Halkımız bugüne kadar seçim dönemlerinde siyasilerin oyununa alet oldu. Özellikle seçim öncesi uyguladıkları yapay bir türlü gerçekleşmeyen mutluluk sözleri ile aldatıldı.
Böyle zaman geldiğinde o güne kadar duymadığınız müjdeleri duyma imkanınız olur.Ya ülkenin bir yöresinde petrol çıkar ya da ülkenin gelirini artıracak ekonomiyi düze çıkaracak kıymetli bir maden yatakları bulundu müjdesi verilir.
Onun ötesinde halkın milli duygularını kabartacak ulusal sorunlar her zaman siyasilerin vazgeçilmez malzemesi olmuştur.
Bu seçimde de bu çoğu zaman gerçekleşmeyip unutulacak sözlerle toplum avutulmaya çalışılacak. Böylece halkın gerçek sorunları, günümüzün en önemli sorunu olan geçim zorlukları ikinci planda kalacak.
Yalnız, siyasilerin unuttuğu bir konu var.Halkımız özellikle toplumdaki zorluklardan en çok etkilenen gençlik kesiminin bu tür siyasi oyunlara gelmeyeceğini hesap etmiyorlar.
Sosyal medyadan yararlanan küçük çocuklar dahi her şeyi yorumluyor. Mantıklarının kabul etmeyeceği şeylerle onları ikna edemezsiniz. yanlış bir konuda onları inandırmak isteseniz de karşı çıkıyor, anında o konuda doğru bilgilere ulaşabiliyor.Büyüklerine “ Baba senin söylediğin doğru değil , doğrusu bu “diyebiliyor.
Bu sosyal medyanın topluma özellikle gençlere olumlu katkısı.
Sosyal medyanın zararları yanında bu faydasını da göz ardı edemeyiz. Onun için diyebilirim ki, önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi bundan önce yapılanlardan çok farklı olacak.Burada siyasilerin daha önceleri başvurduğu klasik seçim yöntemleri etkili olamayacak.
Siyasiler “ Bu bölgede bizim blok oyumuz var onlar bizim partiden başka hiç bir partiye oy vermezler” anlayışında olanlar yanılabilir. Bazı parti yetkililer özeleştiri yaparak siyasi anlayışlarını gözden geçiriyor.Bu olumlu bir anlayış.Bunun özellikle genç kesimde ne derece etkili olup olmadığını seçim sonuçlarında göreceğiz.Kıran kırana geçmesi beklenen seçimde ülkemizde iki siyasi anlayışı mücadelesi şeklinde geçmesi şeklinde olacak. Dileğimiz o ki, bu seçim tatsız olaylara,yasal olmayan yöntemlere yol açılmasın, barış içinde geçsin.Halkımız bunu istiyor.Siyasiler de propaganda dönemlerinde toplumu kutuplaştıracak söylemlerde kaçınması ile seçim barış içinde son bulur.
---------------
FIKRA
CENNET-CEHENNEM
Hoca camide vaaz veriyormuş; vaazın sonunda:
“Cennete gitmek isteyenler ayağa kalksın” demiş.
Bir kişi dışında herkes ayağa kalkmış.
Daha sonra hoca soruyu değiştirerek sormuş:
“cehenneme gitmek isteyenler ayağa kalksın:”
Hiç kimse ayağa kalkmamış.O zaman hoca oturan adama sormuş:
“Sen cennete mi , cehenneme mi gitmek istiyorsun?
Hiç birinde ayağa kalkmadın?”
Adam hiç istifini bozmadan.
“Ben burada kalmak istiyorum hocam”.Demiş