Edirne Türk Ocakları Başkanı Yakup Öz tarafından yapılan yazılı basın açıklaması şu şekilde:
“MİLLİ DEVLET, ÜNİTER YAPI KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR”
“Türkiye, gerçekten de kritik bir dönemeçte, kıskaçta ve hedefte… Öncesini tekrar etmeye gerek yok; 2010’larda yaşadıklarımız, ne kadar büyük badireler atlatarak Cumhuriyet’imizin 100. yılına doğru yürüdüğümüzü açıkça göstermektedir. BOP, demokratik açılım, çözüm süreci çerçevesinde, bir takım dış çevrelerle onların uzantıları tarafından İkinci İsrail Projesi’ne giden yollar döşenmeye çalışıldı. Ve nihayet 15 Temmuz’da, Türkiye’ye yöneltilen derin darbe operasyonunla ‘ordu millet’ vasfını haiz Türk milleti, ağır bir tahribata maruz bırakıldı. Buna rağmen Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarını başarıyla yapan Silahlı Kuvvetlerimizi şimdi de sözde müttefik ABD’nin IŞİD ve DAEŞ sopasını göstererek semirttiği, destekleyip donattığı, kamufle etmek için SDG adını verdiği PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG’nin Suriye’nin kuzey ve kuzeydoğu kesiminde oluşturduğu fiilî yapıyı ortadan kaldırmak için kararlı bir harekâta başladı. Türkiye’nin sosyal ve demografik yapısına dönük operasyona karşı çıkmak demek, savaş mağdurlarına ne hâliniz varsa görün demek değildir. Ancak, süreç uzadıkça hadisenin boyutları değişmekte ve haklı endişeler gündeme gelmektedir. Türk milleti ve Türk devleti büyük fedakârlıklar yapmıştır. Şimdi bazıları âdeta bunun Suriyeliler üzerindeki olumlu neticelerini ortadan kaldırmak için harekete geçmektedir. Türkiye, sanki Suriyelilere kötü muamele edilen bir ülke gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Özellikle Türk milliyetçilerinin, bu hususlarda Türkçü görünümlü bazı karanlık çevrelerin tahriklerine karşı uyanık olmaları şarttır. Millî devlet, üniter yapı bizim kırmızı çizgimizdir. Bu çerçevede, etrafımızda olup bitene bigâne kalmamıza kesinlikle izin vermeyen tarihimiz ve coğrafyamızın gereklerini yerine getirmek de millet ve devlet olarak üzerimize farzdır.”
“DEVLETİMİZİN VE ORDUMUZUN YANINDA OLMAK MİLLİ BİR GÖREVDİR”
“ABD'nin Türkiye sınırından çekilmesini değerlendiren HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise ‘ABD, Türkiye'nin kucağına saatli bomba bıraktı.’ ifadelerini kullanmış; askerî harekâtın bu bölgeye huzur, barış ve demokrasi getirmeyeceğini ileri sürerek, ‘Askerî güçle bölge gücü olunamaz.’ diye konuşmuştur. Bunlara sormak lazım: PKK’nın siyasi uzantıları acaba PYD/YPG, kendilerine boyun eğmeyen Kürtler de dâhil ‘Rojava’ diye adlandırdıkları alanda etnik temizlik yaparken, küçük çocukları ve kızları terör kamplarına alıp eğitirken hiç, ‘Askerî güçle bu iş olmaz.’ demişler midir? Bu kritik kavşakta içerideki politik yaklaşım ve görüşlerimiz ne olursa olsun Devletimizin ve Ordumuzun yanında olmak, millî bir görevdir. Demokratik siyaset içinde görüş farklarımız elbette devam edecek, yarın bir seçim olduğunda bunları tartışacağız. Ama böyle bir ortamda, siyasi liderlerin sağlığı üzerinden polemikler çıkarmamak, tescilli vatan hainlerinin iğvasına kapılmamak şarttır. Sözde müttefikin elçilik hesabından, MHP lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin sağlık durumunu bahane ederek habis beklentisini paylaşan bir müptezelin paylaşımının beğenilmesi, sehven yapılmış değildir; bilinçli bir mesajdır. Siyasi duruşumuz ne olursa olsun, iç işlerimize apaçık bir müdahale olan bu tavrın sebeplerini iyi düşünmek ve ona göre tavır takınmak zorundayız. Unutmayalım ki, tarih ve coğrafya bizim için kaderdir. Bu topraklar gafleti, aymazlığı, ihmali kaldırmaz. Yüz yıl önce Türk’ü bu topraklardan geldiği yere sürme emeliyle bize saldıran zihniyet, bu gün de bizim için hayırlı düşünceler beslemiyor elbette. Amma velakin işin sorumluluğu bizdedir. Güçlü olmak, ayakta durmak ve bu topraklardaki tarihimizin hakkını vermek, kardeşliğimize halel getirmeye yönelik girişimlere karşı birliğimizi güçlendirmek zorundayız. Türk milleti bunu yapacak güçtedir. Harekâtta Cenab-ı Allah’tan, kahraman Mehmetçik’e muzafferiyet temenni ediyorum. Allah yâr ve yardımcıları olsun.”
Haber Merkezi