Sol Parti İl Örgütü adına Saraylar’da açıklama yapan Nazım Türkoğlu, söz konusu alanın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planlarında orman, tarım ve mutlak içme suyu koruma alanı olarak yer aldığını vurguladı. Türkoğlu, bölgenin Trakya ekosisteminin en az tahrip edilmiş alanlarından biri olduğunu belirterek, “Burası yalnızca Trakya’nın değil, İstanbul’un da hava ve su dengesini sağlayan doğal bir eşiktir. Bu alana nükleer santral kurulması Marmara ve Karadeniz’i birlikte tehdit eder” dedi.
Açıklamada, İstranca (Yıldız) Dağları’nın Türkiye’nin en zengin biyoçeşitlilik alanlarından biri olduğu, Longoz Ormanları, deniz çayırları, kum zambakları ve içme suyu havzalarının hayati öneme sahip bulunduğu ifade edildi. Nükleer santral projesinin hayata geçirilmesi halinde İğneada Longoz Ormanları’nın geri dönülmez biçimde zarar göreceği, içme suyu kaynaklarının risk altına gireceği, tarım, balıkçılık ve orman ekosistemlerinin olumsuz etkileneceği savunuldu.
Sol Parti, Danıştay’ın geçmiş kararlarını hatırlatarak Trakya’nın ekolojik yük sınırını doldurduğunu ve bölgede ağır enerji tesislerine yer olmadığına hükmedildiğini belirtti. Nükleer enerjinin “ucuz ve istikrarlı” olduğu iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Türkoğlu, “Nükleer enerji dünyanın en pahalı elektrik üretim biçimlerinden biridir. Teknoloji transferi söylemi ise bir masaldır; bu projeler dışa bağımlılığı azaltmaz, kalıcılaştırır”dedi.
Açıklamada ayrıca, nükleer yakıtın tamamının yurt dışından temin edileceği, bunun da enerji politikası değil ulusal bağımsızlık sorunu olduğu savunuldu. Sol Parti, nükleer santraller yerine kamucu, ekolojik ve toplum yararını esas alan bir enerji politikası çağrısı yaptı.
Sol Parti, Trakya Platformu, çevre örgütleri, bölge halkı, bilim insanları ve hukukçuların itirazlarının yanında olduklarını belirterek, Trakya ve çevre illerde yaşayan yurttaşları nükleer santral projesine karşı ortak mücadeleye davet etti. Açıklama, “İstrancalar’da, Longoz’da ve Karadeniz kıyısında nükleer santral kurulmasına izin vermeyeceğiz. Bu proje daha başlamadan durdurulmalıdır” denildi.
Bülent Sarıçiçek
