Bu günlerde gerek Cumhurbaşkanlığı seçimi gerekse milletvekili seçimleri için her kafadan bir ses çıkıyor.
Herkesin reçetesi farklı.Sosyal Demokratlarda bu tartışmalar daha da yoğun. Milletvekillerinin ön seçim yerine zaman darlığı nedeniyle merkez yoklaması ile belirlenmesi bu işe soyunmak isteyen siyasilerde burukluk yaratıyor.
Önümüzdeki günlerde milletvekilliği kapısını aralamak için Ankara’da genel merkez önünde nöbet tutanlar çoğalacak, bu konuda çok senaryolar yazılacak.
Ondan daha önemli olan Cumhurbaşkanlığı seçimi konusunda da reçeteler farklı. İktidara muhalif kanatta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kesinlikle aday olmayacağını belirtmesinden sonra bütün gözler Parti Meclisi’ne yöneldi.
Salı günkü toplantı sonrası görüntülere bakıldığında milletvekillerinin çoğu Yalova milletteki Muharrem İnce’nin Cumhurbaşkanı adayı olmasından yana.
Peki, gerçekler ve tek yetkili olan Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun söylemleri bununla bağdaşıyor mu?
Kesinlikle hayır.
Genel Başkan ne diyor. Partililerin dışında merkez sağdan da oy alabilecek bir aday olacak. Bunun parti içinden belirleneceğine göre, eğer ortak adayda karar kılınmazsa bu evsafa uygun kim olabilir?
Bir kere Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen
bu yarışmada yok . Nedenine gelince, belediye Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olduğu takdirde CHP mecliste azınlıkta olan CHP Eskişehir Belediye Başkanlığını AKP’ye kaptıracak.
Bunu istemez. Geride şimdilik iki aday kalıyor ya Yalova milletvekili . Muharrem İnce olacak ya da sağ seçmenden oy alması beklenen CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici. Sonarım bunların ikisinden birinin aday gösterilmesi muhtemel.
Onu da şu bir iki gün içinde öğlenceğiz.
***********************************************************************
ESKİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERE DE AYNI KANIDA
Bu görüşümü daha önceleri belediye meclis üyeliği yapan olayları objektif olarak değerlendiren iki arkadaşımla paylaşmak istedim.
Onların fikirleri de aşağı yukarı benim görüşümle bağdaşıyor. Gerekçeleri de şu:
“AKP-MHP ittifakına muhalif olan partiler bir aday üzerinde anlaşılamadıkları takdirde ‘ Bu konuda anlaşma zemini şu anda yok’ o zaman her parti Cumhurbaşkanlığı seçimi için kendi adayı ile yarışa katılır boyunun ölçüsünü alır.
Bu durum partilere verilecek oyların sonucunu belirler. Diyelim ilk turda seçilmek için yeterli sayıya ulaşılamadı.
İkinci turda en çok oyu alan aday etrafında birlik sağlanacağı önceden belirlenirse Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı olan adayın şansını artırabilir.
Tabii bu arada siyasi gelişmeler ilginç olaylar sonucu etkileyebilir.
Eğer bunlar yaşanmaz normal şartlarda ikinci tur seçimi yaşanırsa muhalifler iddialı duruma gelir. Buna karşılık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan meydanlarda “ Bana karşı şu kadar aday var ben tek başıma mücadele veriyorum” diye kendini savunabilir. Aslında kendisi de üç partinin ortak adayı olduğunun kendine hatırlatılması gerekir.
**********************************************************************************
İKTİDARIN İMKÂNLARI ÇOK
Öyle sanıyorum ki 24 Haziranda yapılacak seçimler çok ilginç olaylara sahne olacak gibi görünüyor.
Bu konuda iktidar yarışa çok şanslı girecek. Arkasında güçlü medya ordusu devlet olanakları var. Seçimde tüm imkânlar lehine olacak.
Bunları aşarak başarı kazanmak ancak olağanüstü çalışma ve gayretle mümkün olabilir. Muhalefet bloğu bu gayreti gösterecek mi göreceğiz. Eğer bugün olduğu gibi birbiriyle dalaşmayı” ben olacağım sen olacaksın” yarışını sürdürürse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yolunu açarlar ve Erdoğan açık farkla Cumhurbaşkanlığını kazanır.
Bugünkü manzara bu ”eski belediye meclis üyelerinin görüşleri bu doğrultuda. Önümüzdeki günler ne gösterecek göreceğiz.
**********************************************************************************
CHP’DEN MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI BİR BAYAN
CHP’’de milletvekili aday adaylığı için bazıları gelişmeleri izlerken bir Bayan milletvekili aday adayı. çok sevdiği öğretmenlik mesleğinden istifa ederek “ ben bu yaşta varım” dedi.
Daha önceki seçimde de aday adayı olan seçilemeyen Dilber Çelik hocanın bu fedakârlığını kutlamak gerekir. Özellikle bir bayan olarak bu konuda önderlik etmesi partisi açısından olumlu bir adım.
Seçilir veya seçilmez o önemli değil .
Önemli olan “ Ben bu yarışta varım,bunun için işimden fedakarlık yapıyorum” demesi. Resmi bir işi almadığı halde bu konuda cesaret gösteremeyenlerden önce bir bayanın bu fedakarlığı göstermesi bayanlar ve demokrasimiz açısından olumlu bir adım.
AHFEŞ’İN KEÇİSİ GİBİ BAŞINI SALLAMAK
İnsanlar arasında her teklife, her söze hiç düşünmeden ve anlamadan gelişi güzel evet diyenler için sözlerle “Ahfeş’in keçisi gibi başını sallama” denilir. Bu sözün hikâyesi şöyle:
Arap bilginlerinden Ahfeş, talebelik döneminde derslerinde çok başarısızmış. Hocası ona:
-“ Senin bu halin öğrendiğin dersleri kimseye anlatamamandan ileri geliyor, derslerinde çalıştığın bölümleri kime rastlarsan ona anlat” demiş
Ahfeş, öğretmenin bu uyarısından sonra önüne kim çıkarsa tutup ders anlatmaya başlamış. Ancak bir süre sonra herkesi usandırmış.
Binin üzerine Ahfeş, pazardan bir keçi satın alarak ezberlediği dersleri ona anlatmaya başlamış. Anlattığı her dersin sonunda hayvanın boynuna bağladığı ipi çekerek güya “ Anladım” demesini sağlamış. Keçi bu işe öyle alışmış ki bir süre sonra ipini çekmeye gerek kalmadan Ahfeş’ten duyduğu her sözden sonra başını sallar duruma gelmiş.