Osmanlı Padişahları arasında Fatih Sultan Mehmet’in ayrı bir yeri ve önemi  vardır.

O sadece Ortaçağı sona erdirip Yeniçağı başlatmakta kalmadı. İmparatorlukta yaptığı yeniliklerle örnek bir padişah olduğunu gösterdi.

İlk  resmini yaptıran Padişah Fatih Sultan Mehmet olmuştur. İstanbul’u aldıktan sonra Bizans halkının zarar görmesini engellemiş, yazdığı fermanlarla  bir padişah olmasına ve her şeye hükmetmesine rağmen topluma verdiği  önemi ile  bugünkü ülke yöneticilerinden daha duyarlı olduğunu göstermişti.

Onun  örnek alınması gereken sözlerinden biri Selimiye Camisi  önündeki  Şahi Topları ve heykelinin önündeki kitabesidir.

Oradaki sözlerinde  Fatih Sultan Mehmet şöyle diyor ,” insanlara inancıyla ilgili Allahın kula  soracağı sorular sormayınız?

  “ Bir ihtiyacın, bir sıkıntın var mı, aç mısın  susuz musun?” gibi sorular  sorun” deniyor

Orta çağda bugün medeni geçinen  Avrupa   ülkelerinde   yönetenlerin kaç tanesi  Fatih Sultan Mehmet’in halka karşı  bu duyarlılığını göstermiştir.

                Avrupa’da mezhep savaşlarının olduğu,  medeniyetin zerresinin  bulunmadığı  bir dönemde  bir Türk Hakanı  halkına karşı sevgi ve saygısını bu sözleriyle göstermiştir.     Bu sözler bugünkü yöneticilere adeta ders verecek niteliktedir. 

                BU GERÇEKLEŞİRSE EDİRNE’NİN KADERİ DEĞİŞİR

                Perşembe günü  yapılan ETSO toplantısında  konuşan  Yönetim Kurulu Başkanı Recep Zıpkınkurt, Hamzabeyli sınır kapısına yapılan tır parkından elde edilecek  gelirle   Edirne’de bir uluslararası fuar açılacağını söyledi. Eğer bu gerçekleşirse Edirne turizmi ve ekonomisi için  çok yararlı bir hizmet olacak.

                Türkiye genelinde olduğu kadar balkanlardaki ülkelerin rağbet edeceği bu fuar  kurulduğu  zaman Edirne’nin tanıtımı, değeri daha geniş alana yayılacak.

                Bugüne kadar bizlerin başaramadığı, güzel tarihi  ilimizin tanıtımını bu fuar sayesinde  sağlamış olacağız.

                Aslında bu hizmet daha önceki yıllarda yapılması gerekirdi. Geç kalınmış olsa da, Edirne’de bir fuarın olması   bugüne kadar Edirne için yapılan hizmetlerin en yararlısı olacaktır.

                Dilerim bir an önce bu gerçekleşir. Böylece kentimiz de fuarı olan iller arasına katılır.

                ÖĞRENCİLER İÇİN GEREKEN KOLAYLIKLAR SAĞLANMALI

                Yeni eğitim öğretim yılı başladı. Yaz günleri  öğrencilerin gitmesi ve yazlıkçıların Edirne’den ayrılmasıyla “ suyu çekilmiş değirmene” dönen  ıssız ve sessiz kalan Edirne öğrencilerin gelmesiyle bambaşka güzellik kazandı. Kim nasıl düşünürse düşünsün. Edirne öğrencilerin gelmesiyle güzellik kazanıyor, şenleniyor. Edirneliler olarak öğrencilerin kıymetini bilmeliyiz. Onlar Edirne ekonomisine en büyük katkıyı sağlıyorlar.Öğrencilerin kıymeti buradan ayrıldıktan sonra daha iyi anlaşılıyor.

 Şunu aklımıza iyice sokmamız gerekir. Özellikle üniversite öğrencilerine karşı çok duyarlı olmalıyız. Onların büyük bölümü yurdun başka illerinden geliyor. Öğrencilere ne kadar kolaylık sağlar Edirnelilere has misafirperverliği gösterirsek kentimizin tanıtımına o oranda katkı yapmış oluruz. Onlar öğrenimlerini bitirdikleri zaman kentimizden ayrılacaklar. Buradan iyi intibalarla ayrıldıklarında gittikleri yörelerde kentimizin olumlu propagandasını yapacaklar, adeta birer fahri Edirne turizm elçisi olacaktır. Buna özen göstermeliyiz. Bu konuda hepimize görevler düşüyor.

      Onları yolunacak kaz gibi göremeyiz. Üniversite düzeyine gelen bir öğrenci belli bilinç düzeyine gelmiş demektir. Kendilerine yapılan iyiliklerin yanında kötülükleri de görür.Tüm bunlar şehrimizden ayrıldıktan sonra iyi ve kötü  propaganda olarak kullanılır. Onun için öğrencilere karşı aman dikkat diyorum

                BUNLARI  BİLİYOR MUSUNUZ,?

                İLK ANAYASAMIZ KANUNU ESASİ

                Tahinimizde ilk Anayasamız 23 aralık 1876 günün  yürürlüğe giren  “ Kanuni Esasi”dir. O dönem içinde kişi hak ve  özgürlüklerini belirleyip  yayma yolunda  birtakım çabalara girişilmiş. 1908’de “ Sendi İttifak” ve 1839’da  “ Gülhane hattı Hümayunu” diğer adıyla  “ Tanzimat Fermanı” ilan edilmişti.Ancak her iki belge de devletin temel kuruluş ve işleyişiyle  ilgili yargılara yer vermemeleri nedeniyle  gerçek anlamda bir anayasa sayılmazdı bunlar birer hak bildirisi niteliğindeydi “1876 Kanuni Esasi” si gerçek anlamda il Anayasa’dır

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.