“KAZANIN GERÇEK NEDENİ GİZLENİYOR”

İnşaat Mühendisleri Odası Edirne Temsilcisi Nihat Çolak geçtiğimiz gün Çorlu’da yaşanan tren kazası hakkında bir basın açıklaması düzenledi. Konuşmasına başsağlığı dileyerek başlayan Çolak, “Uzunköprü- Halkalı seferini yapan, içinde 362 yolcu ve 6 personel bulunan yolcu treni; 8 Temmuz saat 17.00’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi’nde raydan çıkarak kaza yapmıştır. Öncelikle yaşanan elim kazada yitirdiğimiz 24 vatandaşımızın ailelerine yakınlarına başsağlığı ve sabırlar yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz.” Dedi.
“KAZA DEĞİL CİNAYET”
Yaşanan kazanın bir cinayet olduğunu belirten Çolak, “Basit tedbirlerin alınmamasının çok büyük acıları yaşattığı günleri yaşıyoruz. Karşılaştığımız vahim tablo gösteriyor ki bu bir kaza değil cinayettir. 24 insanımızı yitirdik. Resmi açıklamalarda kazanın nedeni olarak m2’ye düşen 32mm yağmur gösterilmektedir. Resmi makamlarca çok açık ve net olarak suçlu bulunmuştur. Suçlu aşırı yağış, yağmur yani doğal afet. Oysa Meteoroloji Mühendisleri Odası açıkladı: "Çorlu Meteoroloji İstasyonunun yağış tekerrür analizlerine göre bölgede meydana gelen yağışlar 7 (yedi ) yılda bir görülmesi mümkün yağışlardır. Bu anlamda yağış yönünden bizleri şaşırtan ve beklenmeyen yağışlar değildir." Bu tespitlerden anlaşılan şudur ki bu kazayı yağışlara bağlamak gerçek nedenini gizlemek, topu taca atmaktır.” Diye konuştu.
“MAKSİMUM RİSKİ KARŞILAYACAK DEĞERLERE GÖRE YAPILMALI”
Menfez ve benzeri yapıların kapasite hesaplamalarının maksimum riski karşılayacak değerlere göre yapılmasını söyleyen Çolak, “Ulaşım güzergahlarında yol geometrisi ve mühendislik çalışmaları sonucunda gerek demiryolu gerekse karayolu olsun yol boyunca birçok menfez ve benzeri yapıların inşası doğaldır ve zaruridir. Ancak yol güzergahına inşa edilen menfez ve benzeri yapıların kapasite hesaplamaları, 7 yıllık 10 yıllık değil, 100 yıl gibi yağışların tekerrür analizlerine göre maksimum riski karşılayacak değerlere göre yapılmalıdır. Tabii ki birde projede öngörülen değerde yüzey sularını taşıyabilmesi için dere yatağı ve en önemlisi menfezlerin dal çalı gibi husubatlardan düzenli temizlenmesi yani rutin bakımının yapılması gereklidir. Kaza yeri fotoğraflarında çalı ve bitkilerden menfez kesiti görülmemektedir. Bu da menfez ve çevresinde dere yatağında temizlik ve bakımın yapılmadığını göstermektedir. Bir başka konu yine menfez üzerinde rayların bastığı traverslerin beton oluşudur. Buda bize ahşap traverslerin betonla değiştirildiği yani burada yakın dönemde bir çalışmanın yapıldığı anlaşılmaktadır. Kaza teknik olarak beton traverslerin altındaki dolgunun boşalması sonucunda oluştuğuna göre yakın dönemde yapılan traverslerin değiştirilmesi işleminde alt dolgunun niteliksiz olduğu, dolgu işleminin tekniğine uygun yapılmadığı ihtimalini de gündeme getirmektedir. Dedi.
“BAKIM İÇİN YÜKSEK MALİYET GEREKÇELERİYLE TASARRUFA MI GİDİLMİŞTİR?”
Bakım hizmeti için yüksek maliyet gerekçeleriyle tasarrufa mı gidilmiştir diyen Çolak, “Menfez kesiti mi yetersizdir? Yapımı, üst dolgusu mu hatalıdır? Elbette hepsi araştırılıp değerlendirilecektir. Bugüne kadar doğa ve çevre şartları, demiryolun çalışması işetilmesi gibi nedenlerle güzergahlarda raylarda ve demiryolun tüm elemanlarında olabilecek hata ve kusurlar yol bekçileri veya benzeri görevlilerle titizlikle incelenerek görünen kusurların rapor altına alındığı biliniyordu. Şimdi bu uygulamadan vaz mı geçilmiştir, ya da böylesine hassas önemli bir bakım hizmeti için yüksek maliyet gerekçeleriyle tasarrufa mı gidilmiştir? Her ne olursa olsun, dış etkiler çevresel faktörler ne olursa olsun bu kaza olmamalıydı.” Dedi.
“KAZAYA ÖNLENEBİLİR NEDENLER YOL AÇMIŞTIR!”
Kazaya önlenebilir nedenlerin yol açtığını söyleyen Çolak, “Soma’da Ermenek’te yaşanan iş cinayetlerinde olduğu gibi çorlu tren faciasına da öngörülebilir ve önlenebilir nedenler yol açmıştır! Kamucu, toplumcu, insanın ulaşımını temel alan ulaşım politikalarını terk ederek özelleştirmelerle piyasacı, rant ve kar hırsıyla örülen iktidarın yanlış ulaşım politikaları sonucunda bu tür önlenebilir kazaları yaşıyoruz ve bu politikalardan kurtulmadığımız sürece maalesef yaşamaya da devam edeceğiz. Demiryol ulaşımını genelde ekonomik ve güvenli olduğu için tercih eden vatandaşlarımız ne yazık ki bu tercihlerinin kurbanı olmuşlardır. TCDD bu güvenin yeniden tesis edilebilmesi için öncelikle kazanın aydınlanması, nedenlerinin açığa çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması için gerekli çalışmaları meslek örgütlerinin de katılımıyla şeffaf tarafsız bir komisyon ile başlatmalıdır. Doğa olayları gerekçe gösterilerek kazanın üstü örtülmemelidir. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Edirne Temsilciliği olarak kazanın perde arkasında ki gerçeklerin açığa çıkarılması için her türlü girişimde bulunarak kazanın takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.” Diye konuştu.
“METEOROLOJİ YETKİLİLERİNİN TRENİ KALDIRMAYIN DEME YETKİSİ YOK”
Devlet Demiryolları Bölge Yardımcısının açıklamalarını da eleştiren Çolak, “Büyük bir pişkinlik içinde kazanın yağışlara bağlanması hatta kendi alanı dışında başka bir yerden gelen verilerin daha sık aralarla gelseydi gibi koşullarla kazayı izah etmesinin anlaşılır hiçbir tarafı yoktur. Bölge yardımcısı ne bekliyordu? Meteoroloji yetkililerinin treni kaldırmayın deme yetkisi yok. Bu yanlış algıyı düzeltmek gerekiyor. 24 insanımızı kaybettik. Çıkıp kamuoyundan bir özür dilemeleri gerekiyor. Bu gün TCDD’nin web sitesine girdiğimizde orada bir başsağlığı mesajı bile görememek bizi ayrıca üzdü.