MİNİK YÜREKLER TÜRKAN BEBEK İÇİN ATTI

1984’te Bulgaristan’da totaliter baskıcı rejim tarafından Türklere uygulanan zorunlu asimilasyon girişimi sırasında henüz 17 aylıkken annesinin kucağında öldürülen ve direnişin sembolü haline gelen Türkan Bebek, ölümünün 35’inci yıldönümünde Edirne’de anıldı. Ellerindeki karanfillerle Türkan Bebek Anıtını saran çok sayıda çocuk, töreni daha da anlamlı hale getirdi.

MİNİK YÜREKLER TÜRKAN BEBEK İÇİN ATTI

1984’te Bulgaristan’da totaliter baskıcı rejim tarafından Türklere uygulanan zorunlu asimilasyon girişimi sırasında henüz 17 aylıkken annesinin kucağında öldürülen ve direnişin sembolü haline gelen Türkan Bebek, ölümünün 35’inci yıldönümünde Edirne’de anıldı. Ellerindeki karanfillerle Türkan Bebek Anıtını saran çok sayıda çocuk, töreni daha da anlamlı hale getirdi.

VATANDAŞ
VATANDAŞ
26 Aralık 2019 Perşembe 06:04
MİNİK YÜREKLER TÜRKAN BEBEK İÇİN ATTI

1984 yılında Bulgaristan’da Türklere uygulanan zorunlu asimilasyon girişimi sırasında annesinin kucağında öldürülen 17 aylık Türkan Feyzullah, ölümünün 35’inci yıldönümü nedeniyle Edirne’de anıldı. Gölet’te bulunan Türkan Bebek Anıtı’nda düzenlenen anma törenine; Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, Edirne Başsavcısı Fatih Karabacak, Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş, Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu, Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, Bulgaristan’dan gelen misafirler ve çok sayıda çocuk katılım gösterdi.

GÜNEŞ: “NAİM SÜLEYMANOĞLU’NUN İSMİ BİR SOKAĞA VERİLMELİDİR”

Trakya Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Cevat Güneş burada gerçekleştirdiği konuşmada, özellikle Balkanlarda soydaşlarımızın yaşamış olduğu sorunları gündeme getirerek, “Avrupa İnsan Hakları çerçevesinde en doğal hakkımız olan Bulgaristan’da Türkçe eğitim verilmesini talep ediyoruz. Bu konuda Bulgar hükümetlerinin hiçbir çaba harcamadığını söyleyebiliriz. Müftülerimiz Yunan Devletince tanınmıyor. 1990’dan beri bu durum böyle. Dini özgürlükler kapsamında en doğal hakkımız olan bu hakkı Yunan Devleti tanımalıdır. Baskıcı Çin hükümetinin Uygur Türklerine yapmış olduğu zulmün de son bulmasını istiyoruz. Türklük için Türkiye için çok önemli bir sembol olan merhum Naim Süleymanoğlu’nun isminin Edirne Belediyesi tarafından bir sokağa verilmesini istiyoruz.” dedi.

MUTLU: “NİYE HİÇKİMSENİN SESİ ÇIKMADI?”

Balkan Rumeli Türkleri Konfederasyonu Genel Başkanı Sabri Mutlu, konfederasyon olarak özellikle Balkanlardaki sorunları çok yakından takip ettiklerini söyleyerek, “Bulgaristan’da komünist rejimin faşist uygulamaları yıllarca hepimizi çok üzdü. Bugün de hala üzüntülerimiz bitmedi ve bitmeyecek. Bu anmalar da bitmeyecek, asla vazgeçmeyeceğiz. Edirne Belediyesine, Edirne Valiliğine ve diğer emeği geçen kurumlara Türkan Bebek Anıtını yaptıkları için çok teşekkür ediyorum. Edirne’ye Balkanların Başkenti diyoruz. O nedenle burada yapılan bu etkinliği de çok önemsiyoruz. Türkan bebeğimiz bir semboldür. Türkan bebeğimizin öldürülmesi inanın hepimizi çok üzdü ama bu bardağı taşıran bir damlaydı. Bugün 35'inci anmasını yapıyoruz ama bu kadar yıl geçmesine rağmen çok üzülüyorum; çünkü kimse yargılanmadı ve ceza almadı. Nerede bu medeni ülkeler? Niye hiç kimsenin sesi çıkmadı? Biz Balkanlarda hiçbir zaman etnik mücadeleye girmedik. Bizim oradaki mücadelemiz demokrasi mücadelesiydi, o mücadeleyi hiçbir zaman bırakmayacağız. Hakkımızı bundan sonra daha da fazla savunacağız.” ifadelerini kullandı.

