öğle güzeli
Gidip dönek yoksa o tünelden
Yıllar geçip gidince yaya kaldırımlardan
Beton ağaçlar ormana döner yakmazsak
Gizli sevdalı armonik ceplerde işte naylon
Sevdasız yanıtlar testlerde
Necdet TEZCAN
Yaz gibi kış geldi işte.2-3 gün aralıklı olarak ince, ince, yumuşak yumuşak yağdı da. Ama o kadar işte. Şu anda ılık günler ; Ocak bile sonlandı. Cüce şubat neler yapar bilemeyiz. Çünkü kandırıkçı bir aydır. Mart bile canlıları yanıltabilir. Ama şubat kadar olamaz.
Eski yıllarda yani biz daha çocukken kış çok sert olur, tepe tepe kar yağardı. Kar tatilleri hemen hemen bol bol yağar, çocukları sanki sokağa çağırırdı. Kardan adam el eder,çocukları kartopu oynamaya davet ederdi. Ama kızak yapmadan, kızak yolu yapmadan bu iş olmazdı. Çok zaman akşamdan bir tepeden birkaç kova su dökerdik geceden, ertesi günü buzlaşınca döktüğümüz sular buz olur , biz yaramazlar da akşam kararana kadar kayardık. Sokak aralarına yaptığımız yol komşularca küllenir, bizler de kayamazdık. Yüzümüz, ellerimiz, ayaklarımız üşüyünce doğru eve…O yıllarda her evin ocağı vardı ve üşüyenleri ısıtırdı.
Daha sonra peçka çıktı (biz öyle derdik), Sonraları, sobalar kuruldu… Kalorifer ve doğal gaz. Hepsi de neler çektirirdi . Bilen ve yaşayanlar o günleri anımsarlar…Odun, kömür derdi, yakmayı, tutuşturmayı…Bilen bilir, yaşayan anımsar. Soba böneminde yaşananlar , artık o dönemler gitti, anılar kaldı.
Doğalgaz elbette çok rahat,biraz ucuca da olsa tadından geçilmez.Yine çok dikkatli olak zorunda olduğumuzu unutmamalıyız.
“Baharı bekleyen kumrular gibi”
Gibi şarkıları üşüyünce söyleseniz unutursunuz soğuğu
Çocukken söylediğimiz şarkılar da az değildi
“Aaaa bak geldi kış baba…”
