Edirne Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan İnci ve Dernek Başkan Yardımcısı Nevser Eraslan, dün Tulipa Kafe’de basın mensuplarıyla bir araya geldi. Başkan İnci, Yanbol Euro Club Woman Kadınlar Derneği ile birlikte yeni bir mobil aplikasyon projesi yapacaklarını açıkladı.
“BİZİM APLİKASYONUMUZ DAHA PROFESYONEL VE TİCARİ OLACAK”
Yapılacak projeyle ilgili bilgiler veren Edirne Genç İşadamları Derneği Başkanı Hakan İnci, “Mobil aplikasyonun içeriği Edirne genelindeki minimum 500 tarihi eserin her birinin en az 3-4 tane fotoğrafı, uydudaki yerleri, nasıl ulaşılacağı, onların çevresindeki konaklama yerleri, çevresindeki ticari işletmeler hakkında detaylı bilgiler içeren bir mobil aplikasyon yapıyoruz. Ortağımız Yanbol’da bulunan Euro Club Woman Kadınlar Derneği. Biz bu dernek ile beraber şu anda Edirne ve Yanbol’u içeren mobil aplikasyon yapıyoruz. Şehrimizde daha önce yapılmış aplikasyonlar var. Belediye’nin ve Valiliğin yaptığı mobil aplikasyonlar var. Bizim yapacağımız ise daha profesyonel ve daha ticari olacak.” dedi.
“BULGARİSTAN’DAN CİDDİ BİR AKIM VAR”
Türkiye ve Edirne ekonomisi hakkında da açıklamalar yapan İnci, “1 Eylül itibariyle Bulgaristan sınır kapılarının açılmasıyla birlikte başta ilimiz olmak üzere Trakya ve İstanbul’a ciddi bir akım olduğunu görüyoruz. Son hafta sonunda da bu olay maksimuma ulaştı diye düşünüyorum. Çok ciddi bir Bulgar turist ilimizdeydi. Bulgaristan’daki önlemler Türkiye’deki kadar sıkı değil. Mesela sokakta gezerken maske takma zorunluluğu yok. Benzeri önlemler yok. Biz burada esnaflarımızdan şunu rica ediyoruz. Lütfen sizler azami ölçüde gelen turistleri, müşterilerinizi önlem almaları konusunda uyarın. Çünkü bu kapının açık kalması Bulgaristan’daki vaka sayısının artmamasıyla doğru orantılı. Eğer buraya gelen misafirlerimiz gerekli önlemleri almadan virüsü alıp ülkelerine dönerlerse ve bu bir istatistiğe yansırsa örneğin Ekim 15’de Bulgaristan hükümeti biz bu kapıyı açmadan önce vaka sayısı günde 100’dü, şu an 300’e çıktı derse özellikle bölge olarak ciddi bir vaka artış sayısı olur ise o zaman haliyle Bulgaristan hükümeti sınır kapılarını kapatma yoluna gidecektir. Dolayısıyla gelen Bulgaristan vatandaşları önlem almasa bile biz esnaf olarak bütün arkadaşlara önlem almalarını zorunlu kılmamız gerekiyor. Dükkana maskesiz almamamız gerekiyor. Ticaretin devamlı olabilmesi için bu konuda esnafımızı uyarıyorum. Pandemi süreci bütün ülkeyi olduğu gibi ilimizi de ekonomik anlamda çok etkiledi. Edirne’nin geliri kültürel turizm üzerinden epey yoğundu. Turlar sürekli buraya geliyordu. İstanbul’dan yerli turistimiz Edirne’ye son yıllarda ilgi gösteriyordu. Ciğer turizmi dediğimiz bir şey var. İnsanlar sadece ciğer yemek için şehrimizi ziyaret ediyorlardı. Bu süreçte bu olayların hepsi bitti ve tekrar başlaması biraz zaman alacak gibi. Bunun için yereldeki esnaf odalarımız onlara yeteri kadar destek sağlamaya çalıştıklarını düşünüyorum ama daha farklı destek paketleri yerelde daha fazla destek olunabilecek konularla ilgili bence bir komisyon kurulması gerekiyor. Çünkü bu süreç devam edecek. Bu bitti 1 Ekim’den sonra her şey normale dönecek diyemiyoruz. Şu anda benim uzmanlardan aldığım bilgi, izlediğim doktorlardan anladığım bu sürecin kademeli de olsa en az 2 yıl gibi süreceğini ön görüyorlar. 