HÜZNÜN FOTOĞRAFLARI SERGİLENDİ!

Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan’ın 1989 göçünde Kapıkule Sınır Kapısı’nda çektiği 40 fotoğraf dün Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nde sergilendi. Serginin açılış töreninde konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 1989 göçü sırasında kendisinin de yaşamış olduğu hatıralardan bahsetti. Başkan Gürkan ayrıca Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nin de 2 yılda 75 bin ziyaretçiye ulaştığını ifade ederek, 4 yeni müze açacaklarının da sözünü verdi.

HÜZNÜN FOTOĞRAFLARI SERGİLENDİ!

Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan’ın 1989 göçünde Kapıkule Sınır Kapısı’nda çektiği 40 fotoğraf dün Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nde sergilendi. Serginin açılış töreninde konuşan Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, 1989 göçü sırasında kendisinin de yaşamış olduğu hatıralardan bahsetti. Başkan Gürkan ayrıca Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nin de 2 yılda 75 bin ziyaretçiye ulaştığını ifade ederek, 4 yeni müze açacaklarının da sözünü verdi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
02 Mart 2019 Cumartesi 08:29
HÜZNÜN FOTOĞRAFLARI SERGİLENDİ!

Edirne Belediyesi Kent Müzesi’nde Gazeteci- Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan’ın 1989 göçünün Kapıkule Sınır Kapısı’ndaki yansımalarını anlatan ‘Göçün Orta Yeri Hüzün’ isimli fotoğraf sergisi 30 yıl önce yaşanan hüznü bir kez daha gözler önüne serdi. Sergide Behiç Günalan’ın 40 fotoğrafı sergilendi.

GÜNALAN: “O TRAMVAYI YAŞADIM”

Gazeteci-Fotoğraf Sanatçısı Behiç Günalan serginin açılışında yapmış olduğu konuşmada, “1989 göçü gördüğümüz en büyük göçlerden biriydi. Buna göç demek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Çünkü bu bir sürgün edilmeydi. Bulgaristan’da yaşayan soydaşlarımızın zorunlu olarak ülkenin dışına çıkarılmasıydı. Bunu göç diye isimlendirdik. Ben o yıllarda bir gazeteci olarak bu tramvayı yaşayanlardan biriyim. Şimdi geriye kalan fotoğraflara baktığımda hep şunu düşünmüşümdür. Evet, herkes geliyor; Balkanlar’dan, Kafkasya’dan, Orta Doğu’dan ama biz bir gün gitmek zorunda kalsak nereye gidebiliriz? Gidecek yerimiz olduğunu sanmıyorum. O zaman yaşadığımız toprakların gerçekten sahibi olmalıyız. Onu korumalı ve savunmalıyız. Toprağını öpmeli; ölesiye kucaklamalıyız. Bu göçler bize yurdumuzun değerini bir kere daha hatırlatıyor.” dedi.

GÜRKAN: “BÜYÜK ÇOĞUNLUĞUMUZ MUHACİR”

Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ise, “Bugün burada bir ustanın objektifinden, şehrimizin temel taşlarından birinin fotoğraflarını göreceğiz. Göç, Edirne için en önemli unsurlardan birisi. Baktığımızda Edirne nüfusunun neredeyse tamamı göçmenlerden oluşuyor. Buna ben de dahilim.  Elbette 1989 göçü en taze olarak hafızalarımızda yer eden bir göç. 1989 göçünde beni de Fevzipaşa Okulu’nda kayıtla görevlendirmişlerdi. O insanların bu göçteki buruklukları, gözlerindeki kaygı, korku, telaş hala gözlerimin önündedir. Ne zaman bir Bulgaristan Türk’ü görsem o yaptığım kayıtlar aklıma gelir.  Bizim büyük çoğunluğumuz göçmen diye tabir edilse de birçoğumuz aslında muhaciriz. Muhacir ve göçmen aslında hep birbirlerine karıştırılan kavramlar. Göçmen; kendi istediğiyle kendi planlayarak göç eden; Muhacir ise yaşadığını, doğduğu; babasının, dedesinin mezarlarını bile terk etmek zorunda kalan ya da terk etmek zorunda bırakılan kişidir. Bu nedenle büyük çoğunluğumuz muhaciriz. Bütün hatıralarını, bütün özgeçmişini bırakıp; bazen bir manda arabasına bazen de tahta bir valize sığdırarak yeni diyarlara gitmek zorunda kalan kişileriz.” ifadelerini kullandı.

GÜRKAN’DAN 4 YENİ MÜZE SÖZÜ!

5 Mayıs 2017 tarihinde açılan Kent Müzesi’ne 75 bin civarında ziyaretçi geldiğini belirten Başkan Gürkan, “2 yıl zarfında Kent Müzemizin 75 bin civarında bir ziyaretçisi oldu. Kent Müzesi’ni açarken amacımız bir başlangıç yapmak; kentin bütün geçmişini kronolojik olarak gözler önüne sermekti. Ancak bunu bir anaç müze olarak görüp, burası oturduktan sonra yeni yeni tematik müzeler açmaktı. Önümüzdeki dönem 4 müze daha açmak istiyoruz. Göç Müzesi, Kırkpınar Müzesi, Oyuncak Müzesi ve Kurtuluş Savaşı’nda Edirne Müzesi. Bu 4 müzeyi önümüzdeki dönem mutlaka Edirne’mize kazandıracağız.” şeklinde konuştu.

ÖZTÜRK: “TÜYLERİM ÜRPERDİ”

Göçü bizzat yaşayan ve o esnada 26 yaşında olan Basri Öztürk, sergiyi gezerken tüylerinin ürperdiğini belirterek, “Fotoğraflara baktığımda o yıllara geri dönüyorum, tüylerim ürperiyor. Diş hekimiydim ve 1 yaşındaki oğlumla birlikte geldik Türkiye’ye. Türkiye hakkında hiçbir bilgimiz yoktu. Bir bilinmeze doğru yolculuğa çıktık. Geldik, şaşkın bakışlarla sabaha karşı gözümüzü İstanbul’da açtık. Bursa’ya yolculuğumuz olmuştu. Sonra da Edirne’ye geldik.” şeklinde konuştu.

Kerem Filiz
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.