Açıklamada, boğmaca ve kızamık vakalarının arttığı, aşı reddinin yaygınlaşmasıyla birlikte çocuk ölümlerinin yaşandığı vurgulandı. Aşı karşıtı propaganda nedeniyle bebeklerden topuk kanı alınmasına ve K vitamini uygulanmasına bile karşı çıkıldığı, bu durumun tanı gecikmelerine ve önlenebilir ölümlere yol açtığı ifade edildi.
Sağlık Bakanlığı'nın aşı programlarını desteklemek yerine verileri gizlediği ve halkı yeterince bilgilendirmediği öne sürülerek, aşıya erişimin kolaylaştırılması gerektiği belirtildi. Ayrıca, üç yıldır beklenen HPV aşısının hala temin edilmediği, oysa bunun rahim ağzı kanserini önleyen hayati bir aşı olduğu vurgulandı.
SAĞLIK ÇALIŞANLARI "AŞI BİZİM İŞİMİZ"
Sağlık çalışanları, aşı ve tarama hizmetlerinin engellenmesine karşı mücadele edeceklerini duyurdu. "Aşı bizim işimiz, çocuklarımızın ve toplumun sağlığını korumak için mücadeleye devam edeceğiz" denildi.
Açıklamada ayrıca, aşı karşıtı söylemleri yayan bazı akademik unvanlı kişilerin halkın kaygılarını istismar ettiği belirtilerek, yurttaşların hekim, hemşire ve ebelerine güvenmeleri gerektiği ifade edildi.
ÇALIŞMA KOŞULLARI İÇİN MÜCADELE SÜRÜYOR
Sağlık çalışanları, "Eziyet Yönetmeliği"nin iptal edilmesini ve gelir vergisi kesintilerinin %15 ile sınırlandırılmasını talep ettiklerini belirterek, 48 haftadır süren adalet arayışlarını sürdüreceklerini duyurdu.
Her çarşamba talepleri için seslerini duyurmaya devam edeceklerini belirten sağlık emekçileri, aşı tereddüdü yaratanlara karşı doğru bilginin yayılması için tüm basın emekçilerini, siyasi partileri ve hak savunucularını destek olmaya çağırdı.
Bülent Sarıçiçek
