Güzel bir yılbaşı oldu.
Tabii güzel derken, Edirne özelini söylemek istiyorum. Çünkü özellikle Ankara ötesinde yurdumuzun büyük bölümü ağır kış şartları içinde geçirdi yılbaşını..
Edirne özelinde gerçekten huzurlu bir yılbaşı gecesini geçirdik. Eğlence mekânları günler öncesinden rezervasyonla kapatılmıştı.
Yılbaşı gibi toplumsal olayların huzur içinde geçirilmesi, bu ülkenin sıradan bir yurttaşı olarak beni fazlasıyla mutlu etmiştir.
Çünkü çalışan, üreten ve yorulan insanlarımızın dinlence ve eğlenceye de hakları vardır.
Yılbaşı kutlamaları, batıdan alınmış gayri Müslim bir gelenektir. Ancak gelişen teknoloji ve batı medeniyetlerinin güçlü etkileri, yılbaşı kutlamalarını Müslüman toplumlara da kabul ettirmiştir.
Yılbaşı kutlamalarını benim gibi yaşı 70’i geçmiş kişilerin kutlamaları gerekir mi?
İsteyenler tabi ki 100 yaşına kadar dahi yaş günlerini ve yılbaşlarını kutlayabilirler.
Ancak 40’ından sonraki yaşlarda bu kutlamaların frekansı önceki yıllara göre daha düşük oluyor. Çünkü ömür dediğimiz süreç 40’ından sonra oldukça kısalıyor. Bu yaştan sonra insanların daha çok geçmiş yılların muhasebesini yapmaları gerekiyor.
Bu nedenle ben, insanların 40 yaşına kadar yeni yıl ile yaş günü kutlamalarını doğal ve normal buluyorum. Çünkü 40 yaşına kadar insanların bu dünyada yapacakları işler için hayalleri ve idealleri vardır. Bu nedenle 40 yaşına kadar olanlarda her geçen yıl, onları hayallerine yaklaştırır.
Tabi ki bu düşünceler benim şahsıma aittir. Kimseye kırk yaşından sonra çalgılı çengili törenlerle yaş gününüzü ve yılbaşlarını kutlamayın demeye hakkım yoktur. Buradaki düşüncelerimin böyle algılanmasını özellikle arzu ediyorum.
Bu yazımda çocukluğumuzun yılbaşı kutlamalarından söz edecektim. Ancak yazının akışı yukarıda görüldüğü şekilde geliştiği için, bu konudaki düşüncelerimi ve anılarımı gelecek yazılarımıza bırakıyorum.
Bu vesileyle 2019 yılının ülkemize ve tüm insanlık âlemine hayırlar getirmesini yüce Allah’tan diliyorum.
Mutlu yıllar.
