Edirne’nin tarihi dokusunun en önemli unsurlarından biri olan Muradiye Mevlevihanesi, Sultan II. Murat döneminde, 15. yüzyılda inşa edilmişti. Ancak yıllar içinde harabe hale gelmiş olan bu yapının yeniden inşası için başlatılan projede ilk temel atma töreni gerçekleştirildi. Bu tören, Edirne’nin kültürel mirasına olan bağlılıkla birlikte, çok sayıda davetli ve protokol üyesinin katılımıyla anlamlı bir hale geldi.
Törene katılan önemli isimler arasında, Mevlânâ Celaleddin Rumi’nin 22. kuşak torunları Esin Çelebi Bayru ve Uluslararası Mevlana Vakfı Başkanı Faruk Hemdem Çelebi de bulunurken, törene Edirne Valisi Yunus Sezer, Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Edirne Belediye Başkanı Av. Filiz Gencan Akın, Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan gibi önemli isimler de katıldı. Ayrıca, Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu eşliğinde gerçekleşen sema gösterisi, törende duygusal bir atmosfer yarattı.
“GEÇMİŞLE GELECEĞİ BULUŞTURUYORUZ"
Vali Yunus Sezer, törende yaptığı konuşmasında, Edirne’nin tarihsel ve kültürel önemine vurgu yaparak, “Edirne, sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir medeniyetler müzesidir. Buradaki her yapı, geçmişin bir izini taşır. Muradiye Mevlevihanesi de Mevlevi geleneğinin Balkanlar’daki en önemli temsilcilerindendir. Attığımız bu temel, geçmişi geleceğe taşıyan bir adımdır. Bu tarihî miras, sadece bizim değil, tüm insanlığın ortak değeridir,” ifade etti.
Sezer, alanda yer alan Süleyman Dede, Neşati Dede ve Hacı Ali Eşref Dede gibi Mevlânâ’nın torunlarının kabirlerine de dikkat çekerek, “Bu büyük zatların ruhaniyeti, bu anlamlı günün şahidi olmuştur. Bizler onların izinden gidiyoruz,” dedi. Bu sözler, törende katılımcılara manevi bir derinlik sundu.
"BURASI SADECE BİR BİNA DEĞİL,YAŞAM BİÇİMİ"
Edirne Belediye Başkanı Filiz Gencan Akın, Muradiye Mevlevihanesi’nin yeniden inşası için atılan adımların Edirne’nin kültürel geleceği için çok önemli olduğuna değindi. “Bu projede, sadece bir yapının değil, bir kültürel anlayışın yeniden doğuşuna tanıklık ediyoruz. Mevlevihane, tıpkı Selimiye Camii’nin gökyüzüne dokunuşu gibi, bu toprakların ruhlarına dokunacak. Bu proje, bir nefesin, bir ritmin yeniden hayat bulmasıdır,” dedi.
Akın, Edirne Belediyesi’nin tarihi mirası koruma kararlılığına da dikkat çekerek, bu tür projelerin kentin kültürel değerlerinin korunmasında önemli bir rol oynadığını belirtti.
“HOŞGÖRÜNÜN SEMBOLÜ OLACAK"
Uluslararası Mevlana Vakfı Başkanı Faruk Hemdem Çelebi, Mevlevihanelerin her zaman barış, hoşgörü ve sevgi merkezleri olduğunu belirterek, “Muradiye Mevlevihanesi, sadece bir yapı değil, Mevlânâ’nın çağrısına kulak veren herkesin buluşma noktası olacak. Burası, farklılıkların birleştirildiği, hoşgörünün, sevgiyi ve birliği simgeleyen bir yer olacak,” şeklinde konuştu.
Devlet Sanatçısı Ahmet Özhan, yapının önemine değinerek, “İçinde bulunduğumuz dönemde ruhsal bir boşluk hissediliyor. Bu tür mekânlar, hem insana hem de topluma yeniden değerlerini hatırlatacak, insani duyguların filizlenmesine vesile olacak” dedi.
Törenin ardından, Edirne Devlet Türk Müziği ve Rumeli Müzikleri Topluluğu eşliğinde gerçekleştirilen sema gösterisi, katılımcılara manevi bir deneyim sundu. Semazenlerin dönüşleri, törene katılanları derinden etkiledi ve geçmişle bugün arasında bir köprü kurdu. Bu gösteri, sadece törende bulunanlar için değil, tüm Edirne halkı için anlamlı bir anı olarak kayda geçti.
Muradiye Mevlevihanesi’nin yeniden inşa süreci, tarihi yapıların orijinal Osmanlı mimarisi esas alınarak restore edileceği şekilde planlanıyor. Yeniden hayat bulacak olan bu yapı, kültür-sanat etkinlikleri, tasavvuf müziği konserleri ve manevi eğitimler için kullanılacak. Proje, 2025 yılı itibariyle tamamlanması hedefleniyor.
Muradiye Mevlevihanesi’nin restorasyonu, Edirne’nin kültürel mirasının korunmasının yanı sıra, bölgenin turistik değerinin artmasına da katkı sağlayacak.
Mert Hamarat









