"KIRMIZI DİPLİ MUM" GELENEĞİ SÜRÜYOR

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin asırlık geleneği “kırmızı dipli mum”, yalnızca bir davet aracı değil; halkla bütünleşen kültürel bir mirasın simgesi. 1984-1989 yılları arasında Edirne Belediye Başkanlığı yapan İbrahim Ay, bu ritüelin geçmişten bugüne geçirdiği dönüşümü anlattı.

"KIRMIZI DİPLİ MUM" GELENEĞİ SÜRÜYOR

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin asırlık geleneği “kırmızı dipli mum”, yalnızca bir davet aracı değil; halkla bütünleşen kültürel bir mirasın simgesi. 1984-1989 yılları arasında Edirne Belediye Başkanlığı yapan İbrahim Ay, bu ritüelin geçmişten bugüne geçirdiği dönüşümü anlattı.

VATANDAŞ
VATANDAŞ
17 Haziran 2025 Salı 00:00
"KIRMIZI DİPLİ MUM" GELENEĞİ SÜRÜYOR

Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin asırlık geleneği olan “kırmızı dipli mum" Eski Dönem Belediye Başkanlığı yapan İbrahim Ay, şöyle konuştu:

" Türk kültürünün en köklü organizasyonlarından biri olan Kırkpınar Yağlı Güreşleri, sadece pehlivanların er meydanındaki mücadelesiyle değil, taşıdığı ritüeller ve geleneklerle de hafızalarda yer buluyor. Bu geleneklerin başında gelen kırmızı dipli mum, yüzyıllardır süregelen bir halk daveti simgesi olarak yaşatılıyor. Geçmişte, kitle iletişim araçlarının olmadığı dönemlerde, Mart ayından itibaren Kırkpınar Ağası tarafından hazırlanan "kırmızı dipli mumlar" kasaba ve köylere, pehlivanlara, esnafa ve tanınmış kişilere gönderilirdi. Bu mum, yalnızca bireysel bir çağrı değil, bulunduğu köyde yaşayan tüm halkın güreşlere davet edildiğinin ilanı anlamına geliyordu.

"Kırmızı dipli mumla çağırmak" deyimi de buradan gelir. Mumun rengi özellikle kırmızı seçilirdi; çünkü bu, sadece bir kişiyi değil, bütün köyü ya da mahalleyi kapsayan bir davet olduğunun işaretiydi. Mum, köy kahvesine bırakılır; köy halkı da bu mumun varlığıyla Kırkpınar’a çağrıldığını anlardı"

"KIRMIZI DİPLİ MUM, KIRKPINAR'IN RUHUDUR"

1984-1989 yılları arasında Edirne Belediye Başkanlığı görevinde bulunan İbrahim Ay, bu geleneği bizzat yaşamış biri olarak değerlendirmelerde bulundu. Ay, geçmişteki ağa seçimlerinden davet yöntemlerine değindi.

Ay,“Eskiden ağa seçimleri bugünkü gibi ihale yoluyla değil, sembolik ve anlam yüklü ritüellerle yapılırdı. Başpehlivanlık finalinin ardından ortaya bir koç salınır, koç hangi ağa adayının önünde durursa, o kişi ağa olurdu. Sonrasında ağa, ‘Bu yıl hepiniz benim misafirimsiniz’ diyerek köy köy gezip herkesi davet ederdi. Kırmızı dipli mumlar atlı ulaklarla köylere taşınır, köy kahvesinin ortasına bırakılırdı. O mum orada durduğu sürece herkes Kırkpınar’a davetli sayılırdı”dedi.

Ay, geçmişte yapılan davetlerin bir sosyal dayanışma havası da taşıdığını vurgulayarak, “Her köylü, ağa çadırı için bir şeyler getirirdi. Kimisi koç, kimisi dana, kimisi çuval çuval pirinç, un, yağ… Herkes katkıda bulunur, Kırkpınar bir şenlik havasına bürünürdü" şeklinde konuştu.

"UNUTULMAYA YÜZ TUTAN BİR SEMBOL"

İbrahim Ay, teknolojik gelişmelerle birlikte geleneksel davet yöntemlerinin yerini dijital mesajlara ve resmi yazışmalara bıraktığını belirtti. Ancak bu değişimin kültürel değerlerin göz ardı edilmesine neden olmaması gerektiğinin altını çizerek “Şimdi düğmeye basıyorsun, davet mesajı gidiyor. Toplantı var, festival var diyorsun; ama o eski ruh yok. Davetiyeler basılıyor, bütçeler ayrılıyor ama bu Kırkpınar’ın sembolü olan kırmızı dipli mum çoğu zaman yer almıyor. Bana göre her davetiyeye bir kırmızı dipli mum sembolü eklenmeli. Bu hem bir saygı göstergesidir hem de kültürel devamlılığı sağlar”dedi.

Kırkpınar öncesinde Edirne esnafı da geleneksel biçimde davul-zurna eşliğinde ziyaret edilerek kırmızı dipli mum ile davet ediliyor. Ancak vitrin düzenlemeleri ve modern işletme anlayışları nedeniyle bu sembolik mumun eskisi kadar görünür olmadığına dikkat çeken Ay, “Eskiden afişi götürürken bir de kırmızı dipli mum bırakılırdı. Esnaf o mumu afişin yanına asardı. Ama şimdi vitrin estetiği nedeniyle çoğu asmaz oldu. Bu benim özel merakım, ben asarım ama birçok yerde artık bu gelenek unutuluyor”dedi.

Kırkpınar’ın yalnızca bir spor organizasyonu değil, köklü bir toplumsal kültür mirası olduğunu ifade eden Ay, bu mirasın yaşatılması için sembollerin korunmasının önemine değinerek ,“Altı yüz yılı aşkın bir geçmişten bahsediyoruz. Böyle bir geçmişi olan organizasyonda en küçük bir sembolün bile yaşatılması önemlidir. Davetiyelere kırmızı dipli mum sembolü konursa, hem tarih yaşar hem kültür devam eder. Büyüklerimiz bu işi bizden iyi bilir ama bu tür önerilerle katkı sunmak da bizim sorumluluğumuz"diye konuştu..

Mert Hamarat

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.