PEKKAN: “ÖÇ ALMA PEŞİNDE DEĞİLİZ AMA…”

Balkan Türkleri Federasyonu Başkanı Erhan Pekkan ise, “Var olduğumuzdan beri hür yaşayan bir toplumun evlatlarıyız. Bizleri tutsak edecek bir topluluk yeryüzüne gelmedi ve gelmeyecektir. Bizleri yok etmeye çalışanlar gafletten öteye geçemeyeceklerdir. Bulgaristan’da özellikle 1980’li yıllarda Türklere uygulanan baskı, soykırım seviyesine çıkmış ve dayanılmaz hal almıştır. Buna dur demeye çalışan yüz binler arasında daha 17 aylıkken öldürülen Türkan Feyzullah direnişin sembolü haline gelmiştir. Bulgaristan sözüm ona ‘soya dönüş’ projesiyle birçok insanımızı katletti. İnsanlarımızı, insani olmayan koşullarda yaşamaya zorladı. Yaklaşık 350 bin Türk ana vatan topraklarına göç etmek zorunda kaldı. Bizler düşmanlık ve öç alma peşinde değiliz. Bizler, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi; ‘Yurtta Barış Dünyada Barış’ ilkelerini kendilerine rehber edinmiş bir toplumuz. Ancak vatanımıza, bayrağımıza, bağımsızlığımıza, canımıza, ırzımıza kastedenlere gereken cevabı da her zaman veririz. Bu böyle biline.” şeklinde konuştu.

TANRIKULU: “CEZALARINI ÇEKMELERİNİ SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ”

Edirne Belediye Başkan Yardımcısı Dr. Ertuğrul Tanrıkulu da, “Bütün acıları, bütün yaşanan zulümleri bütün insanlar olarak hep birlikte bir yerlere atmak zorundayız. Bu Dünyayı ortak yaşam haline getiremeyen insanoğlu ancak ölen insanların heykelleri önünde onların gözlerine bakmaktan utanabilir. Bizler suçluyuz. Çok sevdiğim bir söz var; ‘Eğer bir suçlu bulamıyorsanız; herkes suçludur.’ O yüzden bu zulmü, bu acıyı, bu işkenceyi çektirenleri cezalandırmadığımız sürece aynı örnekleri Dünyanın farklı yerlerinde, farklı şekilde yine yaşayacağız. Bütün Dünya insanları olarak cezalarını çekmelerini sağlamak zorundayız. Yoksa aynı acıları güç sahibi olanlar, o halklara yaşatacaklar.” dedi.

UYSAL: “VİCDAN MAHKEMELERİNDE EN BÜYÜK CEZAYI ALDILAR”

Edirne Vali Yardımcısı Ali Uysal, vahşeti yapanların vicdan mahkemelerinde en büyük cezayı aldığını dile getirerek, “Bu vahşeti yapanlar, vicdan mahkemelerinde en büyük cezayı almışlardır ve mahşerde Türkan bebeğin ve soydaşlarımızın ahı bunu yapanları rahat bırakmayacaktır. Sadece dinimizde değil bütün semavi dinlerde öldürmek, zulmetmek en büyük günahlardan birisidir. Ateş düştüğü yeri yaksa da, Türkan'ın acısını hepimiz hissediyoruz. İnşallah yakın çevremizde bir daha hiçbir soydaşımız böyle bir muameleye maruz kalmaz. Ki artık bu mümkün de değil, Türkiye artık eski Türkiye değil.” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Türkan Bebek başta olmak üzere asimilasyon girişimi sırasında hayatını kaybeden tüm vatandaşlar için dualar okundu ve Türkan Bebek heykeline karanfiller bırakıldı. Tören sonunda pilav ikramında bulunuldu.  

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.