Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10 Kasım gününde bir kez daha bizlere bu ülkeyi bağışlayan, bağımsızlığımızı dünyada saygınlığımızı sağlayan Ulu Önderimiz Atatürk’ü sevgi ve şükranla anıyoruz. Ruhu şad olsun.
Aradan bir ömürden fazla 87 yıl geçmesine ve sevgisinin, eserlerinin yok edilme çabalarına rağmen toplumun kalbinde yer eden Atatürk sevgisi ortak bir aşk, vazgeçilmeyen bir sevgi olduğu bir kez daha kanıtlanıyor.
Ülkemizde bugün her yaşta insanımız, Ata’mızın her yıl ölüm yıldönümünde tekrarlanan sevgisinin unutulmadığını ve unutulmayacağını göstermesi ülkemiz açısından onur, gurur verici bir durumdur.
Bu sevgiyi zedelemek isteyen çevreler bugüne kadar oldu ve olmaya devam edecektir. Ata’sını seven ve onun bizlere emanetine sahip çıkanlar, bu sevgiyi her zaman kararlılıkla sahiplenmeli. Ona bağlılıklarını sadece bir gün değil yılın her gününde göstermelidir. Özellikle, gençlerimize bu sevgi aileden başlayarak her zaman anlatılmalı.
Onun, ülkesinin istiklalini kazandıran, örnek alınacak bir ülke haline getiren bir lider olduğu öğretilmelidir.
Küçük yaşlarda çocukların aileleri tarafından kafalarına nakşedilen bilgiler hayatları boyunca kalıcı bilgilerdir. Daha sonraki yıllarda bu görev öğretmenlerimize düşer.
Gençlerimize ve tüm halkımıza Atatürk’ü vazgeçilmez bir bilgi olarak, toplumun her kesiminin anlayacağı şekilde anlatmak görevimiz olmalıdır.
----------------
GENÇLERİMİZ ATA’YA SAHİP ÇIKMALI
Gençlerimizi eğitimcilerimizin elinde Ata’sına ve Cumhuriyet ilkelerine sadık insanlar olarak yetiştirmek ortak ilkemiz olmalı.
Atatürk’ün ölüm yıldönümünde yaşanılanların ortak sevgi ülke bağımsızlığı, birlik ve beraberliğimiz için sonsuza kadar yaşatılması gereken bir sevgi olduğu hatırdan çıkmamalı.
Atatürk’ün Anıt Kabrini milyonlarca insanımızın ziyareti Ata’ya bağlılığın göstergesidir. Bu arada onun ilkelerine karşı görüşü savunup onları yok etmeye çalışanlar da halkımızın Ulu Önderin ilkelerine ne denli bağlı olduğunu kabullenmelidir. Birlik ve beraberliğimiz buna bağlıdır.
-------------
ATATÜRK’E BAĞLILIK SÖZLE OLMUYOR
Ülkemizde bakıyoruz, bazı insanlarımızın ulaşım araçlarının üzerine, kollarına Atatürk adı yazdırıyor. Bu ona ve mirasına sahip çıkmak için yeterli değildir. Önemli olan onun adının yanında ilkelerini sahiplenmek yaşatmak olmalı. Bunu sağlamak için de Ulu Önderin gelecek için ulusundan ne istediğini ilkelerini bilmek ve bunu herkese duyurmak gerekir. Bunlara sahip olmayıp sadece sözde Atatürkçü olanlar ile onun mirası sahiplenilemez.
Atatürk karşıtı olanların halkı etkileyecek çok sayıda televizyonları, gazeteleri ve propaganda yapacak kadroları olduğu unutulmamalı.
Bu çabalar ancak Atasının ilkelerine sahip olanların, bu ilkeleri halka anlatması ve inandırması ile engellenir.