2 yıl çok ciddi bir süre. Üniversiteler açılmıyor. Şu an şehrimizde birçok yurt işletmecisi vardı. Hepsi sıkıntıda. Bir sürü kafeterya işletmecisi var, onlar ayrı sıkıntıda. Çalışanlar ayrı sıkıntıda. Çalışanlar işsiz kaldı. Edirne’de şu anda ciddi bir istihdam sıkıntısı var. Şu anda birçok garson, aşçı, temizlikçi işsiz durumda. Acilen devletin aldığı önlemlerin dışında bizim yereldeki iş adamları derneklerinin, ticaret sanayi odasının, esnaf odasının bu konuyla ilgili çözüm önerilerinin ne olduğunu, nasıl bir strateji izleyeceğimizi yani önümüzdeki 2 yıl bu devam ederse ne yapacağımızı bilmemiz gerekiyor. Bununla ilgili ben bir çağrıda bulunuyorum. Bence bununla ilgili bizim bir yol haritası çizmemiz gerekiyor. Edirne ve ilçelerinde esnaf ve çalışanlarımız için bir yol haritamız olsun. Eğer pandemi 2 sene giderse bu insanlar ne olacak? En azından bu hasarı ‘ne kadar azaltabiliriz’i hesaplamamız gerekiyor. Bununla ilgili ben umarım el birliğiyle bütün STK’lar bir araya gelir bir çözüm noktasına ulaşırız diye düşünüyorum. Okulların açılması meselesinde hükümet zaten bu konuda uğraşıyor. Şöyle de bir konu var. Bu öğrencilerin 2 tane Master’ı olan bir kardeşiniz olarak söylüyorum, vatandaş olarak söylüyorum yüz yüze eğitim dışında bir eğitimle bu çocukların bir yere gelmesi mümkün değil. Zaten birçok dezavantajlı ailemizin çocuğu da bu eğitimlere ulaşamıyor. Bununla ilgili bence Milli Eğitim Bakanlığı’nın ciddi bir çalışma yapması gerekiyor. Bence en sağlıklısı sınıf tekrarı. Kendi çocuklarım için de söylüyorum. Bir şekilde dondurulsun. Çocuklar 1 sene kaybedecek ama en azından bu seneyi telafi edecek bir şansları olması gerekiyor. Kendi çocuğuma bakıyorum. Çocuk ders görüyor, bizi ayda 2 kez çağıracaklarmış, sınav olacakmışız diyor. Böyle bir şey olur mu? Böyle bir şey olmaz. Amaç sınıf geçmek değil ki. İnsanları bomboş bir şekilde mezun ederseniz ne ülkeye faydası olur ne de vatanına bir faydası olur. Dolayısıyla bu konuda ilgili kurumlarımızın insanları tatmin edici bir önlem almalarını rica ediyorum. Son dönemlerde ekonomideki çalkantılar Dolar ve Euro’nun yükselmesiyle hat safhaya çıktı. Yereldeki birçok şeyi olumsuz etkiliyor. İnsanların alım gücü sürekli azalıyor. Belki bunun etkilerini daha da kötü göreceğiz. Bilindiği üzere pandemiye girilen dönemde insanlara devlet tarafından krediler verildi. Bu kredilerin şu anda geri dönüşleri Ekim 15’den itibaren başlıyor. Örneğin; yurt işletmecisi bir arkadaşımız ‘nasıl olsa pandemi Eylül sonuna kadar biter. O zamana kadar okullar açılır, biz de çektiğimiz kredileri öderiz.’ diye öngördü. Şu anda o öngörü gerçekleşmedi. Şu anda bu insanların hiçbir gelirleri yok. Bu insanların ciddi bir şekilde aylık ödeme tutarları var. Bunlar ne olacak? Bunlarla ilgili Türkiye genelinde Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere ivedilikle bu kredi garanti fonu veren bankaların genel müdürlükleriyle ve Maliye, Ekonomi bakanlarıyla bir araya gelip bu taksitlendirmeleri artık ötelerler mi daha farklı bir sistem mi olur belli kriterler konması gerekiyor. Müteahhitlik sektörü fena değil. İnsanlar evlerini sattı. Onların durumu iyi. Ama yurt işletmecisi için, lokantacı için böyle kredi kullananlar varsa bunların ne şekilde destek olunacağına dair başta Odalar ve Borsalar Birliği olmak üzere acilen hükümetle bir mutabakata bağlaması gerektiğini düşünüyorum. Belli sektörlerde kredilerin ertelenmesiyle ilgili ivedilikle çalışma yapmaları gerekmekte. Sektörel bazda sıkıntılı olan sektörler belli. Devletimiz de gayet iyi biliyor. Bunlar üzerinden bir yapılanma olması gerektiğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.
