Edirne’nin en büyük, haftanın üç gün pazar alanı olan cumartesi pazarı yiyecek pazarı olmaktan çıkıp giyecek,ev eşyaları pazarına dönüştü.Daha çok Bulgarların taleplerini, dikkate alan esnaflar,onların istediği ürünleri pazarlıyor.Evinin yiyecek ihtiyacını karşılamak için pazara giden yerli halkımız esnaf pazarın bir kenarında kalan esnaftan ihtiyacını karşılamak zorunda kalıyor.Pazardaki görüntüye baktığınızda kendinizi Bulgaristan’da bir pazarda sanıyorsunuz. Pazarda düzen onlara göre yapılmış. Bu arada yerli müşteriye de önem veren yok. Bu olumlu bir görüntü değil Başka ülkeden gelenler bir gün gelmez olur .Esnaflarımız yine yerli müşteriye kalacaklar.Onları yok saymanın cezasını biz daha önceki yıllarda gördük.Elden gelenin öğün olmayacağını unutmayalım.Levalar biter esnaflarımız yine Türk Lirası ile baş başa kalır.
Pazarda alışveriş yapan bir Bulgar’ın esnafın iade ettiği bozuk paraları “çöpe at” demesi zoruma gitti.Halkımızı rencide edecek bu tür şımarıklıklara izin vermemeliyiz.Pazarların denetimsiz olmasından en çok zararı yerli halkımız görüyor.Serbest piyasa böyle olmamalı.Esnafın hakkı olan karı almasına kimsenin diyeceği olamaz.Fiyatların aşırı derecede yüksek olmasını denetleyecek bir kurum yok mu?
Tüketicinin hakkını koruyanlar nerede?
------------------------
BU UYARIYI YAPMAK ZORUNDAYIM
Kuşkusuz ekonomik sıkıntılar özellikle şehir işi ulaşımı yapan esnaflarımızı zor durumda bırakıyor. Buna kimsenin diyeceği olamaz.Bu sıkıntıyı hiçbir kimsenin yolculara mal etme hakkı olamaz.Minibüs sürücülerimiz yolcularla konuşmalarına dikkat etmeleri, öfkelerini onlara yansıtmamaları gerekir.
Ülkedeki ekonomik açmazın sorumlusu halk değildir. Bu konudaki olumsuz, beni de üzen bir gelişmeyi belirtmek zorundayım. Olay şu:
26 Haziran Pazartesi şehir iç sefer yapan minibüslerimizden 5-A hattında çalışan M- 206 plakalı minibüste saat -11-12 arasındaki kamera görüntülerinin izlenmesi için yetkililer aynı gün bir mesaj attım . Amacım şikayet değil. Bu tür fevri hareketlerin sonunda Edirne’ye zarar vereceği endişem.
Hiç bir sürücü yolcuya bu şekilde davranma hakkı olamaz.
Direksiyon başından kalkıp bu duruma tepki gösteren yolcuların üzerine yürümek ne demek.? . Bu tür ,öfkeli tavırlar en çok ilimizin imajına zarar verir.Nitekim minibüste başka ilden yolcular bu durumu hayretle karşıladıklarını gördüm.
Kuşkusuz minibüs sürücülerimizi itham altında bırakmam. Öfkesini kontrol eden yolculara çok iyi davranan sürücülerimizi tenzih ederim.
Yetkililer bu ve benzeri olayların olmaması için gerekeni yapmaları kurumun ve Edirne’nin saygınlığı açısından çok önemlidir. Kendilerine önerim şu: görüntüleri izlediklerinde bana hak vereceklerdir. Ben her zaman Edirne yararına olan hizmetlerin destekçisi oldum.Bu durumu yetkililere duyurmayı da görev saydım.