Ülgey, konu ile ilgili olarak şunları kaydetti, “ Gündüz ve gece ısı farkının yüksek olduğu bu mevsimde üst solunum yolu enfeksiyonu hastalıklarının yaygın olarak görülmesi gayet doğaldır. Her yıl bu dönemlerde bu tür hastalıklar aynı yoğunlukta seyretmektedir. Ekstra bir artış gözlenmemektedir. Üst solunum yolu enfeksiyonlarında ağırlıklı olarak nezle grip şeklinde başlamaktadır.”diye konuştu
ANTİBİYOTİK KULLANMAYA GEREK YOK
Bu gruptan olan hastalıklarda kesinlikle antibiyotiğin hiçbir yeri olmadığını belirten Ülgey, “Daha ziyade sempromakit dediğimiz ateşin düşürülmesi, ağrının azaltılması, boğaz yangısının azaltılması öksürüğün azaltılması istirahat ön planda olmalıdır. Hastalık anında bol bol sıvı tüketmek portakal greyfurt gibi c vitamini bol olan besinlerin alınması yeterlidir. Burada bizim en çok korktuğumuz nokta, bu enfeksiyon özellikle vücut direnci düşük kişilerde; bunlar yaşlılar, bebekler, kalp hastalığı olanlar, astım bronşit ve kua gibi akciğer hastası olanlar için enfeksiyonları ilerleyerek zatürreeye dönüşmesi ve buna bağlı olarak da hastaneye yatışa kadar giden ağır durumların ortaya çıkmasıdır. Bu nedenle olayı nezle , grip olarak geçiştirmemek, bu nedenle de mutlaka bir doktora başvurmak, olayın ilerleyip ilerlemediğini doktor tarafından tespiti ile uygun tedavinin verilmesidir.” dedi
VAKALARIN ÇOĞU NEZLE GIRİP VAKALARIDIR
Burada önemli husustan biri, Türkiye’de oldukça yaygın olarak, hastaların tedavi için ilahi bir antibiyotik istemeleri olduğunu belirten Ülgey, “Görülen vakaların yüzde sekseni nezle grip vakalarıdır,Bu hastalıklarda antibiyotiğin kesinlikle yeri yoktur.Bu durumda kullanılan antibiyotikler ilerde gelişebilecek olan ağır enfeksiyonları tedavi etmeyi güçleştirmektedir.O nedenle antibiyotiği gerek kendimiz gerekse doktordan istek şeklinde bulunmak yerine , doktorun uygun gördüğü vakalarda bu tedavinin uygulanması çok önemli bir husustur. Hava sıcaklığının değişken olması sonucu genellikle bu dönemlerde kalın giyecekler yerine kat kat dediğimiz gömlek, üstüne bir kazak onun üzerine mont şeklinde giyinilmesi, havanın veya bulunulan ortamın sıcaklığına göre giyeceklerin çıkarılması sağlığımız için yararlıdır. Sıcak bir ortamda kalın giyeceklerle terleyip sokağa çıkmak en büyük sıkıntıyı oluşturur. Dolayansıyla bu mevsimde kat kat giyinilmesi, havanın veya ortamın ısısına göre giyeceklerin bazılarının çıkarılması şeklinde bir giyim sağlığımız açısından çok daha uygundur.” Diye sözlerini noktaladı.
Fikri Yalın