Açıklamasında rakamların soğuk olduğuna ancak bu rakamların ardında gerçek hayatların bulunduğuna dikkat çeken Şahin, “Asgari ücret ile açlık sınırı arasındaki bin 753 TL’lik fark, yalnızca bir istatistik değildir. Bu fark; eksilen ekmek, süt, peynir ve meyve demektir. Bir çalışanın, sadece hayatta kalma sınırı olarak tanımlanan açlık sınırında bile yaşayamaması anlamına gelmektedir” dedi.
Asgari ücretin açlık sınırının altında kalmasının sadece ekonomik bir sorun olmadığını belirten Şahin, bunun aynı zamanda ciddi bir ahlaki ve insani kriz olduğunu ifade etti.
Şahin, “Çalışanların temel ihtiyaçlarını karşılayamadığı bir toplumda, geleceği inşa etmek mümkün değildir. Bugün milyonlarca insanın ısınacak evi, doyuracak sofrası ve yarına umutla bakacak yüzü kalmamıştır” diye konuştu.
”ANAYASA FİİLEN YOK SAYILIYOR"
Şahin, Anayasa’nın 55. maddesini hatırlatarak devletin çalışanlara adaletli bir ücret sağlamakla yükümlü olduğunu vurguladı.
Açlık sınırının altındaki asgari ücretin, bu anayasal güvencenin fiilen işlemediğini gösterdiğini belirten Şahin, “Çalışma hakkı, insan onuruna yakışır bir yaşamdan ayrı düşünülemez” dedi.
”YOKSULLUK KURUMSALLAŞTIRILDI"
Mevcut uygulamaların yoksulluğu kalıcı hale getirdiğini savunan İYİ Parti Edirne İl Başkanı, hükümetin bir yandan açlık sınırını hesaplayıp diğer yandan bu sınırın altında ücret belirlemesini sert sözlerle eleştirdİ ve “Çalışanlar, tam zamanlı işlerinde artık resmi olarak yoksul statüsünde çalışmaya mahkûm ediliyor” diye konuştu.
Şahin, açıklamasının devamında hükümet ve ortaklarının önceliklerinin halkın gerçek sorunlarından uzaklaştığını savunarak, asgari ücretin önemsiz görülmesinin bunun açık bir göstergesi olduğunu dile getirdi ve “Bu anlayış, koltuklarını korumak uğruna halktan nasıl koptuklarının kanıtıdır” dedi.
H. Hakan Şahin, “Bu tablo değişmelidir. Hiçbir ekonomik gösterge insan onurunun üzerinde değildir. Bu nedenle bu hükümet artık gitmelidir” ifadelerini kullandı.
Bülent Sarıçiçek
