Yerel de İktidar olan CHP ile başlayıp Ak Parti ve diğer Partiler ile devem edeceğim siyasi yazılarıma. Daha önce de yazdığım gibi siyasi yazıların en çok okunan köşe yazılarım oluyor. Onun içinde zaman zaman konusu Siyaset ve Siyasi Partiler olan yazılar kaleme alıyorum. İşte bu gün her ne kadar İYİ Parti desteği ile de olsa Edirne’nin Yerel İktidar Partisi CHP olduğu için onunla başlıyorum.

Görülen o ki; Yerelde Eski İl Başkanları Milletvekilleri,,İl Genel ve Belediye Meclisi CHP li siyasilerin başlatmış olduğu ve kahve kahve ilçe ilçe gezip vatandaş ile sohbet etmenin dışında bir çalışma ve heyecan görülmese de Genel de bu güne kadar görülmemiş bir hırs ve istek ile İktidar olmayı çok istiyor. Sanırım Kılıçdaroğlu Baykal kadar Muhalefet Parti Genel Başkanı olarak kalmak istemiyor ki birçok arayış içinde. Tek başına olmasa bile İttifak kurduğu Partilerin desteği ile Başbakanlık koltuğuna oturmak istiyor.Kılıçdaroğlu Genel Başkanlığının ilk yıllarındaki bir konuşmasında tepki çeken şu söylemi dile getirmişti;” “Herkes dinlesin. Sağcı solcu ayrımı yapmadan bütün insanları seviyorum. Kimliğe ve inanca saygı göstermek sağa kaymak değildir. CHP için elistler  partisi diyorlar. Elitlere saygım var, aydındır. Ama bazı elitsler var. Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtarırlar. Bunlardan partiyi temizleyeceğim. Bunu herkes iyi bilsin. Bana çalışan adam lazım, rakı sofralarında konuşan adam değil”

Hiç olmazsa Genel Başkanlarını ve birkaç üyesini Meclise sokmak amacıyla ittifak yapan dört küçük partilerin katkıları çok fazla olmayacak gibi ama her geçen gün büyüyen ve taraftarını arttıran İyi parti seçim sathı mahalline girildikten sonra fikir değiştirip tek başına seçimler girmeyi düşünebilir mi bilemem ama.de CHP li Belediye Başkanı ile İyi Parti İl Başkanı arasında bu konuda polemikler yapılmaya başladı bile.Usta Siyasetçi Meral Akşenerin siyasi hesaplar konusunda çok tecrübeli ve yetenekli olduğunu biliyoruz. Bildiğimiz bir şey daha varki; oda Demirel gibi siyasi dehanın öğrencilerinden biridir bildiğimiz kadarıyla.

İktidar olabilmek için büyük gayret ortaya koyan CHP nin siyasi geçmişine baktığımızda gerçekten de iktidar özlemi çektiği ortada. Çok Partili hayata geçiş olan 1950’den bu yana yaklaşık 72 yıllık süreçte birçok parti iktidar olup ülkeyi yönetmek için yarış ettiler ve halkın teveccühünü kazanmayı başardılar..Siyaset tarihi sürecini incelediğimizde bu sürecin öncesinde 29 yıl tek başına ülkeyi yöneten CHP çok partili hayata geçildikten sonra hiç tek başına iktidara gelemedi.Toplam hükümet faaliyeti de yaklaşık 6 yıl. Bu 6 yıllık sürenin 4 yıl 9 ayı koalisyon hükümetleri içinde, 14-15 ayı da azınlık hükümeti içinde geçmişti. Yani CHP bu dönemin sadece % 9.2’ sinde iktidar olabilmişti.

CHP son kez hükümet olma fırsatını Bülent Ecevit’in Başbakan olduğu 42. TC hükümeti döneminde elde etmişti.1979’dan bu yana geçen 43 yıllık sürede CHP iktidar olamamıştı. CHP nin başında olan Genel başkanlar içinde en uzun süreyle görev yapan Deniz Baykal 15 yıl 8 ay görev yapmasına rağmen partisini iktidara taşıyamadı.Hatta1994 seçimlerinde oylarını % dörde,1999  seçimlerinde % sekize düşmekten partisini kurtaramamıştı. Bu nedenle CHP bu gün bile ülkeye yaptıkları hizmetleri anlatırken 1950 ye kadar geçen İktidar dönemini yani Atatürk ve İnönü’nün döneminde yapılanları söyleyebiliyor.

Bu arada bir anımı sizlerle paylaşmak isterim.Deniz Baykal’a karşı bayrak açanlardan biri olan Haluk Koç’u ETV de konuk etmiştik..Program öncesi İl Başkanı Nejat Gencan’ın da katıldığı sohbette Koç’a şöyle demiştim;”Genel Başkan olmayı yani Baykal’ı yenme başarısı gösterip Genel Başkan olursanız bende Ak Parti Belediye Meclisi üyeliğimden istifa edip CHP ye geçeceğim”.Oda bana “söz mü’ demişti. Ama maalesef olmadı ve Kurultayda aday olabilmek için gerekli olan 20 imzayı dahi bulamamıştı. Oysa taraftarları salona “saymadım kaç yıl oldu CHP İktidar olamayalı” pankartı asmışlardı. Yani iktidar umudunun Haluk Koç’ta olduğunu anlatma çalışmalarına rağmen.

O beceremedi ama Kemal Kılıçdaroğlu bir şekilde Baykalın koltuğunu bırakmasını sağladı ve Genel Başkan olarak göreve başladı. Partinin başarılı. olamaması ve yeni kurulan partilerin gerisinde kalması herkesi üzüyordu ve birçok kişi bu değişime sevinmişti. Atatürkün kurduğu Cumhuriyet ile yaşıt bir partinin yıllardır iktidar görememesinin yarattığı özlemini bu değişin sayesinde sonlandıracak umutları yeşermişti. Bana göre Kılıçdaroğlu kendisinden beklenmeyen bir başarı gösterdi bu süreçte. Yıllarca Devlet Memuru olarak görev yapmış bir liderin Partiyi güçlendirmek adına önemli atılımlar yapması beklenmiyordu doğrusu ama cesaretli tavırları ile “Memur adam siyasetten ne anlar, partiyi yönetmek kolay mı?” diyenleri yanılttı ve öyle veya böyle Genel seçimlerde partinin oy artırımı yapmasına katkı sağladı.

Yerel seçimlerde de başarılı sonuçlar ile Büyük şehirlerin Belediye Başkanlıklarının kazanılmasında etken oldu. Bunda İyi Parti ve HDP nin katkılarının etkili olduğu gerçeğini inkar etmemek gerekse de CHP nin de  oy artırımı yaptığını kabul etmek gerekir. Şu andaki hedefi tek başına olmasa da CHP yi ittifak ortakları ile iktidara taşımak. Bunun için de birçok siyasi arayışlar deniyor ve uygulamaya koyuyor. CHP nin adını dahi duymak istemeyen siyasi partiler ile ittifak yapıp bir masaya oturtabiliyor. Yerel seçimlerde gördüğü katkıyı Genel seçimlerde de elde etmek için gayretini sürdürüyor. Tabii ki yine tek başına değil ve ortaklarının katkıları ile olacak Hayırlısı olsun diyelim ve her siyasi partinin hedefinin öncelikli hedefinin Ülkeyi kalkındırmak, vatandaşların yaşam koşullarını iyileştirmek olduğunu bilelim ve Partileri değerlendirirken kırıp dökücü değil,yapıcı ve bütünleştirici olmaya özen gösterelim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.