Sabah Televizyona geldiğimde ilk işim, gönderilen yerel gazeteleri okumak olur.
Daha sonra da tüm Gazetelerin abonesi olan ve benim boş zamanlarımda en sık gittiğim Tarihi Çiğerci Beyde hepsini okurum.
En ufak bir mübalağa yapmadığıma inanmanızı isterim ki, hepside birbirinden farksız kalite ve güzellikteler.
Haber içeriklerinden tutun da, basımına, kâğıt kalitesine kadar her konuda ilimizde mevcut olan 9 günlük gazetemizde takdire şayan bir çalışma örneği sergiliyorlar.
Belki haberlerin benzerlikleri fazladır ama burası küçük sayılacak bir İl ve tüm Muhabirler günün her saati haber takibinde birlikteler ve ayni haberleri gazetelerine götürüyorlar.
Birde buna Ajans aboneliğinden gelenler eklenince benzer haber sayısı artıyor doğal olarak ve bazı kişileri haksız eleştirisine muhatap olabiliyorlar.
Bunu ortadan kaldırabilmek için günde bir veya birkaç Özel haber ile Gazetenizi zenginleştirirseniz okuyucunuzu da memnun etmiş olursunuz.
Elinizde bu işi seven, cefakâr ve fedakâr, sadık ve görevini seven muhabirleriniz dahi olsa, onları yönlendiremiyorsanız ve çalışma koşullarını en kusursuz hale getiremiyorsanız o gazetenin başarılı olması mümkün değildir.
Bu görev hiç şüphe yok ki Yazı İşleri Müdürlerinindir.
Başarılı olmanın şartı salt Yazı işleri müdürü ve Muhabir kadrosuna bağlı da değildir elbette.
Bunda patron çok büyük önem taşır.
Personel çalıştırma konusunda maharet sahibi olmayan ve insan psikolojisine göre hareket etmesini bilmeyen patronların gazetelerinde de başarıyı yakalamak mümkün değildir.
Patron her türlü imkânı hazırlayan, yönetici olarak çalıştırdığı Müdürüne yetki veren, ama gizli veya aleni denetimlerini de her fırsatta sürdüren biri ise gazetesi her zaman başarılı ve beğenilir bir gazete olur.
Ben Edirne’mizdeki gazete patronlarını da, Yazı işleri müdürlerini de, muhabirlerini de çok mükemmel buluyorum.
Elbette “Kadı kızında da bu kadar kusur olur” sözündeki gibi ufak tefek kusur veya hata bulmak mümkündür.
Ama bunlar o gazetesinin okuyucu gözündeki imajını değiştirecek olumsuzluk boyutunda olmadığı için affı mümkün olan durumlardır.
Zaten başarılı olmanın şartı da bu olduğuna göre en ufak bir zafiyette yok olması mukadder olur bu tür gazetelerin.
Birbirinden farkı yok mu?
Bir diğerinden daha güzel ve başarılı demek mümkün değil mi?
Elbette var demek mümkün.
Ama 9 gazete içinde değil zayıf, orta not alabilecek vasıf ve kalitede gazete göremediğim için iyi ve pek iyilikleri bir arada telaffuz ediyorum.
Edirne’nin sesi ve kulağı olan bu değerli gazetelerimizin patronundan, müdürüne, muhabirinden dizgi ve basımcısına kadar hepsini kutluyorum ve çok önemli bir görevi ifa eden bir mesleğin mensupları olarak ne kadar öğünseler azdır diyorum.
2010 yılında önce haftalık, sonra 15 günlük daha sonra da aylık olarak çıkarmaya başladığım Edirne Güncel Gazetesinin de kusursuz ve göze kulağa hoş gelen bir Gazete olması konusunda özveri sarf etmeye çalışıyorum elbette.
Ama Günlük gazete çıkarmak çok kolay bir iş değil tabiî ki.
20 yılı aşkın bir süredir Edirne televizyonunda sürdürdüğün program yapımcılığının gereği olarak gerçekleştirdiğim Yerel Gündem programına geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yılda İlimizdeki Yerel Gazetelerin Yazı İşleri Müdürlerini konuk edip “Basının sorunları” başlıklı bir Program yapmak arzusundayım
Başarılı bulduğum kardeşlerimi hem Edirnelilere daha iyi tanıtıp anlatmak hem de onlara karşı olan duygularımı ve başarılarının bende meydana getirdiği memnuniyetleri programda ifade etmek istiyorum.
İnşallah yeni Yayın Döneminin ilk programlarının birinde bu arzumu gerçeğe dönüştürürüm.
